"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2245 E., 2023/236 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2017/1483 E., 2021/446 K.
Taraflar arasındaki müteşebbis heyeti kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma talepli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz olunan kararın mahiyeti itibariyle duruşma talebinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacı şirketin Kestel 2 numaralı Sanayi Bölgesinde bulunan 113 ada 125 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ticari faaliyetini yürüttüğünü, Kestel 2 numaralı Sanayi Bölgesinin Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Gürsu Organize Sanayi Bölgesiyle birleştirilerek Uludağ Organize Sanayi Bölgesinin oluşturulduğunu, ... müteşebbis heyetinin usule uygun şekilde oluşmadığını, bu nedenle aldığı kararların batıl olduğunu, müteşebbis heyetinin 24.10.2017 tarihli ve 140 sayılı kararı ile katılımcılardan 14,00 USD/m²+KDV altyapı katılım bedeli alınmasına karar verdiğini, davacı için tahakkuk ettirilen bedelin 367.996,00 USD olduğunun 21.11.2017 tarihinde davacıya bildirildiğini, kararın mevzuata aykırı olduğunu ileri sürerek; ... müteşebbis heyeti tarafından alınan 24.10.2017 tarihli ve 140 sayılı tüm katılımcılardan 14,00 USD/m2+KDV alt yapı katılım bedeli alınmasına dair kararın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davalı ... OSB’nin sıfırdan kurulan bir OSB olmadığını, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 12.09.2017 tarihli ve 3680 sayılı kararı ile Kestel 2 Nolu Sanayi Bölgesinin Gürsu Organize Sanayi Bölgesine iltihakı ve genişletilmesi suretiyle oluşmuş bir ıslah OSB’si olduğunu, bu sebeple davacının 4562 sayılı Kanunun 7 nci maddesine dayanamayacağını, kaldı ki müteşebbis heyetin oluşumuna ilişkin işlemin iptalini dava etmeden ve bu işlemi iptal ettirmeden davacının doğrudan bu heyetin almış olduğu kararların iptalini talep edemeyeceğini, müteşebbis heyetin alt yapı katılım payı ile ilgili olarak almış olduğu kararda da yasaya aykırılık olmadığını, zira davacının da içerisinde bulunduğu alana alt yapı hizmetleri yapılacağını, katılımcı olan davacının da bu alt yapı hizmetleri giderlerini ödemesi gerektiğini, 14,00 USD/ m²+KDV bedelin tüm katılımcılardan talep edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının, davalı OSB sınırları içerisinde fabrikası bulunduğundan katılımcı olduğu ve davalı OSB'nin alt yapı için yapacağı masraflardan sorumlu olacağı, davanın süresinde açıldığı, müteşebbis heyetin 15 asil, 15 yedek üyeden oluşmakta olup kararların oy çokluğuyla alındığı, iptali istenen kararın bu nisaba uyulmadan alındığı yönünde bir itiraz bulunmadığı, bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere, davalının davacıdan talep ettiği alt yapı katılım paylarının yapılan masraflar ve davacının kullandığı metrekare dikkate alındığında uygun olduğu, her ne kadar davalı OSB harcamalarını TL bazında yapsa da, USD cinsinden yapmış olduğu harcamalar da olacağı, davalının zarar etmemesi için yapmış olduğu harcamaları katılımcılardan faizle veya döviz cinsinden tahsil etmesinde yasaya veya iyiniyet kurallarına aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; Mahkemenin iptali talep edilen müteşebbis heyet kararı ile talep edilen meblağı altyapı katılım bedeli olarak nitelendirmesinin hatalı olduğunu, altyapı katılım bedelinden sorumluluk için faaliyet gösteren gerçek ya da tüzel kişinin katılımcı sıfatını taşıması, OSB'ye ait imar planlarının kesinleşmiş olması ve istenilen bedelin OSB'ye ait imar planının kesinleşmesinden sonraki döneme ait olmasının gerektiğine ilişkin şartların sağlanıp sağlanmadığının araştırılmadığını, davacının ıslah OSB'de katılımcı sıfatı bulunmadığı için altyapı katılım bedelinden sorumlu olmadığını, müteşebbis heyet oluşumunun hukuka aykırı olduğunu, davalının imar planları kesinleşmeden katılımcılardan altyapı
