Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2708 E. 2024/561 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı bankanın, konut kredisinin ödenmesi karşılığında ipotek fekki taahhüdünde bulunmasına rağmen, borç ödendikten sonra ipoteği fek etmemesi nedeniyle açılan ipoteğin fekki davasında görevli mahkemenin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Konut finansmanı sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, davacının taşınmazı satın alan kişi ve dolayısıyla kredi borcunun ödenmesiyle ipoteğin fekkini talep eden konumda bulunması sebebiyle tüketici sıfatına haiz olduğu ve bu nedenle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73. maddesi uyarınca davaya bakma görev ve yetkisinin Tüketici Mahkemesinde olduğu gözetilerek, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/379 E., 2023/434 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/411 E., 2021/481 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin 09.07.2020 tarihinde 587 ada 2 parselde kayıtlı 4 nolu bağımsız bölümü satın aldığını, taşınmazın önceki maliki ...in davalı Banka Şubesinden 24.05.2017 tarihinde kullandığı konut kredisine karşılık, davalı tarafından taşınmaz üzerine ipotek konulduğunu, davacının taşınmazı satın almadan önce kendi bankası ile şerhi kaldırmak amacıyla iletişime geçtiği ve bankalar arasında yazışmalar yapıldığını, ipotek tesis eden davalı ...Ş'.nin 23.06.2020 tarihli yazısında borçlu ...in hesabına bakiye borcun 23.06.202 tarihine kadar ödenmesi halinde ipoteğin 5 iş günü içinde kaldırılacağının bildirilmesi üzerine 13.07.2020 tarihinde Halkbankası tarafından dava dışı asıl borçlu ... hesabına 441.000,00 TL EFT yapıldığını ancak bakiye borcun kapatılmış olmasına karşın ipoteğin kaldırılmadığını belirterek ipoteğin fekkini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davanın mutlak ticari dava niteliğinde olduğundan öncelikle görevsizlik kararı verilmesini, arabuluculuk dava şartı yokluğundan usulden reddini, davacı ve bankası olan Türkiye Halk Bankası A.Ş. tarafından taahhütnameye uygun hareket edilmediğini, belirtilen günde kredi kapama tutarının yatırılmadığını, taahhüt tarihinden tam 20 gün sonra hiçbir bildirim yapılmaksızın, hiçbir teyit alınmaksızın 13.07.2020 tarihinde hesaba ödeme gerçekleştirildiğini, ...'in hesabına yapılan ödemelerin tamamının dava dışı bu kişi tarafından hesaptan çekildiğini, kredi kapatılamadığından bankanın riskinin devam etmekte olup, ipoteğin fekkinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemece Tüketici Mahkemesi sıfatıyla görülen davanın 07.10.2021 tarihindeki duruşmasında ara kararla davalı tarafın görevsizlik kararının kabulü ile dosyaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verilmek suretiyle Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla görülen davada, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı Bankanın 23.06.2020 tarihli yazı cevabında belirtildiği üzere, bakiye borcun 23.06.2020 tarihine kadar ödenmesi halinde bahse konu ipoteğin en geç 5 iş günü içinde fek edileceğinin belirtildiği, ancak davacı tarafça paranın dava dışı ... hesabına 13.07.2020 tarihinde gönderildiği ve paranın bu kişi tarafından hesaptan çekildiği, paranın davalı bankanın belirttiği süre içerisinde gönderilmediği ve bu hususta bankadan teyit alındığına ya da bankanın paranın gönderildiğine dair bilgilendirildiğine ilişkin bir belge sunulmadığı, kredinin kapatılmadığı ve davalı banka lehine kredi borcunu teminen tesis edilen ipotek dolayısıyla bakiye borcun davalı bankaya belirtilen süre içerisinde yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV.İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; yargılama aşamasındaki beyanlar tekrar edilmek suretiyle, davada Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunu, dava şartı olan zorunlu arabuluculuk sürecine de başvurulmadığını, tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılırken harcın tamamlatılmasına karar verildiğini, daha sonra ara kararla görevsizlik kararı verilerek bu kararın kesinleşmesi beklenmeden aynı celsede davanın esasına girilerek davanın reddine karar verildiğini, usul kurallarına aykırı hareket edildiğini, davalı Banka tarafından, davacının krediyi kullandığı bankaya verilen 23.06.2020 tarihli cevapta, bakiye borcun ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılmasının taahhüt edildiğini, ödeme tarihinin geçmesi durumunda kapama bakiyesi değişeceğinden güncel tutar ile ilgili Bankadan teyit alınmasının rica edildiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından 13.07.2020 tarihinde söz konusu yazıda belirtilen satıcı ...in hesabına bakiye borçtan daha fazlası olan 441.000,00 TL nin yatırıldığını, 23.06.2020 tarihinden sonra ödeme yapılması durumunda, söz konusu taahhüdün geçersiz olacağına dair bir beyan yer almadığını, ipoteğin kaldırılması gerektiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflarca ileri sürülen delillerin toplanarak usulüne uygun olarak değerlendirilmesine, taraflarca ileri sürülen iddia ve savunmaların tartışılarak gerekçeli kararın oluşturulmasına, ihtilafa uygulanması gereken yasal mevzuatın doğru olarak tespit edilmesine, mahkemenin karar gerekçesiyle hüküm fıkrasının birbiriyle uyumlu olmasına, hükmün yasal unsurları taşımasına göre İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık,davalı Bankanın kredinin ödenmesi karşılığında ipoteğin fek edileceği taahhüdü üzerine, başka bankadan kredi kullanan İpotekli taşınmazı satın alan alıcı tarafından açılan konut kredisinin teminatı olarak konulan ipoteğin fekki istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un "Tüketici Mahkemeleri" başlıklı 73 üncü, 32 nci ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Konut finansmanı sözleşmeleri 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 32. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup aynı Kanun'un 73 üncü maddesinde tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu da düzenlenmiştir.

2. Dava konusu uyuşmazlık davalı Bankanın kredinin ödenmesi karşılığında ipoteğin fek edileceği taahhüdü üzerine, başka bankadan kredi kullanan İpotekli taşınmazı satın alan alıcının açtığı önceki malik tarafından kullanılan konut kredisinin teminatı olarak konulan ipoteğin fekki istemine ilişkin olup, ipoteğe konu borcun konut finansman kredisinden kaynaklandığı ve davacının konut kredisini çeken tüketicinin halefi olarak ipoteğin fekkini istediği anlaşılmakla, davacı taraf dava konusu bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumundadır. Bu itibarla uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görev konusu, kamu düzenine ilişkin olup, re'sen gözetilir. Görev konusunda kazanılmış hak olmaz.

3. Mahkemece, müstakil Tüketici Mahkemesi var ise davaya bakmakla Tüketici Mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi, müstakil Tüketici Mahkemesi yok ise ara karar ile uyuşmazlığa Tüketici Mahkemesi sıfatı ile bakılmasına karar verilmek suretiyle uyuşmazlığın çözülmesi gerekirken, yazılı şekilde davaya Asliye Hukuk Mahkemesi olarak bakılmış olması usul ve yasaya aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu yönden kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

4. Bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

1. Davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,

2. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 373/1 inci maddesi uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.