"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/518 E., 2023/451 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/2308 E., 2020/2543 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacı kooperatifin davalılar ile düzenlenen protokol ile Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim-İş bölümü Kantin Yeri işletmesini 08.01.2017 tarihine kadar üstlendiğini, ancak davalılardan Gazi Üniversitesi Rektörlüğünün talimatıyla tesisin haksız ve hukuksuz olarak boşaltıldığını, yazar kasaya el konulduğunu, bu suretle protokolün tek yanlı olarak fesih edildiğini, söz konusu protokolün 3. maddesinin (f) fıkrası gereğince; "tesisin kiralanması hususunda Üniversite Milli Emlak Genel Müdürlüğüne yapılacak tüm müracaatlara muvafakat vermeyi taahhüt etmiştir" denildiğini, protokoldeki işbu maddeye göre üniversitenin davacı kooperatife yaptığı uygulamanın protokolün tek taraflı feshi anlamına geldiğini belirterek; gasp olunan mal ve kasa mevcudu zararları ile mahrum kalınan karın hesaplanarak kanuni faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalılardan ... vekili; Rektörlüğün protokolde taraf olmaması nedeniyle husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, Gazi Üniversitesi Vakfı ile davacı Kooperatif arasında imzalan protokolün bir kira sözleşmesi olmadığını, davacının fuzuli şagil durumunda olduğunu, davacı kooperatif tarafından dava konusu tesisin boşaltıldığını, yazar kasanın gasp edildiği iddiasının doğru olmadığını, haksız fiilin koşulları olmadığından sorumluğu da bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... Üniversitesi Vakfı vekili; davacıya söz konusu tesisin işletme hakkını kazandıran protokolde imzası bulunan vakfın tesisin işletmesinde kooperatifin taşeronluğunu üstlendiğini, protokolün 3/d maddesinde bu hususun belirtildiğini, davacının vakfa karşı işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, husumet yönünden davanın reddinin gerektiğini, vakfın bağımsız bir tüzel kişilik olduğunu, Gazi Üniversitesinin 25.03.2013 tarihinde sözleşme süresinin dolmasından sonra bu yerin ihale suretiyle bir başka yükleniciye verildiğini, yerin derhal boşaltıldığını, bu nedenlerle vakıf elemanlarınca yazar kasalara el konulduğu iddiasının doğru olmadığını, bu konuda Cumhuriyet Savcılığına yapılan şikayetin takipsizlik ile sonuçlandığını, dava konusu taşınmazın kiralanmasına ilişkin imzalan üçlü protokole göre Gazi Üniversitesinin vermiş olduğu tahliye kararının 2886 sayılı Kanun hükümlerine göre tesis edilmiş bir idari işlem olduğundan sorunun idari yargıda incelenmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Defterdarlık Milli Emlak Dairesi Başkanlığı ile S.S. ... arasında Gazi Üniversitesine tahsisli bulunan Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü Resim-İş Kantin Yeri’nin 3 yıl süreyle kiralanmasına ilişkin sözleşmenin 26.03.2010 tarihinde akdedildiği, taşınmazın bu kira sözleşmesine göre davacı tarafından işletildiği, Gazi Üniversitesi, Gazi Üniversitesi Vakfı ve ... arasında “Bazı Kantin işletmesi Alanlarının" işletimi hususunda işbirliği protokolünün 08.01.2007 tarihinde 10 yıl süre ile geçerli olmak üzere akdedildiği, protokolün 2. maddesine göre; dava konusu yeri tarafların birlikte işletmesi hususunda işbirliği esaslarının belirlendiği, protokolün konusunun “Kooperatifin sermaye yetersizliği, bilgi eksikliği ve Vakfın kafeterya hizmetleri konusunda tecrübesi, iş gücü ve sermayesi sebebiyle Kooperatif tarafından kiralanacak alanların işletiminde davalı Vakfın taşeron olarak kullanılmasına ilişkin" olduğu; 3. maddesinde; davacı Kooperatifin