Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2700 E. 2024/684 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Murisin sağlığında aldığı borcun ödendiğine dair açılan menfi tespit davasında, davacıların ödemeyi ispatlayıp ispatlayamadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, murisin davalıdan aldığı borcu ödedikleri iddiasını ispatlayacak yazılı belge sunamamaları ve taraflar arasındaki akrabalık ilişkisinin senede bağlı borçta tanık dinlenmesine engel teşkil etmemesi gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1860 E., 2022/3223 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/404 E., 2019/545 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili, muris ...'nın 19.04.2016 tarihinde vefat ettiğini, davalı ...'in, murisin kız kardeşi ...'nun eşi olduğunu, murisin sağlığında, oğlu ...'ya ait...Enerji İnşaat Maden Sıda Loj. San. ve Dış Tic. Ltd .Şti.ni faaliyete geçirmek amacıyla 244.000,00-TL borç para aldığını, muris hayattayken, borcunun bir kısmını ödemek için formüller arandığını, bu düşünceyle, muris adına ödenmek üzere, oğlu ...na ait şirket üzerinden, borçtan mahsup edilmek üzere; borcun bir kısmının gönderildiği...Enerji İnşaat Maden Gıda Loj. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti.(...Şti.) adına 22.12.2011 tarihinde, krediyle 136.705,30-TL değerinde Audi A5 Coupe 1.8 Turbo ...Plakalı otomobil alındığı ve aracın borçtan mahsup edilmek üzere alacaklıya teslim edildiğini ve davalı ...'in sahibi olduğu ...Alerji Merkezi Ltd. Şti.(Özel...)'ne devrini sağladıklarını borçtan mahsup edilmek üzere toplam 146.845,56-TL ödemede bulunulduğunu, buna rağmen aleyhlerine İstanbul Anadolu 20. İcra Müdürlüğünün 2017/18164 Esas sayılı dosyasına bağlı olarak 244.000,00-TL asıl alacak, 172.678,00-TL faiz toplam 416.678,00-TL'lık takip yaptırıldığını işbu takipteki faize ve 146.845,56-TL lık kısma itiraz ettiklerini ve kalan 97.154,44-TL lık kısmın icra dosyasına ödendiğini, faizle ilgili borçlu olmadıklarına dair talepleri saklı kalarak İstanbul Anadolu 20. İcra Müdürlüğü'nün 2017/18164 Esas sayılı icra takibinde itiraz ettikleri 146.845,56-TL ile borçlu olmadıklarının tespitine, söz konusu icra takibinin iptaline, % 20 tazminata ve işbu icra takibinin durdurulması yönünde tedbir vaz'ına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, davacıların asıl alacağın kabul ettikleri 97.154,44-TL kısmını icra müdürlüğüne ödediğini, davacı-borçluların, haklarında başlatılan icra takibindeki asıl borcun 146.845,56-TL kısmının, dava dışı ...Şti.'ne ait ...plaka sayılı aracın dava dışı ...Şti'ne verilerek ödendiği iddiasının gerçeğe ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, dava dışı ...Şti. ile ...Şti. nin bir sermaye şirketi olduğunu, her iki şirketin tüzel kişiliği, ortağının ve/veya ortaklarının kişiliklerinden tamamen bağımsız olduğunu, gerek tüzel kişilerin ayrılığı ve bağımsızlığı ilkesi ve gerekse sözleşmelerin nisbiliği kuralı gereğince ...Şti. ile ...Şti. arasındaki araç satış sözleşmesinden doğan haklar ve borçların, ancak ve sadece sözleşmenin tarafı olan ve her ikisi de tacir olan şirketler bakımından hüküm ifade edeceğini, İİK'nun 279/1-2. maddesi "Para veya mutat ödeme vasıtalarından gayrı bir suretle yapılan ödemeler batıldır" hükmünü içerdiğini, davacıların murisi ...'nın vekil edenininden nakit olarak aldığı 244.000,00-TL'nın, 146.845,56-TL tutarındaki kısmının asıl borçlu ... ile hiç bir ilgisi bulunmayan dava dışı...Şti. adına kayıtlı ...plaka sayılı aracın 51.000,00-TL bedelle dava dışı ...