Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2412 E. 2024/625 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ev başkanı olan davalıların, suça sürüklenen çocuklarının işlediği adam öldürme suçundan dolayı kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince manevi tazminat ödeme yükümlülüğünün olup olmadığı ve miktarının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı anne ve babanın, ev halkından olan çocuklarının eyleminden ev başkanı sıfatıyla kusursuz sorumlu oldukları, dikkat ve özen göstermeleri halinde dahi zararın meydana gelmesini engelleyemeyeceklerini ispat edemedikleri ve hükmedilen manevi tazminat miktarının uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/90 E., 2020/95 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; davalı küçük .....,'in müvekkillerinin murisi .......,'i bıçaklayarak öldürdüğünü, hakkında tasarlayarak adam öldürme suçundan kamu davası açıldığını, murisin ölümünden dolayı elem ve ızdırap duyduklarını, davalı velilerin kusursuz sorumluluk ilkeleri gereğince uğradıkları zarardan sorumlu olduklarını ileri sürerek; müvekkilleri için ayrı ayrı 25.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıların müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; müvekkillerinin ev başkanı olarak üzerlerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiklerini, ev başkanı sıfatıyla sorumlu tutulamayacaklarını, küçüğün anılan günlerde maktulün annesi ile gönül ilişkisi yaşadığını öğrenmesi üzerine namus meselesi sayarak bir anlık kızgınlığına da yenik düşerek eylemi gerçekleştirdiğini, manevi tazminatın fahiş oranda talep edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Davanın açıldığı Bandırma 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının Yargıtay tarafından onanarak kesinleşmesi üzerine dosyanını gönderildiği Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kesinleşen ceza mahkemesi kararına göre suça sürüklenen çocuk ...'in davacıların murisi ......,'i kasten öldürmesi nedeniyle 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, olayın oluş biçimi, kusur ve zararın nitelik ile derecesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ile hakkaniyet ilkesi göz önüne alınarak manevi tazminata hükmedildiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile her bir davacı için ayrı ayrı 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili; müvekkillerinin ev başkanı olarak üzerlerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiklerini, fahiş oranda manevi tazminata hükmedildiğini, gelir durumları itibariyle tazminatı ödeyemeyeceklerini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 369 uncu maddesi uyarınca ev başkanı olan davalının yasal gözetim ve özen ödevini yerine getirmediği iddiasıyla manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesi,

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçe ve davalı anne ve babanın ev halkından olan diğer davalı küçüğün meydana getirdiği zarardan, ev başkanı sıfatıyla kusursuz sorumlu oldukları, dikkat ve özen göstermeleri halinde dahi zararın meydana gelmesini engelleyemeyeceklerini ispat edemedikleri, 19.02.2015 tarihinde gerçekleşen olay nedeniyle oluş şekli, niteliği, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları, paranın satın alma gücüne göre hükmedilen manevi tazminat miktarlarının uygun olduğu anlaşılmakla, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

14.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.