"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 9. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01.02.2022
SAYISI : 2019/598 E., 2022/108 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine, Dairece davacının temyiz isteminin süre yönünden reddine, davalının temyizi yönünden ise Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; taraflar arasında 31.12.2012 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi düzenlendiğini, davalının sözleşmeye aykırı olarak sözleşmeyi feshettiğini, kiralananı 19.11.2013 tarihinde tahliye ettiğini ve anahtarını notere tevdi ettiğini, davalının kalan süre kira bedelinden sorumlu olduğunu, 01.11.2013, 01.12.2013, 01.01.2014 aylarına ait ödenmeyen kira bedellerinin tahsili amacı ile takip başlattığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, davalının % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; mali kriz nedeniyle 14.03.2013 tarihli ihtarname ile 30.04.2013 itibarıyla kira sözleşmesini feshettiğini, 22.11.2013 tarihli ihtarname ile 19.11.2013 tarihinde kiralananı tahliye ettiğini ve anahtarı tevdi mahalline bıraktığını bildirdiğini, fiili tahliye tarihine kadar tüm edimlerini yerine getirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece; kiracının kira borcunun, anahtarın tevdii edildiği yerin kiralayana bildirildiği tarihe kadar devam edeceği, anahtarın notere tevdii edildiğinin davacıya 26.11.2013 tarihinde tebliğ edildiği, dolayısıyla davalı-kiracının bu tarihe kadar olan kira borcundan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, takibin 17.333,00 TL asıl alacak, 367,55 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.770,55 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davalının asıl alacağın % 20'si oranında 3.466,60 TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 10.04.2019 tarihli ve 2017/7258 E., 2019/3203 K. sayılı ilamla; davalı kiracı tarafından kira sözleşmesinin süresinden önce feshedildiği, Mahkemece, kiracının tek taraflı olarak sözleşmeyi feshinin haksız olduğuna ilişkin değerlendirmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı, ancak kiralananı süre bitmeden tek taraflı olarak tahliye etme hak ve yetkisi kendisine tanınmayan kiracının, kiraya verenin bilgisi ve rızası olmaksızın, haklı bir nedene de dayanmaksızın, kira süresinin bitiminden önce kiralananı tahliye etmesinin sözleşmeye aykırı davranış (haksız fesih) sayılacağı; böylesi bir durumda kiracının, kiraya verenin bu yüzden uğradığı zararı tazminle sorumlu olduğu, kiraya verenin de, kiralananı aynı koşullarla yeniden kiraya vermek konusunda gereken çabayı göstermesi ve böylece zararın artmasına sebebiyet vermemesi gerektiğini, bu durumda, davacının zararının tahliye tarihinden kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibaret olduğu, Mahkemece; mahallinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle keşif yapılarak dava konusu yerin aynı şartlarda ne kadar sürede kiraya verilebileceği hususunda denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle Mahkeme kararı bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan mahkemece; bozma ilamı kapsamı doğrultusunda alanında uzman bilirkişi heyetinden alınan denetime elverişli bilirkişi raporuna göre davalı kiracının sözleşmenin haksız ve süresinden önce feshi nedeniyle 3 aylık makul süre kira tazminatından sorumlu olacağı belirtilerek davanın kısmen kabulüne, itirazının 60.000 TL asıl alacak ve takip tarihine kadar işlemiş 367,55 TL faiz alacağı yönüyle iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren adi kanuni faiz yürütülmesi suretiyle takibin kaldığı yerden devamına, kabul edilen 17.700,55 L alacağın %20 nispetinde hesaplanan 3.540,11 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 28.09.2022 tarihli ve 2022/6031 E., 2022/7142 K. sayılı kararıyla,davacının katılma yoluyla temyiz isteminin süre yönünden reddine, davalının temyiz istemi yönünden ise Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı vekili; Yerel mahkeme, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarını da göz önünde bulundurarak anahtarın notere tevdii edildiği hususunun davacıya 26.11.2013 tarihinde tebliğ edildiğini, dolayısıyla davalı kiracının bu tarihe kadar olan kira borcundan sorumlu olduğuna karar verildiğini, bu şekilde müvekkilin kiracılık sıfatı ve kira bedeli ödeme yükümlülüğü sona ermiş olup, bunun dışındaki taleplerin ancak tazminat davası yargılamasının konusu olacağını, dava konusu taşınmazın tahliye edildiği her iki tarafın kabulünde olduğunu, davanın tahliyeden sonraki dönemi kapsadığı için kira alacağı değil tazminat alacağına ilişkin bir talebi olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kira alacağı ve erken tahliye nedeniyle makul süre kira bedeli tazminatına istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Bilindiği üzere; mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak meydana gelebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme, (bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle) kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar verir. Bir başka anlatımla kesinleşmiş, bu kısımlar lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.
2. Usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açıklanması gereken diğer bir husus ise; bir mahkemenin Yargıtay tarafından verilen bozma kararına uyması üzerine, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğünün bulunmasıdır. Bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
3. Değerlendirme.
Mahkemece, uyulan bozma ilamına ve dosya kapsamına göre karar verildiği, bozma kararı gereğince alınan rapora göre dava konusu yerin aynı şartlarda ne kadar sürede kiraya verilebileceği hususunun belirlendiği, kira sözleşmesini haksız fesheden kiracının makul süre kira bedelinden sorumlu olduğu, bozma kararlarının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadıgı, dolayısıyla davalının karar düzeltme talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezası ile bakiye karar düzeltme harcının karar düzeltme isteye yükletilmesine,
07.03.2023 tarihinde oy birligi ile karar verildi.
ır.