Şti.'ne satılarak ödendiği iddiasının gerçeğe aykırı olduğu gibi hayatın olağan akışına da açıkça aykırı olduğunu belirterek davanın reddine, davacıların %20 inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacıların murisleri ile davalının yakın akrabalık ilişkileri olduğu, bu nedenle borç ilişkisi kurulduğu ve bu ilişkinin ispatı için tanık dinletilmesini talep ettikleri, tarafların aralarındaki borç ilişkisi için yazılı belge düzenledikleri, Mahkemece tanıkların dinlendiği ancak taraflar arasında senede bağlanan borç ilişkisinde borcun ödendiğine dair iddia artık akrabalık ilişkisi nedeniyle tanıkla ispatlanamayacağı, bu nedenle dinlenen tanık beyanlarının hükme esas alınmadığı, davacıların borcu ödediklerine dair yazılı belge sunamadıkları gerekçesiyle iddialarını ispatlayamayan davacıların davasının reddine ve asıl alacağın %20si oranında kötü niyet tazminatının davacılardan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili, borç senedinde borçlu olarak muris ...'nın yer aldığını ve 19.04.2016 tarihinde vefat ettiğini, davalının murisin kız kardeşi ...'nun eşi olduğunu, taraflar arasında çok yakın akrabalık ilişkisinin olduğunu, belgede borçlu olarak muris ... gösterilmesine rağmen paranın murisin oğluna ait...Limited Şirketi'ne ödendiğini, taraflar arasındaki akrabalık ilişkilerinin Mahkemece değerlendirilmediğini ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacıların murisi ...'nın davalıdan 244.000,00 TL borç aldığı hususunun taraflar arasındaki kabul beyanı ve ibraz edilen belge kapsamı ile sabit olduğu, taraflar arasındaki akrabalık ilişkisinin 6100 sayılı Kanun'un 203 üncü maddesi kapsamında kalmadığı göz önüne alındığında, davacının ödeme iddiasını 6100 sayılı Kanun'un 200 üncü maddesi kapsamında kalan yazılı belge ile kanıtlaması gerektiğini, davacı tarafından bu konuda yazılı delil ve belge ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğunu, Mahkemece davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmiş ise de; kötü niyet tazminatına hükmetmek için sadece menfi tespit davasının reddine karar verilmesi yeterli olmayıp ayrıca davalının kötü niyetli olduğununun ispatı gerektiğini, dosyada mevcut deliller değerlendirildiğinde davalının kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden, kötü niyet tazminatına hükmedilme koşullarının oluşmadığını belirterek davacıların istinaf talebinin kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, davanın reddi ile kötüniyet tazminatının reddine, (çoğun içinde azdan vardır kuralı gereği) karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdükleri aynı nedenlerle; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ödünç ilişkisine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi gereği; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.

2. 6100 sayılı Kanun'un ''ispat yükü'' başlıklı 190 ıncı maddesinin birinci fıkrasında; ''İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.''

3.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 200 üncü maddesi.

4.6100 sayılı Kanun'un 203 üncü maddesinde ise, senetle ispat zorunluluğunun istisnaları sayma yöntemiyle belirlenmiştir. Bunlardan biri de altsoy ve üstsoy, kardeşler, eşler, kayınbaba, kaynana ile gelin ve damat arasındaki işlemler olup, bu kişiler arasındaki işlemler miktar ve değerine bakılmaksızın tanıkla ispat edilebilir.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, özellikle davacılar murisi Mehmet tarafından imzalı 10.10.2009 ve 18.10.2009 tarihli belgelerle davalıya toplam 244.000 TL borçlu olduğunun anlaşılmasına taraflar arasındaki akrabalık ilişkisinin 6100 sayılı Kanun'un 203 üncü maddesi kapsamında kalmadığının davacıların ödeme iddialarını 6100 sayılı Kanun'un 200 üncü maddesi kapsamında kalan yazılı belge ile kanıtlamaları gerektiği ve davacı tarafça bu konuda yazılı delil ve belge ibraz edilmediği anlaşılmakla, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Fazla alınan peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.