Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2508 E. 2024/616 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Daire satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan ödemelerin tespitine ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, mahkemenin gerekçe ve hüküm kısmı arasında çelişki oluşturması ve tashih şerhi ile hüküm fıkrasını tamamen değiştirmesinin hukuki sonuçları.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, gerekçesinde davalının davacıya olan borcunu 8.937,43 TL olarak tespit etmesine rağmen hüküm kısmında takibin 23.062,57 TL üzerinden devamına karar vermesi ve sonrasında tashih şerhi ile hüküm fıkrasını düzeltilmesi gereken hususların dışında tamamen değiştirmesi, 6100 sayılı HMK'nın 297. ve 304. maddelerine aykırı olduğu gözetilerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/593 E., 2021/152 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında daire satış vaadi sözleşmesi başlıklı 05.03.2012 tarihli sözleşme yapıldığını ve sözleşmeye istinaden daire devirlerini tapuda davalıya 07.09.2012 tarihinde verdiğini, sözleşme gereği kalan miktar olan 205.000,00 TL'nin daire tesliminde ödeneceğinin hüküm altına alındığını, davalının satış tarihi olan 07.09.2012 tarihinden sonra bir kısım ödemeler yaptığını, ancak sözleşmeye göre 205.000,00 TL verilmesi gerekirken 182.000,00 TL ödendiğini, 23.000,00 TL daha verilmesi gerektiğini, 10.10.2012 tarihli çeklerin komisyon bedelleri olarak da 9.000,00 TL'ye Yapı Kredi bankası tarafından kesinti yapıldığını ve 57.000,00 TL'lik çeklerden 9.000,00 TL'lik kesinti sonucunda 48.000,00 TL ödeme yapıldığını, netice olarak da 23.000,00 TL bakiye alacak ve 9.000,00 TL kesinti toplamı 32.000,00 TL'nin ödenmediğini, tahsili için yapılan takibe de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, belirtilen nedenlerle Orhangazi İcra Müdürlüğünün 2013/161 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmeye göre dairelerin 25.07.2012 tarihinde tasdikli projelere uygun ve kat mülkiyeti kanununa uygun olarak yapının tamamlanmış bir şekilde teslim edileceğinin kararlaştırıldığını ancak bina kaba inşaat halindeyken satıcı müteahhit...'un Haziran 2012 tarihinde üstlendiği iş ile ilişkisini kesip işi yarım bırakarak binanın yapımını terkettiğini, hal böyle olunca, dairelerin yapımının kaba inşaat halinde kaldığını ve davacı satıcının binanın yapımına devam edemediğini, bu nedenle dairelerin sözleşmeye uygun olarak kat mülkiyetine tabi bir şekilde 25.07.2012 tarihinde teslim edilemediğini ve 07.09.2012 tarihinde kaba inşaat halinde kat irtifaklı olarak adına tescil edildiğini, davacının binanın yapım masraflarını üstlenmesini talep ettiğini ve eğer kabul ederse 120.000,00 TL değerindeki 4 numaralı dubleks daireyi bedelsiz olarak adına tescil ettireceğini beyan ettiğini, davacıdan ifa umudu kalmadığından eksik ve bozuk işleri bizzat kendisinin üstlendiğini, karşılayacağı giderler ile dairenin bedel borcunun takas edildiğini, dairelerin inşasına ve yapımına girişilmeden taraflarca yapılan kaba hesap gereği dört dairenin yapım maliyetinin 126.000,00 TL olacağının tahmin edildiğini, sonrasında diğer dairelerin kalan satış bedeli olan 189.000,00 TL'yi davacıya ödediğini, dairelerin bitimi neticesinde oluşan inşaat yapım masraflarının önceden kararlaştırılan yaklaşık giderlerin üstünde çıktığını ve 225.000,00 TL masrafta bulunduğunu, yapmış olduğu 125.000,00 TL'lik masrafın hiç dikkate alınmadığını, satış semeninin tamamının ödendiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 25.06.2015 tarihli ve 2013/107 E., 2015/872 K. sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile; davalının Orhangazi İcra Müdürlüğünün 2013/161 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 23.000,00 TL'sinin iptaline, takibin 23.000,00 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay Kapatılan 13. Hukuk Dairesinin 17.09.2018 tarihli ve 2016/3133 E., 2018/7994 K. sayılı ilamıyla; “ Dava, davacı ile davalı arasında daire satımına ilişkin adi yazılı sözleşme gereği davalı adına tapuda devri yapılan dairelerin anlaşma uyarınca kalan bedelinin ödenmemesi üzerine, bu bedelin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. Davalı taraf söz konusu dairelerin anlaşmaya göre kat mülkiyetine ve tasdikli projelere uygun, tamamlanmış şekilde teslim edilmediğini, kaba inşaat halindeyken adına tescil edildiğini ve bunun üzerine davacı ile inşaatın kalan kısımlarının kendisince tamamlanmasının karar altına alındığını ve bu tamamlama masraflarının 126.000,00 TL civarında tutacağının hesaplandığını, karşılığında davacının ayrıca 4 numaralı daireyi de kendisine devredeceğinin kararlaştırıldığını, ancak dairelerin tamamlanması için yapılan masrafların kararlaştırılanın çok üzerinde olduğunu, yapılan masrafların da dikkate alınması gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davalının bu iddiaları ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın davacının iddiaları üzerinden yargılama yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. O halde mahkemece, davalının satışa konu dairelerin kaba inşaat halindeyken sözleşmeye uygun olarak tamamlanması amacıyla masraf yaptığı iddiası ile ilgili delilleri toplanarak ve gerektiğinde bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.” şeklinde bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; “Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında imzalanan 05.03.2012 tarihli Kaplan Evleri Daire Satış Vaadi Sözleşmesi'nin Bursa ili Orhangazi ilçesi Arapzade Mahallesi 65 Ada 81 parsel'de yapımı devam eden binanın 1. Kat 1 ve 2, 2. Kat 3 nolu dubleks daire satışına ilişkin olduğu, satıcının belirtilen bağımsız bölümlere tasdikli projelerine uygun olarak 25.07.2012 tarihinde eksiksiz teslim edileceğinin sözleşmede belirtildiği, satış bedelinin 1. Kat 1 ve 2 nolu dubleks ve 2. Kat 3 nolu dubleks olmak üzere toplamda 325.000 TL olduğu, peşin ödeme olan 120.000 TL'nin 05.03.2012 tarihinde satıcıya ödeneceğinin, kalan miktar olan 205.000 TL'nin ise daire tesliminde yapılacağı ve ödemenin bitirilmesi ile birlikte alıcıya satıcı tarafından tapunun devredileceğinin kararlaştırıldığı, davacı tarafça sözleşme gereğince ödenmesi gereken bakiye miktar olan 205.000 TL'nin 23.000,00 TL'sinin davalı tarafından ödenmediğinin ayrıca ödeme yapılan miktardan da 10.10.2012 tarihli çeklerin komisyon bedelleri olarak 9.000 TL müvekkilinden Yapı Kredi bankası tarafından kesinti yapıldığının ve müvekkiline 57.000 TL lik çeklerden 9.000 TL lik kesinti sonucunda 48.000 TL ödeme yapıldığının davalı tarafça toplamda 32.000,00 TL daha ödeme yapılmasının gerektiği iddia edilerek davalı aleyhine icra takibinde bulunulduğu, her ne kadar davalı tarafça taraflar arasındaki sözleşme sonucunda müteahhit...'un yapıyı yarım bırakarak kaçması neticesinde dairelerin müvekkili tarafından yapıldığı ve fazladan ödeme yapıldığı iddia edildiği, tarafların sunmuş olduğu tüm deliller ve yapılan ödemeler kapsamında alınan bilirkişi raporuna göre davalının davacıya 23.000,00 TL bakiye borcunun kaldığı, davalı tarafça müteahhidin işi yarım bırakması sonucunda davalının inşaat masraflarını karşıladığı ve 14.062,57 TL harcama yaptığı anlaşıldığından harcamaların mahsubu ile davacı tarafın davalıdan talep edebileceği miktarın 8.937,43 TL olduğu” gerekçesiyle "Orhangazi İcra Müdürlüğü'nün 2013/161 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 8.937,43 TL'sinin iptaline, takibin 23.062,57 TL üzerinden devamına, takibe konu alacağın hesaba muhtaç olması ve davalının kısmen de haklı çıkması karşısında, alacak likit olmadığından icra-inkar tazminatının reddine" karar verilmiştir.

