Logo

3. Hukuk Dairesi2023/270 E. 2023/1602 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın kredi borcu için hayat sigortası yaptırılmaması nedeniyle mirasçıların bankaya karşı sorumluluğunun tespiti ve ödenen tutarların iadesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve bozmaya uyularak verilen kararda belirtilen gerekçeler, bankanın asıl yükümlülüğünün kendisinde olması nedeniyle %70, murisin ise takip yükümlülüğünü yerine getirmemesinden dolayı %30 kusurlu olduğunun kabul edilmesi gerektiğini gösterdiğinden, karar ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye irat kaydedilmesi dışında, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi

SAYISI : 2020/182 E., 2022/539 K.

DAVA TARİHİ : 10.03.2015

KARAR : Davanın kısmen kabulüne

Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; ortak mirasbırakanları ...'nın davalı bankadan kredi kullandığını, kredi borcu devam ederken 30.11.2014 tarihinde vefat ettiğini, kredi sözleşmesi yapılırken ilk yıl için hayat sigortası yaptırtılıp ikinci yıl için yapılmadığını ve bu hususta mirasbırakanlarının bilgilendirilmediğini, bankanın hayat sigortası yaptırmama ve bilgi vermeme fiili nedeniyle kusurlu olduğunu ileri sürerek; kredi nedeniyle ödenen toplam 8.455,44 TL'nin tahsili ile kredi borçlusu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı; davaya cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 13.01.2016 tarih ve 2015/810 E.- 2016/123 K. sayılı kararı ile; davanın kısmen kabulü ile davacı tarafın yapmış olduğu 2.113,86 TL ödeme dikkate alınarak bakiye borcu olan 16.990,88 TL nin 2.548,63 TL'sinden sorumlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, talep olunan 2.113,86 TL bakımından 317,07 TL'sinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsiline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay Kapatılan 13.HD' nin 21.02.2020 tarih ve 2017/5397 E.- 2020/2581 K. sayılı ilamı ile; “...Bilindiği üzere, kredi sözleşmesi nedeniyle hayat sigortası yapılmasındaki amaç, banka yönünden kredi borcunun teminat altına alınması olduğu kadar, belli bir prim borcu getirmekle birlikte, sigortalının da bunda menfaatinin olduğu kuşkusuzdur. Bu nedenle, uyuşmazlığın çözümünde, her iki tarafın da hak ve menfaatlerinin gözetilip korunması esas alınmalıdır. Dava konusu kredi sözleşmesi dosyaya tedarik edilmeli, tarafların kusurlu olup olmadıkları, kusur oranları somut olay ve yukarıdaki açıklamalar da gözetilerek konusunun uzmanı bilirkişi marifetiyle tespit ettirilmeli, sonucuna uygun hüküm tesis edilmelidir. Eksik araştırma ile yetinilerek karar verilemez” gerekçesiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yapılan değerlendirmeye göre davalı bankanın asıl yükümlülüğünün kendisinde olması nedeniyle %70 kusurlu olduğuna murisin ise takip yükümlülüğünü yerine getirmemesi sebebiyle %30 kusurlu olduğuna kanaat getirilerek, bilirkişi raporunda hesaplanan kalan borç olan 16.624,95 TL'nin davalının kusur oranına isabet eden 10.157,76 TL'den davacıların sorumlu tutulamayacağı anlaşıldığından bu miktar yönünden borçlu olmadıklarının tespitine, dava tarihi itibariyle davacıların ödemiş oldukları kredi miktarından da davalı tarafın kusur oranına isabet eden 1.479,70 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hayat sigortalarında poliçede belirtilen teminat tutarı ile bağlı kalarak, kalan kredi borcunu teminat altına alınmakta, kredi tutarından artan tutar olması halinde de kalan tutar hak sahiplerine ödenebilmekte olup davacı vekilince talep edilen şekilde sigortalının vefat tarihinden önce ödediği kredi taksitlerinin ödenmesi gibi bir teminat ve uygulama bulunmadığından bu talep yönü ile açılan davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, davalı bankanın herhangi bir sorumluluğu ve kusuru bulunmadığını, ayrıca tespit edilen kusur oranı ve miktarın da hangi kriterlere göre tespit edildiğinin belirli olmadığını belirterek mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.

Davacılar vekili, davalı bankanın tam kusurlu olduğunu, murise herhangi bir kusur yüklenemeyeceğini, reddedilen miktar üzerinden de yargılama gideri ve vekalet ücretine mahkum edilmelerinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, murisin davalı bankadan aldığı tüketici kredisi sebebiyle mirasçıların borçlu olmadığının tespiti ve ödenen bedellerin istirdadı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 17.01.2009 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak, 01.02.2009 tarihinde yürürlüğe giren, “Bireysel Kredilerde Bağlantılı Sigortalar uygulama Esasları Yönetmeliği”nin “Amaç” başlıklı bölümünde, “Bu Yönetmeliğin amacı, kredi kuruluşları tarafından verilen kredilerle bağlantılı olan zorunlu ve ihtiyari sigorta ürünlerinin sunumunda birlik ve güvenilirliği sağlamak, sigorta ettirenlerin, sigortalıların ve lehtarların hak ve menfaatlerini korumak ve verilecek hizmete ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.” denilmekte, “Kapsam” başlıklı bölümünde ise, “Bu Yönetmelik, Türkiye’de faaliyet gösteren her türlü kredi kuruluşunun sağladığı kredilerle bağlantılı yaptırılan ihtiyari ve zorunlu sigortaları ve bu sigortalar dahilinde verilecek teminatları kapsar.” denildikten sonra aynı Yönetmeliğin “İhtiyari Sigortalar” başlığında düzenlenen, 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasında da, “İhtiyari sigortalarda, kredi süresi içerisinde yenileme sorumluluğu kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğu ise kredi kuruluşuna aittir.” denilmektedir.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 332 nci maddesi uyarınca yargılama giderlerine, bu kapsamda harca ilişkin hususlarda mahkemece resen karar verilir.

3. Karar ve ilam harcı harçtan ... olmamak koşulu ile davayı kaybeden tarafa yüklenmesi gereken harç türü olup, diğer yargılama giderlerine katılarak kabul/redde göre oranlanmaz.

4. Harç konusu kamu düzenine ilişkin olup, yargı mercilerince resen dikkate alınır.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına, bozmaya uyularak verilen kararda belirtilen gerekçelere göre; davacılar ve davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2. Harca ilişkin hususların kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle resen yapılan incelemede, İlk Derece Mahkemesince; gerekçeli kararın 4 üncü hüküm fıkrasında “Davalı kurum harçtan ... olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına” ilişkin hüküm kurulmuş ise de davalı banka yargı harçlarından ... olmayıp, karar ilam harcının davalı bankadan alınarak Hazineye irat kaydına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 3 üncü madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 438 inci maddesi uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı ve davalının tüm temyiz itirazlarının reddine,

2. Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinin çıkarılarak yerine “Alınması gerekli 794,95 Tl karar ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

3- Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

4- Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,

6100 saylı Kanun' Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.