"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2014/221 E., 2021/346 K.
DAVA TARİHİ : 09.07.2014
KARAR : Davanın kabulüne
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı
Taraflar arasındaki Kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Jale Eczanesi’nin sahibi olduğunu, kuruma faturalandırdığı ...’ya ait 4 adet reçetenin hastanın bilgisi dışında düzenlendiği ve reçetede yazan ilaçların hasta tarafından teslim alınmadığı kanaatiyle Kurumca hakkında Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2012 yılı protokolünün 5.3.10 uncu maddesinde yer alan Kuruma sahte reçete faturalandırma eyleminde bulunduğu gerekçesiyle 1.617,49 TL reçete bedeli, 271,76 TL işlemiş faiz ve 16.174,90 TL cezai şart tahsili ile uyarı cezası verilmesine, yine aynı hastanın sahte olmayan 1 adet reçetesindeki bir ilacın hastaya teslim edilmediği gerekçesiyle aynı protokolün 5.3.5 inci maddesi uyarınca 2,38 TL reçete bedeli, 0,45 TL işlemiş faiz ve 250 TL cezai şart tahsili ile uyarı cezası verilmesine karar verildiğini, ancak söz konusu reçetelerdeki ilaçların hasta tarafından hayati öneme sahip olmasının ilaçların hastaya teslim edildiğini göstereceğinden Kurum işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kurum işleminin yerinde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı eczacının kendisine sunulan şeklen gerçek reçeteler ve beyan edilen kimlik bilgileri doğrultusunda davalı kuruma fatura edilen reçeteleri karşılamasında mevzuata göre bir engel bulunmadığı, reçeteyi imzalayan kişilerin kimlik kontrolünü yapma gibi bir sorumluluğunun olmadığı, davacı eczacı hakkında ceza davasında beraat kararı verildiği ve kararın kesinleştiği, bu haliyle davacı hakkında davalı kurum tarafından aralarındaki sözleşmenin ihlal edildiği iddiasıyla tahakkuk ettirilen kurum zararının yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne; Adana SGK İl Müdürlüğü’nün 05.06.2014 tarihli 2938476 sayılı kararında belirtilen toplam 18.316,68 TL ödeme kısmının iptaline, davacının davalıya bu miktarlarda borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairemizin 21.12.2022 tarihli ve 2022/7935 Esas, 2022/9668 Karar sayılı ilamında; davalının sair temyiz itirazlarının reddi ile ceza yargılaması esnasında, katılan ... ve oğlu tanık ... 'nun alınan beyanlarında, insülin ve diğer kullanılan ilaçları yazdırmadıkları ve eczaneden teslim almadıklarını bildirdikleri, ayrıca reçete arkasındaki imzaların hasta ve yakınına ait olmadığı, bu eczacının sahtecilik eylemine katıldığı anlaşıldığından 2016 protokolüne göre davacı hakkında ne miktarda cezai işlem uygulanması gerektiği belirlenerek uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerektiğinden ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı vekili karar düzeltme dilekçesinde; kanunlara ve usule aykırı karar verildiğini, kararın istinaf incelemesi yapılmaksızın Yargıtay incelemesinden geçtiğini, Mersin 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde
kesinleşen yargılama sonucunda; davacının haksız menfaat elde etmediği tespit edilerek beraat kararı verildiğini, maddi vakıanın yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabul mevcut olup; Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin ilamında da belirtildiği üzere; yeniden tartışılmasının mümkün olmadığını, ...'nun, tanık komşu ...'dan bir çok kez müvekkil eczaneden ilaçlarını almasını istediği ve aldırdığının ortada olduğunu, bununla birlikte hasta Hanife’nin oğlu ilaçları yazdırmadığını ve almadığını ifade ederken, oğlunun eşi yani gelin; katılan adına yazılan reçetelerdeki ilaçların kapıcı tarafından getirilerek kapıya asıldığını beyan ettiği, dolayısıyla reçetelerdeki imzaların bazılarının hasta yakınına ait olamayacağının anlaşıldığını belirterek kararın düzeltilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının Kuruma sahte reçete faturalandırdığı ve bir adet reçetedeki bir ilacı hastaya teslim etmediği gerekçesiyle Kurumca hakkında uygulanan cezai işlemin yerinde olup olmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2012 yılı protokolünün 5.3.5 inci maddesi şu şekildedir;
“(Değişik: 19/09/2013-2013/1 Ek Protokol 12.md. Yürürlük:01/11/2013) Hasta veya hasta yakınına teslim edilmeyen ilaçlara ait reçetelerin Kuruma fatura edildiğinin tespiti halinde ilaç bedelinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 6 (altı) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak, Kurum tarafından yapılacak soruşturma neticesinde hastaya teslim edilmek üzere hastanın ilaç alım tarihinden itibaren 60 (altmış) günü geçmeyecek sürede ilaçların eczanede bekletildiğinin saptanması halinde bu madde hükmü uygulanmaz.”
2. Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2012 yılı protokolünün 5.3.10 uncu maddesi şu şekildedir;
“Eczacı ya da eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20 (yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) yıl süreyle sözleşme yapılmaz.
Ancak, söz konusu sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte raporun eczacı ya da eczane çalışanları dışında üçüncü kişilerin dahli ile Kuruma fatura edildiğinin yapılacak araştırma ve/veya inceleme sonucunda tespit edilmesi halinde bu madde hükmü uygulanmaz.”
3. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi şu şekildedir;
“Hakim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hakimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hakimini bağlamaz.”
3. Değerlendirme
1. Mersin 5. Ağır Ceza Mahkemesinde, davacı eczacı ve çalışanı aleyhine açılan resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşları aleyhine dolandırıcılık suçlarından yapılan yargılama neticesinde, dosya kapsamında katılanın "reçetedeki ilaçları almadığına" dair soyut beyanı dışında reçetelerin sahte olduğu, sanıkların SGK'yı dolandırdıkları ve katılanın reçete tarihlerinde Samsun'da olduğunun kesin olarak saptanamadığı anlaşılmakla; düzenlenen reçetelerin gerçek oldukları; reçete arkasındaki imzanın katılana ait olmamasının reçeteyi sahte hale getirmeyeceği ve katılanın bilgisi dahilinde alınan ve katılana ulaştırılan ilaçlar nedeniyle reçete arkasına atılan imzanın usuli bir işlem olduğu, gerçek olan reçetelere dayalı olarak, tanık beyanları doğrultusunda katılanın bilgisi dahilinde olduğu anlaşılan ve katılana ulaştırılan ilaçlar yönünden hileli hareket bulunmadığı, katılanın kendi ilaçlarını parayla almak zorunda kaldığı şeklindeki beyanının ispatlanamadığı; katılanın, ilaçları almadığı şeklindeki beyanının soyut nitelikte kaldığı ve diğer beyanlarını da somut olarak delillendiremediği anlaşılmakla eczane sahibi ve çalışanı olan sanıkların haksız menfaat elde ettiklerinin tespit edilememesi nedeniyle beraatlerine karar verilmiş olup, 16.09.2020 tarihinde hükmün kesinleştiği görülmüştür.
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74 üncü maddesi hükmüne göre ceza mahkemesince verilen beraat kararı; kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliliği, illiyet gibi esasları hukuk hakimini bağlamayacaktır. Ancak hemen belirtilmelidir ki gerek öğretide gerekse Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatlarında, ceza hakiminin tespit ettiği maddi olaylarla ve özellikle “fiilin hukuka aykırılığı” konusu ile hukuk hâkiminin tamamen bağlı olacağı kabul edilmektedir. Diğer bir anlatımla, maddi olayları ve yasak eylemlerin varlığını saptayan ceza mahkemesi kararı, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşıyacaktır. Bu doğrultuda maddi vakıanın tespitine ilişkin ceza mahkemesi kararı hukuk hakimini bağlayıcı olup ceza mahkemesince bir maddi vakıanın varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen, aynı konunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışılması olanaklı değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/11-92 E 2018/1362 K sayılı kararı)
3. Yukarıda yer verilen yasa hükmü uyarınca yeniden yapılan incelemede; dava konusu reçeteler nedeniyle yapılan ceza yargılamasında reçetelerin sahte olmadığı, davacının katılana ulaştırılan ilaçlar yönünden hileli hareketi bulunmadığı tespit edildiğinden davacı hakkında Kurum tarafından uygulanan cezai işlemin yerinde olmadığı, hastanın uyuşmazlığa konu reçetelerdeki ilaçları teslim aldığı gözetilerek davanın kabulüne dair verilen kararın onanması gerekirken zuhulen bozulduğu anlaşıldığından; davacının bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile bozma ilamının kaldırılarak Mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle ;
Davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairece verilen 21.12.2022 tarihli ve 2022/7935 Esas, 2022/9668 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak Mahkeme kararının ONANMASINA,
Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,
08.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.