"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
EK KARAR TARİHİ : 11.06.2021
SAYISI : 2021/897 E., 2023/149 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/583 E., 2021/422 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında ........, Konutları Projesi adı altında F Blok 1. Kat 3 nolu daire, G Blok 1. Kat 6 nolu daire ile H Blok 1. Kat 6 nolu daire alımı konusunda satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, bedel için 522.000,00 TL'ye anlaşıldığını, anahtar teslim tarihinin 31.10.2014 olduğunu, müvekkilinin belirtilen sürede satış bedelinin tamamını ödediğini ancak davalı şirketin teslim etmesi gereken süreden 19 ay sonra dairelerini tamamlayıp iskanını aldığını, müvekkilinin daireleri yatırım amaçlı almış olduğunu, süresinde teslim edilmeyen daireler sebebi ile zararının büyük olduğunu, davalı ile yapılan sözleşmenin notere onaylattırılmadığını, sözleşmenin geçersiz olması nedeniyle sebepsiz zenginleşme kuralları gereği ödediği bedelin iadesinin gerektiğini ileri sürerek; 522.000,00 TL'nin ödeme tarihlerinden işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacının sözleşmede belirtilen miktarın tamamını ödemediğini, sadece 342.000,00 TL ödeme yaptığını, müvekkili firmanın belirtilen teslim tarihinde inşaatı tamamladığını ancak davacının sözleşme ile üstlendiği edimini ifa etmediğinden kendisine teslim edilemediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. Davanını açıldığı, Eskişehir Tüketici Mahkemesinin 27.10.2020 tarihli ve 2016/2792 E., 2020/520 K. sayılı kararıyla; dava konusu iki adet daireye ilişkin satım sözleşmesinden ve bu dairelerin bedelinin 522.000,00 TL gibi bir rakam olması dikkate alındığında davacının tüketici olmadığı gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin imzalandığı, söz konusu sözleşmede davalının kaşesinin bulunduğu, sözleşmenin resmi şekil şartına uygun olmadığından geçersiz olduğu, tarafların aldıklarını sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri vermekle yükümlü oldukları, 19.08.2016 tarihli belgede davacı tarafından davalıya 522.000,00 TL ödeme yapıldığının ve davacının herhangi bir borcunun kalmadığının belirtildiği, söz konusu belgedeki imzaya davalı tarafından itiraz edildiği, söz konusu belge üzerinde Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü tarafından yapılan incelemede davalıya ait kaşenin üzerinde bulunan imzanın...........,'e ait olduğunun anlaşıldığı...'in ......., inşaat şirketinin hissedarı, müdür ve yetkilisi olduğu, ......., şirketinin davalının da kabulünde olduğu üzere davalı şirketin taşeronluğunu yaptığı, davalı şirket tarafından söz konusu şirkete sözleşme yapma yetkisi verildiği, sözleşme yapma yetkisi verilmesi dikkate alındığında ...tarafından davacıya verilen 19.08.2016 tarihli ibranamenin geçerli olarak kabul edilmesi gerektiği, söz konusu ödemenin yapıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile 522.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının sözleşme kapsamında 180.000,00 TL'yi ödemediğini, müvekkilinin hesabına ödeme yapılmadığını, taşınmazları teslime hazır hale getirdiğini, sebepsiz zenginleşmeye göre talepte bulunulmayacağını, ticari faiz talep edilemeyeceğini, uyuşmazlığın konut satış vaadinden kaynaklandığını, ibranamede yetkili kişinin imzasının bulunmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında bila tarihli harici taşınmaz satış sözleşmeleri ile dava konusu 3 adet taşınmazın toplam 522.000,00 TL bedel ile davalı tarafından davacıya satıldığı, satış bedeline mahsuben 302.000,00 TL bedelin davacı alıcı tarafından davalı satıcıya ödendiği ancak tapu devrinin gerçekleşmediği, bakiye satış bedelinin davalıya ödendiği hususunun davacı alıcı tarafından tüm delilleri ile ispat edilmesi gerekeceği, 19.08.2016 tarihli ibranamede davacı alıcı tarafından davalı satıcıya dava konusu taşınmazların satış bedeli olarak 522.000,00 TL'nin ödendiği, davacının bu satış nedeni ile başkaca borcunun kalmadığının belirtildiği, ibranamenin altında davalı satıcı şirketin kaşesinin bulunduğu, davacının ödeme olgusunu sunduğu yazılı delil ile ispat ettiği, davanın (talep gibi) kabulüne ilişkin olarak kurulan hükümde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taşınmaz satış sözleşmesi nedeniyle ödenilen bedelin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun “İspat yükü” başlıklı 6 ncı maddesi.
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) "İspat yükü” başlıklı 190 ıncı maddesi.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, sözleşme kapsamında kararlaştırılan bedelin davalıya ödendiğinin anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.