"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/274 E., 2020/42 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacının Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında davalı ... ile imzaladığı sözleşme gereği hissesini 100 m2 bir daire karşılığı davalıya devrettiğini, sözleşmede kendisine teslim edilecek dairenin 1. etapta olduğunun açıkça belirtilmesine rağmen kura çekiliş listesine göre kendisine teslim edilecek dairenin 14. etapta ve 1. etapdaki dairelerle 14. etapdaki dairelerin manzara ve inşaat zemini itibariyle çok farklı olduğunu, davacıya tahsis edilen dairenin bulunduğu binanın çukurda ve manzarasız olduğunu ileri sürerek, teslim edilen taşınmazın farklı etapta olması nedeniyle uğranılan zarar için şimdilik 5.000,00 TL ile şerefiye bedeli olarak şimdilik 5.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; inşaat alanının tamamının 1. etap olup, 14. bölgenin de bu etap içerisinde olduğunu, sözleşmeye uygun şekilde konutun verildiğini, etabın kendi içinde bölgelere ayrıldığını, davacıya yapılan tahsis işleminin mevzuata uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
1.Mahkemenin 28.04.2015 tarihli 2014/76 E., 2015/155 K. sayılı kararıyla; etaplar arasındaki farklılık sebebiyle istenen 5.000,00 TL ile şerefiye bedeli olarak istenen 5.000,00 TL nin hukuki dayanağı aynı özellikler olduğundan hem davacıya verilen dairenin çukurda kalması hem de emsal gösterilen 1. Etap (Bölge) de yer alan dairelerin ufkunun açık ve manzarasının güzel olması sebebiyle fark bedeli istenebileceği, ayrıca şerefiye bedeli istenemeyeceği gerekçesiyle, taleple bağlı kalınarak davanın kısmen kabulüyle; 5.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, şerefiye bedeli talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay ( kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 13.12.2017 tarih, 2015/39247 E., 2017/12470 K. sayılı ilamıyla; Mahkemece, davalının etapla ilgili savunması üzerinde durularak, inşaat alanının tamamının kaç etaptan oluştuğu, kendi içinde bölgelere ayrılıp ayrılmadığı, davacıya verilen taşınmazların hangi etapta yer aldığının tespit edilebilmesi için gerektiğinde mahallinde keşif yapılarak uzman bilirkişi marifetiyle denetime elverişli bir rapor alınmak suretiyle sonucuna göre hüküm tesis edilmesi gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme sonucu karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında imzalanan 30.09.2005 tarihli sözleşmede davalı belediyenin davacıya 1. etap konut adalarında üretilecek 100 m2 daireyi anahtar teslimi vereceğini taahhüt ettiği, taraflar arasındaki sözleşme içeriğinde, çekilecek kuraya bodrum kat, çatı kat veya bahçe katının veya manzarasız katın dahil edilmeyeceğine ilişkin her hangi bir koşul bulunmadığı gibi bu yönde taahhütte bulunulduğuna dair düzenleme veya dosya kapsamında başkaca delil bulunmadığının tespit edildiği, proje alanının tamamının 1.etap konut alanı olarak düzenlendiği ve ancak 1.etabın bölgelere ayrıldığı, Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi incelendiğinde; inşaat alanının 2 etap ve Karacaören özel proje alanından oluştuğu ve Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi öncelikli proje (1.etap) alanının Keçiören Bölgesi, Altındağ Bölgesi ve Hacıkadın vadisi girişinde yer alan rekreasyon alanı olmak üzere 3 bölge olarak uygulamaya konulduğu, 1.etap alanının kendi içinde 16 konut bölgesine ayrıldığı, davacıya verilen konutun 1.etap kapsamında 90739 ada 3 parselde bulunan 14. konut bölgesinde 14-C Blok 4.kat 11 nolu dairenin noter kurası ile verildiği, bu durumun mevzuata ve sözleşmeye uygun olduğunun belirlendiği, sözleşmede şerefiye bedeli öngörülmediğinden davacının bu konuda talepte bulunulamayacağı, davacının her hangi bir zararının söz konusu olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığının 12.12.2014 tarihli yazısında açıkça projenin 16 etap dahilinde, TOKİ ihalesiyle yaptırıldığının belirtildiğini, taraflarca imzalanan konut teslim tutanağı içeriğinde de etap numarasının açıkça yazıldığını, TOKİ’nin resmi internet sitesinde ilan edilen/yer alan projeleri gösterir internet sayfasında davaya konu Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi etaplarının inşaat aşaması, inşaatları yapan firmalar listelenerek ve etap etap ilan edildiğini, dosyada bulunan fotoğraflardan da davacıya başka etaptan konut teslimi yapıldığının ispat edildiğini, teslim edilen konutların bulunduğu mahal, kent ve iş merkezine yakınlık, yapılaşma durumu, dairenin değerine tesir edebilecek tüm etmenler dikkate alındığında davacının büyük maddi kayba uğradığını, Mahkeme kararının dosya kapsamına, maddi ve usul hukuku kurallarına ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında düzenlenen sözleşmeye aykırı olarak yapıldığı iddia edilen taşınmaz teslimi nedeniyle oluşan zararın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1-Bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda, lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda mahkeme için zorunluluk doğar. Belirtilmelidir ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir. (09/05/1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK.)
2. Dairenin 18.01.2023 tarihli, 2022/8100E., 2023/136 K. ve 14.03.2019 tarihli, 2020/3185 E., 2020/4545 K. sayılı ilamları
3. Değerlendirme
Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi raporunda, Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi 1. etap alanının kendi içinde 16 konut bölgesine ayrıldığı, davacıya verilen konutan 1. etap kapsamında 14. konut bölgesinde yer aldığı tespit edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, kararda ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye uygun olarak konutun davacıya teslim edildiği anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
27.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.