Milli Emlak Genel Müdürlüğüne tesislerin kiralanması hususunda başvuru yapıp ihalesine katılacak ve üstüne düşen kiralama giderlerine katlanacağının, davalı Vakıf'ın tesislerin işletiminde kooperatifin taşeronluğunu üstleneceğinin, davalı Üniversitenin Milli Emlak Genel Müdürlüğünden tesisi kiralamak için Kooperatif tarafından kendisine yapılacak tüm müracaatlarda izin vereceğinin düzenlendiği, davalı ... Üniversitesinin yükümlülüğünün Milli Emlak Genel Müdürlüğünden tesisi kiralamak için Kooperatif tarafından kendisine yapılacak tüm müracaatlarda izin vermekten ibaret bulunduğu, davalı Vakfın ise davacı Kooperatife kiralanan yerlerin işletimi hususunda yardımcı olması gerekeceği, bu kapsamda protokolün uygulanmasının her şeyden önce Kooperatif tarafından bir işletmenin kiralanması şartına bağlı bulunduğu, kiralanamayan ya da kira sözleşmesi sona eren işyerlerinin protokol kapsamında kalmayacağı, anılan protokolün tek başına davacı Kooperatife kiracılık veya işletme hakkı bahşetmeyeceği, protokolün varlığının davacıya kiracılık hakkı veren bir hukuki işlemin varlığına bağlı olacağı, İşbirliği Protokolünün kantin yerinin işletilmesi hususunda işbirliğinin esaslarını içerdiği, kira sözleşme niteliğinde olmadığı, Milli Emlak Müdürlüğünce yapılan ihale suretiyle davacıya bırakılan kantin yerinin Üniversite Rektörlüğü ile kurulan kira sözleşmesine göre yer teslimi yapılarak davacıya teslim edildiği ve 3 yıllık sürenin sonunda davacıdan bu yerin tahliye ve tesliminin Milli Emlak Müdürlüğü tarafından istendiği, davalıların kira sözleşmesinin kurulmasında kiracıyı seçmek ve kira süresinin sonunda sözleşmeyi fesih etme yetkilerinin bulunmadığı, protokolün süresi dolmadan önce tahliye edilmesinin davalılar için protokol gereği tazminat sorumluluğu doğuramayacağı, davalıların mevzuat hükümleri doğrultusunda gerçekleştirdikleri işlemlerden dolayı davacının zararlarını tazmin yükümlülüğü ve sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; kantin yerinin ... tarafından haksız ve hukuksuz olarak boşaltılıp, yazar kasalara ve kantin yerinin içinde bulunan gıda malzemelerine el konulduğunu ve protokolün tek taraflı olarak feshedildiğini, söz konusu protokolün 3. maddesinin (f) fıkrasında; "tesisin kiralanması hususunda Üniversite Milli Emlak Müdürlüğüne yapılacak tüm müracaatlara muvafakat vermeyi taahhüt etmiştir." hükmüne yer verildiğini, Üniversitenin bu taahhüdü yerine getirmediğini, 2013 yılında Üniversite tarafından müvekkil Kooperatifin mallarının gasp edilmesi, zorla kantin yerinin boşaltılması ve 2017 yılına kadar geçerli olması gereken sözleşmenin feshedilmesinin taraflar arasında imzalanan protokol gereğince mahrum olunan ve mahrum olunacak karların tazminini gerekli kıldığını, protokolün geçerlilik süresinin 10 yıl olduğunu, 2017 tarihine kadar sürmesi beklenen protokolün 2013 yılında haksız ve hukuksuz olarak yazar kasalara el konularak müvekkilin zorla çıkartılması ile tek taraflı olarak davalılar tarafından feshedildiğini, protokolün 5. maddesinde; "Protokol tek taraflı fesih edilemez. Fesih halinde taraflar, birbirlerinin uğrayacakları muhtemel zararları karşılamayı taahhüt ederler." hükmünün yer aldığını, eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taşınmazın davacıya 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 51/g maddesi gereğince yapılan ihale sonucu pazarlık usulü ile kiraya verildiği, davacının 3 yılllık sözleşme süresinin sona erdiği 26.03.2013 tarihinden itibaren fuzuli şagil haline geldiği, Defterdarlık ve davalı Üniversite arasında yapılan 10 yıl süreli protokol ile dava