katılım bedelini talep edemeyeceğini, davalı tarafça talep edilen bedelin neye ilişkin olduğu, nerelere ne kadar harcama yapıldığının tek tek ispatlanması ve ispat edilen ödemelerin ödeme tarihi itibariyle TL üzerinden hesaplama yapılması gerekiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 12.09.2017 tarihli ve 3680 sayılı kararı ile Kestel 2 Nolu Sanayi Bölgesinin Gürsu Organize Sanayi Bölgesine iltihakı ve genişletilmesi suretiyle oluşturulmuş bir ıslah OSB olduğu ve gerekli işlemler tamamlandığı için ıslah ibaresinin kaldırıldığı, 4562 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesi gereği OSB'de bulunan 113 ada 125 parsel sayılı taşınmazda faaliyet gösteren davacının katılımcı sıfatını taşıdığının anlaşıldığı, İlk Derece Mahkemesince alınan 20.09.2020 tarihli bilirkişi raporunda, alt yapı katılım payı hesaplama tablosunun ıslaha konu toplam arazi alanı üzerinden düzenlenmesinin hukuka uygun olduğu, alt yapı katılım payı açıklama tablosuna göre yapılan örnekseme bütçe toplamının sanayi alanına bölümünün davacıya ait parsel miktarı ile çarpımı neticesinde elde edilen sonucun 3,9 TL/ USD dolar kuru üzerinden yapılan davalı müteşebbis heyeti kararındaki rakamlara çok yakın olduğu, bu sebeple de müteşebbis heyeti kararında davacı parseli için talep edilen bedelin uygun olduğu, ancak 3,9 TL/ USD üzerinden yapılan ilk hesaplamanın raporun yazıldığı tarihteki Dolar/TL kuru gözetildiğinde; yaklaşık 2 katı bir rakama ulaştığı, dolar kurunda mevcut olan dalgalanma sebebiyle OSB’nin öngördüğü maliyetin üzerinde bir bedel tahsil etme olasılığının bulunduğu, bu sebeple doğru hesaplamanın TL üzerinden olması gerektiği, aksi durumunda katılımcılar aleyhine OSB lehine sebepsiz zenginleşmenin ortaya çıkacağı belirtilmiş ise de, yasada alt yapı katılım bedelinin TL cinsinden belirleneceğine yönelik hüküm olmadığı, müteşebbis heyetin idare yetkisi kapsamında takdir hakkını kullandığı, OSB Yönetmeliğinin 56 ncı maddesinde döviz cinsinden arsa bedelinin belirlenebileceğinin belirtildiği dikkate alındığında alt yapı katılım bayı bedelinin de, yapılacak yatırımların niteliği ile kredi geri ödeme vadesi dikkate alındığında, döviz cinsinden belirlenmesinde açık hukuka aykırılık bulunmadığı, davacı yargılama sırasında 14.10.2020 tarihli bilirkişi raporuna itirazları sırasında iddiasını genişleterek katılımcı sıfatlarının bulunmadığını, imar planları kesinleşmeden alt yapı katılım payı alınamayacağı ve imar planlarının kesinleştiği dönem sonrası için alt yapı katılım payı alınabileceğini ileri sürmüş ve itirazları ile ilgili ek rapor alınmışsa da, iddianın genişletilmesi mahiyetindeki bu taleplere davalının açıkça muvafakati olmadığı gibi bilirkişi raporuna itirazlar ıslah olarak kabul edilemeyeceği için bu yöndeki itirazların inceleme dışı bırakıldığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, müteşebbis heyeti kararının iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4562 sayılı Organize sanayi Bölgeleri Kanunu'nun "Yönetim aidatları" başlıklı 16 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen gerekçeye, davacının dava dilekçesindeki talebinin müteşebbis heyetin 24.10.2017 tarihli ve 140 sayılı kararının iptaline ilişkin olması nedeniyle ileri sürdüğü iptal sebepleri kapsamında yapılan incelemede; alt yapı katılım payı hesaplama tablosunun ıslaha konu toplam arazi alanı üzerinden düzenlenmesinin ve davacı parseli için talep edilen bedelin hukuka uygun bulunmasına, kararın iptalini gerektirecek sebep bulunmadığının anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.