Mahkemece, bilahare Tashih Şerhi ile, “1-Hükümün 1. bendinin, "Davalının Orhangazi İcra Müdürlüğü'nün 2013/161 esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 8.937,43 TL'sinin İPTALİNE, takibin 23.062,57 TL üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE," şeklinde değiştirilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, mahkemece maddi hata yapıldığını, bilirkişi raporunda da hesaplama hatası bulunduğunu belirterek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297 nci maddesi.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 304 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.

Mahkemece 24.03.2021 tarihli gerekçeli karar ile gerekçe kısmında “ alınan bilirkişi raporuna göre davalının davacıya 23.000,00 TL bakiye borcunun kaldığı, davalı tarafça müteahhidin işi yarım bırakması sonucunda davalının inşaat masraflarını karşıladığı ve 14.062,57 TL harcama yaptığı anlaşıldığından harcamaların mahsubu ile davacı tarafın davalıdan talep edebileceği miktarın 8.937,43 TL olduğu” gerekçesiyle Orhangazi İcra Müdürlüğünün 2013/161 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 8.937,43 TL'sinin iptaline, takibin 23.062,57 TL üzerinden devamına, takibe konu alacağın hesaba muhtaç olması ve davalının kısmen de haklı çıkması karşısında alacak likit olmadığından icra-inkar tazminatının reddine karar verilmiştir” şeklinde gerekçe oluşturulduktan sonra hüküm fıkrasında, “Davalının Orhangazi İcra Müdürlüğünün 2013/161 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 8.937,43 TL'sinin İPTALİNE, takibin 8.937,43 TL üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, Koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,” reddine şeklinde karar verilerek gerekçe ve hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulmuştur.

Bundan ayrı olarak; 6100 sayılı HMK'nın Hükmün tashihi başlıklı 304 üncü maddesi; "Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece re'sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir." hükmü ile tashihin şekli ve tashih ile yapılabilecek işlemlerin neler olduğu açıklanmıştır. Mahkemece, bilahare düzenlenenen tashih şerhi ile maddi hata veya açık yazım hatasının düzeltilmesi sayılamayacak şekilde hüküm fıkrası tamamen değiştirilmiştir. Anılan tüm bu sebeplerle mahkeme kararı usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

2. Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

2. Davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

14.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.