Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2644 E. 2024/505 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taşınmaz satış sözleşmesi kapsamında verilen senedin teminat senedi olup olmadığı ve bu senet nedeniyle davacının borçlu olup olmadığının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu senedin, taraflar arasındaki ön ödemeli konut satış sözleşmesi kapsamında davacının teslim yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde satış bedelinin iadesini sağlamak amacıyla teminat olarak verildiği ve davacının bu yükümlülüğünü yerine getirmediği gözetilerek, davalının senedi takibe koymasında ve bedelini talep etmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1729 E., 2022/1773 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 1. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2021/215 E., 2022/459 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf talebinin kabulü ile kararın gerekçesinde yapılan hataların düzeltilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurularak davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; taraflar arasında adi yazılı olarak düzenlenen 01.08.2018 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca Konya İli, Meram İlçesi, Harmancık Mahallesi, 37449 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 17 bağımsız bölüm no’lu dairenin davalıya satıldığını, müvekkilince bu satış nedeniyle davalıya 120.000,00 TL bedelli bir teminat senedi verildiğini, davalının bu senedi Konya 5. İcra Müdürlüğünün 2019/4129 E. sayılı dosyası ile icra takibine koyduğunu, ancak teminat senedi olması nedeniyle bu senedin takibe konu edilemeyeceği gibi alacaklı görünen davalının teminata dayanarak başka bir hak talebinde de bulunamayacağını ileri sürerek, müvekkilinin takibe konu senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptalini; ayrıca davalı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davaya ve takibe konu senedin teminat senedi olmadığını, satış sözleşmesinde de teminat senedi olduğunun belirtilmediğini, teminat için verildiği iddiasının yazılı belgeyle kanıtlanması gerektiğini, davacının borcu olmadığına dair bir iddiasının da bulunmadığını; senedin müvekkiline ait arsanın davacıya devredilip, üzerine nakit para verilmek suretiyle davacıdan satın alınan daire karşılığında verildiğini, ancak dairenin müvekkiline teslim edilmediğini, davacının kötüniyetli olarak bu davayı açtığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya ve takibe konu senedin tüketicinin borçlandırıldığı bir senet olmayıp, satıcının borçlandığı bir senet olduğu, davacının, senedin veya takibin iptali yönünde herhangi bir itirazı veya başvurusunun da bulunmadığı; senedin davalıya, taraflar arasında imzalanan 01.8.2018 tarihli ön ödemeli konut satış sözleşmesi kapsamında verilmiş olup, üzerinde teminat senedi olduğuna ilişkin herhangi bir şerhin de bulunmadığı, davacı tarafından sözleşmenin gereği yerine getirilmediğinden, senedin davalı tarafça takibe konu edilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacının senedin teminat senedi olduğu iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine; davacının dava açmakta kötü niyetli olduğunun kanıtlanamadığı ve takibin durdurulması yönünde bir karar verilmediği gerekçesiyle de davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; davaya ve takibe konu senedin teminat senedi olup icra takibine konu edilemeyeceğini, davanın kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında 01.08.2018 tarihinde adi yazılı olarak düzenlenen ön ödemeli konut satış sözleşmesi kapsamında davacının, satış bedeline karşılık davalıya, 52.500,00 TL’nin peşin ödenmesi, kalan kısım için de davalıya ait arsanın davacıya devredilmesi suretiyle yetkilisi olduğu şirketin yaptığı inşaattan bir daire satmayı taahhüt ettiği; sözleşmede, dairenin 31.12.2018 tarihine kadar tapuda devredileceği, bu tarihte devir yapılmaz ise davacının satış bedelini 120.000,00 TL olarak geri ödeyeceği ve satış bedelinin teminatı olarak da davalıya 120.000,00 TL senet verildiğinin belirtildiği; davaya konu senedin bu sözleşme kapsamında, davacının teslim yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde, satış bedelinin iadesini sağlama adına teminat amacıyla verildiği anlaşıldığına göre davacının, sadece senedin teminat senedi olduğunu değil, senet dolayısıyla borçlu olmadığını da ispat etmesi gerektiği; davalının sözleşme kapsamında yükümlülüğünü yerine getirdiği, ödemelerini yaptığı ve arsanın devrini sağladığı, ancak davacının edimini yerine getirmediğine ilişkin davalı savunmasına karşı davacı tarafın, davalının ödeme yapmadığına ilişkin bir iddia da bulunmadığı gibi kendi edimi olan teslim yükümlülüğünü yerine getirdiğini de iddia etmediği; satış bedelinin ödendiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamakta olup, davacının taraflar arasındaki sözleşmeye konu daireyi süresinde teslim yükümlülüğünü yerine getirdiğini ispat edemediği anlaşılmakla, davalının satış bedelinin teminatı olarak verilen senedi takibe koymasında ve davacıdan tahsilini istemesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı; bu durumda Mahkemece, yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yetersiz ve senedin teminat senedi olmadığına ilişkin çelişkili ve hatalı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçe gösterilerek; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın gerekçesinde yapılan bu hatanın düzeltilmek suretiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın açıklanan gerekçeyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf itirazlarını tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taşınmaz satış sözleşmesi kapsamında verilen senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72 nci maddesi.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 237 ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle dava ve icra takibine konu senedin, taraflar arasında düzenlenen ön ödemeli konut sözleşmesi kapsamında, davacının teslim yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde, satış bedelinin iadesini sağlamak için teminat amacıyla verildiğinin ve davacı tarafça teslim yükümlülüğü yerine getirilmediğinden, davalı tarafından satış bedelinin teminatı olarak kendisine verilen senedin takibe konu edilmesinde ve bedelinin davacıdan tahsilinin istenmesinde hukuka aykırı bir durum bulunmadığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olduğundan, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.