"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/429 E., 2023/185 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/1239 E., 2020/986 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; 01.10.2015 başlangıç tarihli kira sözleşmesinden kaynaklı 2019 yılı Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarına ilişkin ödenmeyen kira bedellerinin tahsili için davalı ve dava dışı şirket ve kişiler hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, sözleşmenin dava dışı Repack Fason Ambalaj ve Lojistik San. Tic. Ltd. Şti ile imzalandığını, davalının kira sözleşmesini müteselsil kefil-garantör sıfatıyla imzaladığını, davalının kendi şirket borçlarına kefil olduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamına, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davalının kefalet sözleşmesinde sorumlu olunan azami miktar ve kefalet tarihini kendi el yazısıyla yazmadığından sözleşmenin geçersiz olduğunu, sözleşmenin 09.09.2015 tarihli olması nedeniyle 01.06.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve taraflarca aksinin kararlaştırılmasına olanak bulunmayan amir hüküm olarak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) uygulanacağını, geçerlilik şekline uyulmadan akdedilen sözleşmelerin aynı Kanun'un 27 nci maddesi uyarınca batıl olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı tarafça sözleşme suretindeki müteselsil kefil kısmındaki imza ve yazıya açıkça itiraz edilmiş ise de borca itirazda bu hususun dile getirilmemesi, davalının söz konusu şirketin yönetiminde görev yapmış olması, kira sözleşmesinin imzalanması sırasında mevcut durumdan haberdar olduğu ve basiretli tacir anlamında sonuçlarını öngörebileceği, münferit kefalet senedi düzenlenmediği, bütün haliyle geçerli kira sözleşmesi şeklinde sözleşme bulunduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile davalı-borçlunun kefalet miktarı olan 1.050.000,00 TL yönünden itirazlarının iptaline, takibin bu meblağ üzerinden devamına, fazlaya ilişkin 16.409,17 TL yönünden talebin reddine, asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; kefalet sözleşmesinde sorumlu olduğu azami miktarı ve kefalet tarihini kendi el yazısıyla yazmadığından sözleşme geçersiz olup Mahkemece kamu düzenine ilişkin olduğu halde bu hususa hiç girilmediğini, Mahkeme davayı kısmen kabul etmesine rağmen davalı aleyhine icra inkar tazminatına mahkum ettiğini, davanın kısmen kabulü kararının dahi alacağın likit olmadığını ve yargılamayı gerektirdiğini gösterdiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı, kira sözleşmesini kefil olarak imzalamış ise de, kendi el yazısı ile kefalet tarihini belirtmediğinden ve müteselsil kefil olması durumunu, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kendi el yazısı ile belirtmediğinden kefaletin 6098 sayılı Kanun'un 583 üncü maddesine göre geçersiz olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davalı tarafın icra müdürlüğüne yaptığı itirazda sözleşmedeki kefalet hükmüne itiraz edip etmediğinin değerlendirilmediğini, müteselsil kefile karşı alacaklının takip yapabileceğinin kanunda açıkça düzenlendiğini, kefilin sorumlu olduğu bedelin ve kefalet tarihinin net olarak ve yazılı şekilde belirlendiğini, dava dışı kiracının ticari şirketi olup kira sözleşmesi tarafların ticari işletmesi ile ilgili olduğundan işin ticari iş olduğunu ve davalının kiracı şirketin yetkilisi ve kurucu ortağı olarak müteselsil kefil-garantör olduğunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun ''teselsül karinesi'' başlıklı 7 nci maddesi uyarınca müteselsil kefaletin geçerli olacağı davalının tacir olup basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere davalının sözleşmenin şekle aykırılığına rağmen uzun süre geçerliymiş gibi hareket ederek kefalet sözleşmesinin varlığından menfaat sağladığını ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. GEREKÇE
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kira bedelinin tahsili için başlatılan takibe itiraz eden davalı kefilin, takibe konu borçtan sorumlu olup olmadığı hususuna ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Kanun'un 583 üncü maddesi
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye, 6098 sayılı Kanun'un 583 üncü maddesindeki düzenlemenin emredici hüküm niteliğinde bulunması nedeniyle hakim tarafından resen dikkate alınması gerekmesine,, tacir sıfatının ticaret şirketine ait olduğunun anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.