konusu taşınmazı kiraya verme yetkisi ve kiralayan sıfatı davalı Üniversiteye geçmiş ise de davacı ile davalı Üniversite arasında yeni bir kira sözleşmesinin imzalanmadığı, 3 yıllık sözleşme süresinin sona ermesi üzerine davalı Üniversite tarafından 27.06.2013 tarihli yazı ile kiralananın tahliyesinin istenmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı, sözleşme süresinin bitimi ile birlikte kiracılık sıfatı sona eren davacının davalıların mevzuat hükümleri gereği gerçekleştirdikleri işlemler nedeniyle uygulanması kira sözleşmesinin varlığına bağlı olan işbirliği protokolüne dayanarak zararlarının tazmini talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Dairece aynı konuda verilen 19.04.2022 tarihli ve 2022/1901 E., 2022/3777 K. sayılı ilam,
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 112 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların özgür iradeleri ile oluşturup içeriğini serbestçe belirledikleri sözleşmenin kurulmasından sonra, sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kararlaştırılan şekilde ve zamanda yerine getirmek zorunda olmaları temel kural olup, bu kurala “Ahde vefa (söze bağlılık)” ilkesi denilmektedir. Latince “pacta sunt servanda” olarak ifade edilen ahde vefa ilkesi, insanların verdikleri sözleri tutması gerektiğini dile getiren ahlâkî bir prensiptir. Bu ilke uyarınca kişilerin serbest iradeleri ile verdikleri sözler ve sözleşme ile birbirlerine bulundukları taahhütler, bu kişiler arasında kanunmuş gibi bağlayıcıdır.
2. Taraflar arasında imzalanan "Bazı Kantin İşletme Alanlarının İşletimi Hususunda İşbirliği Protokolü" ile davacı Kooperatif tarafından işletilecek olan Mesleki Eğitim fakültesi kantini, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kantini ile Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Bölümü Resim İş Ana Bilim Dalı Binasında yer alan resim iş katininin 08.01.2007 tarihinden itibaren on yıl süreyle işletiminde işbirliği esaslarının belirlendiği, protokolün 5. maddesinde; protokolün tek taraflı fesih edilemeyeceğinin, fesih halinde tarafların birbirlerinin uğrayacağı zararları karşılamayı taahhüt ettikleri anlaşılmıştır. Uyuşmazlık konusu Resim- İş kantin yerine ilişkin kira sözleşmesinin süresinin dolduğundan bahisle sona ermesi üzerine, davalılarca dava konusu protokolün de feshedildiği ve davacıya ait yazar kasalar muhafaza altına alınmak suretiyle tahliyenin gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.
3. Dava konusu işbirliği protokolünün tarafları ve hükümleri değerlendirildiğinde, sözleşmeden doğan hak ve yükümlülükler, sözleşmenin tarafları için hüküm ve sonuç doğuracağından, sözleşmenin süresinin dolduğu gerekçe gösterilerek işbu sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği kabul edilemez.
4. Bu durumda; davacı, davalıların sözleşmeye aykırı fiili nedeniyle uğradığı zararların tazminini talep etmekte haklı olup, bu kapsamda davalılar, kalan sözleşme süresi boyunca dava konusu yerin işletilememesi sebebiyle davacının doğan zararından sorumludur.
5. O halde İlk Derece Mahkemesince; davacının tüm delilleri değerlendirilerek, gerekirse benzer şekilde faaliyetine devam eden benzer işyerileri de kıyaslanmak suretiyle dava konusu yerin kullanımının engellendiği dönemde davacının uğradığı kar kaybının değerlendirilmesi için konusunda uzman bilirkişi heyetinden tereddüde yer vermeyecek şekilde; ayrıntılı, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun rapor alınarak, sözleşme hükümlerine göre mahrum kalınan kârın belirlenmesi suretiyle uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.