"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında Mahkemede görülen muarazanın önlenmesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin sahip olduğu göz hastalıkları merkezi hakkında, davalı kurum tarafından, farklı işlemlerle, taraflar arasındaki sözleşme maddelerine aykırı olarak “yönlendirme” yapıldığından bahisle tahakkuk ettirilen 2009 yılı Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi’nin 3.1.14. maddesine göre 8 ayrı fatura dönemi için toplam 80.000,00 TL cezai şartın ve yine sözleşmede belirlenen 5.1.2 maddesine aykırılık nedeniyle “günlük 50 hasta sınırının aşılması” fiiline dayalı olarak 10.000,00 TL cezai şartın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek; cezai işlemin iptaline ve yapılan kesintinin istirdadına karar verilmesini, iptal edilmez ise tenkisine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, uygulanan cezaların sözleşme ve yasal düzenlemelere uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece; günlük 50 hasta sınırının aşıldığına ilişkin iddianın tarihlerle somut olarak saptanması nedeni ile bu fiil için ceza uygulamasının yerinde olacağı ancak fiil ile uygulanan ceza arasındaki nispetsizlik yönünden indirime gidilmesi gerektiği dikkate alınarak; davacıya kesilen cezai şartın 1/2 oranında tenkisi ile 5.000,00 TL cezai şartın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 03.04.2017 tarihli ve 2015/12265 E., 2017/3875 K. sayılı ilamıyla; "Davacının iptalini istediği cezai işlemlerin temeli, sözleşmede yasaklanan yönlendirme fiili ve günlük 50 hasta aşımına ilişkindir. Mahkemece, günlük 50 hastanın aşılmasına ilişkin taraflar arasındaki sözleşmenin 5.1.2 maddesine aykırılıktan düzenlenen cezai şart hükmü tartışılmış, ancak bir diğer dava konusu sözleşmenin 3.1.14 maddesindeki yönlendirme fiili kapsamında bir değerlendirme yapılmamış, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. HMK.297/c-2 maddeleri kapsamında mahkemece öncelikle talepler ve dava değeri belirlenmeli ve bu talepler hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmelidir." gerekçesi ile bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece; davacının sözleşmenin 3.1.14 maddesine aykırılık nedeniyle uygulanan cezai işlemin iptaline yönelik davasının kabulüne, sözleşmenin 3.1.14 maddesine aykırılık nedeniyle uygulanan toplam 30.000,00 TL'lik cezai işlemin iptaline, davacının sözleşmenin 5.1.2 maddesine aykırılık nedeniyle uygulanan cezai işleme yönelik işlemin tümden iptalini içerir davasının kısmen kabulüne, bu bağlamda tenkis talepleri uyarınca sözleşmenin 5.1.2 maddesi uyarınca uygulanan 10.000,00 TL'lik cezai işlemin 1/2 oranında tenkis edilerek 5.000,00 TL'lik kısmının iptaline, bu maddeye aykırılık nedeni ile cezai işlemin 5.000,00 TL olarak uygulanmasına, bu şekilde taraflar arasında oluşan muarazanın giderilmesine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 27.02.2020 tarihli ve 2020/1038 E., 2020/1822 K. sayılı ilamıyla; "...Somut uyuşmazlıkta; davacı, hasta yönlendirmesi yaptığı gerekçesiyle hakkında, davalı kurum tarafından 01.09.2009 tarihli yazı ile sözleşmenin 3.1.14 maddesini ihlal ettiği iddiasıyla Aralık 2008 ayı için 10.000,00 TL, Ocak 2009 ayı için 10.000,00 TL olmak suretiyle toplam 20.000,00 TL cezai şart uygulandığını, 01.09.2009 tarihli yazı ile yine sözleşmenin 3.1.14 maddesini ihlal ettiği iddia edilerek Mart 2009 ayı için 10.000,00 TL cezai şart uygulandığını, 08.06.2010 tarihli yazı ile yine sözleşmenin 3.1.14 maddesini ihlal ettiğinin tespit edildiği ileri sürülerek Temmuz 2008, Ağustos 2008, Eylül 2008, Ekim 2008, Kasım 2008 ayları için her aya ait 10.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL cezai şart uygulandığını ve 25.09.2009 tarihli yazı ile günlük 50 kişi muayene sınırını aşmamak için gerçeğe aykırı kayıt ve reçete düzenlemesinden bahisle sözleşmenin 5.1.2 maddesini ihlal ettiğinin tespit edildiği gerekçesiyle de 10.000,00 TL'lik cezai şart uygulanmasına karar verildiğini, davalı tarafından sözleşmenin 3.1.14. maddesine göre toplam 80.000,00 TL cezai şart uygulandığını, 5.1.2. maddesine göre de 10.000,00 TL ceza verildiğini beyan etmekle bu davasında toplam 90.000,00 TL cezai şartın iptalini talep etmiştir. Davalı taraf, optik işyerleri tarafından köylerden araçlarla hasta toplanarak davacı göz merkezine getirilerek muayene edildikten sonra optik işyerlerinden reçetelerinin verildiğinin anlaşıldığı, ayrıca günlük 50 hasta sınırının aşılmaması için hastaların reçete tarihlerinde oynamalar yapıldığını savunarak uyguladıkları cezai işlemlerin aralarındaki sözleşme hükümlerine ve mevzuata uygun olduğunu savunmuştur. Mahkemece bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya aralarındaki sözleşmenin 3.1.14. maddelerini ihlal etmekten dolayı borçlu olduğu miktarın 30.000,00 TL olduğu şeklinde hüküm kurulmuş ise de mahkeme kararından ve dosya içeriğinden hükmün bu miktarının hangi talebe ait olduğu anlaşılamamaktadır. Bu husus gerektiğinde bilirkişi raporu alınarak iptal edilen 30.000,00 TL davalı alacağının hangi ay faturası için verilmiş cezaya ilişkin olduğu belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması ve Mahkemece ahde vefa ilkesi gereğince dava konusu cezai şart hakkında bir karar verilmesi gerekirken, sözleşme ve yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek cezai şart miktarı üzerinden indirim yapılması suretiyle hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir..." şeklindeki gerekçe ile karar bozulmuştur.
D. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmenin 3.1.14 maddesi uyarınca verilen Temmuz 2008, Ağustos 2008, Eylül 2008, Ekim 2008 tarihleri için uygulanan cezai şart işlemi nedeniyle davacı tarafın ödenmeyen fatura alacağının yargılama sırasında davalı kurum tarafından uygulanmış olan cezai şart işleminin iptal edildiği anlaşıldığından davacı vekilinin bu konudaki beyanı gözetilerek 40.000,00 TL'ye ilişkin cezai şart uygulanmasına dair işlemin iptaline ilişkin davanın konusu kalmadığından bir karar verilmesine yer olmadığına, sözleşmenin 5.1.2 maddesine göre davacı tarafından 50 hasta sınırının geçilmemesi için gerçeğe aykırı kayıt yapması nedeni ile Ocak 2009 dönemi için uygulanan 10.000,00 TL cezai şart işleminin iptaline ilişkin talebinin reddine, 40.000,00 TL olarak uygulanan davacı tarafından hastaların optik merkezlerine yönlendirme yapıldığı Sosyal Güvenlik Kurumunun muayenelerden dolayı gösterilen zararın 372,03 TL olduğu bunun için 10.000,00 TL cezai şart uygulandığı, davalı kurumun buna ilişkin olarak uygulamış olduğu 40.000,00 TL'lik cezai şart işleminin olayın oluşuna ve sözleşmeye uygun olmadığı yönlendirme olgusunun isbatlanamadığı tespit edildiğinden 40.000,00 TL olarak uygulanan cezai şart işleminin iptalinin gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 40.000,00 TL cezai şart işleminin iptaline, 10.000,00 TL cezai şart işleminin iptaline ilişkin talebin reddine, 40.000,00 TL cezai şart işleminin iptaline ilişkin davanın konusuz kalması nedeni ile bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili, vekil edeninin 50 hasta sınırı aşması sebebiyle aleyhine cezai şart işlem tesis edilmesinin dosya içeriğine uygun olmadığını bu sebeple kabul etmediklerini, kabul etmemekle beraber vekil edeninin belli hasta sınırını aşması sebebiyle aleyhinde cezai işlem tesis edilmesi durumunda dosyadaki bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere uygulanan cezai şart ile fiil ve uğranılan zarar arasında orantısızlık olması sebebiyle vekil edeninin de tacir olmadığı göz önüne alındığında cezai şartın fiil ve zarar gözetilerek tenkis edilmesi gerekirken hatalı tespit ile sanki vekil edeni tacirmiş gibi görülerek cezai şartın tenkis edilmemesinin hatalı olduğunu, mahkemece sözleşmenin 3.1.14 maddesi uyarınca verilen temmuz 2008, ağustos 2008, eylül 2008, ekim 2008 tarihleri için uygulanan cezai şart işlemi nedeniyle davacı tarafın ödenmeyen fatura alacağının yargılama sırasında davalı kurum tarafından uygulanmış olan cezai şart işleminin iptal edildiği anlaşıldığından davacı vekilinin bu konudaki beyanı gözetilerek 40.000 TL'ye ilişkin cezai şart uygulamasına dair işlemin iptaline ilişkin davanın konusu kalmadığından bir karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, ancak mahkeme kararında da belirtildiği üzere davalı kurum bu işlemi yargılama devam ederken iptal ettiğini, yani davalı kurumun bu konuda dava açılmasına sebebiyet verdiğini, dolayısıyla davalı kurumun bu miktar üzerinden de yargılama giderlerine ve vekalet ücretinden sorumlu olması gerekirken mahkemenin sadece kabul edilen kısım üzerinden yargılama gideri ve vekalet gideri hükmetmesinin doğru olmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı vekili, davacı yanın, hasta yönlendirmesi yaparak haksız kazanç elde ettiği ve kurumu zarara uğrattığının tespit edildiğini, bu durum karşısında davacı yana uygulanan cezai şart işleminin sözleşme gereği olduğunu, kurumca tesis edilen idari işlemin usul, yasa ve taraflar mabeynindeki sözleşmeye uygun olmasına rağmen idari işlemin iptali kararı isabetsiz olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı kurum tarafından sözleşmeye aykırılık nedeni ile düzenlenen cezai şartların iptali, hakedişten kesilmesi halinde ise iadesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 266 ve devamı maddeleri
2. 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş İlk Derece Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
18.12.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.