"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/941 E., 2022/2208 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Batman 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/452 E., 2019/475 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, vekil edeni ile davalının Azerbaycan'da aynı dönem üniversite okuduklarını ve Batman'lı oldukları için geçmişe dayalı arkadaşlıkları bulunduğunu, vekil edeninin halen Ağrı ili Doğubeyazıt İlçesi Devlet Hastanesi Başhekimliği görevini yürüttüğünü, davalının ise halen Batman'da serbest avukatlık yaptığını, davalının vekil edenine gelerek kendisine borç para vermesini istediğini, vekil edeninin de davalı ...'e 250.000 USD parayı borç verdiğini, ...'in 93.000 USD ödeme yaptığını, kalan kısmını da kısa bir süre sonra ödeyeceğini söylediğini; ancak ödeme yapmadığını, vekil edeninin parasının bir kısmını kurtarmak için 124.000 USD alacağı kabul ettiğini ve vekil edeninin alacağına karşılık şahitler huzurunda takibe dayanak senedin düzenlendiğini ve senedin borçlu tarafından imzalanarak şahitlerden ...'a yedi emin olarak teslim edildiğini, takibe dayanak senedin borçlu tarafından hamiline olarak düzenlendiği için bono vasfında olmaması nedeni ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılamadığını, genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine geçildiğini, ancak davalı tarafından, haksız ve kötü niyetli bir şekilde takibe itiraz edildiğini ve itiraz sonucu takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile icra takibinin devamına, davalının %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, davacının somut olayın gerçek oluş şeklini gizlediğini, davacının davası ile kendine haksız kazanç elde etmeyi amaçladığını, davacının iş makinası alıp satarak elde edilecek kârı paylaşmak üzere yaptığı teklifi kabul ettiğini ve dava konusu senedi ortak iş makinası almak üzere imzalayıp verdiğini ancak iş makinası alımının gerçekleşmediğini, ortak iş yapma fikrinden vazgeçtiklerini ancak güvenerek senedi iade istemesini istemediğini ileri sürerek haksız davanın reddini, davacının İİK 67/2 gereğince %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; olayda davalı tarafından imza itirazında bulunulmadğından senetteki imzanın davalıya ait olduğunun kabulü gerektiği, takibe dayanak bono her ne kadar hamiline olacak şeklinde düzenlenmiş ve kıymetli evrak vasfını yitirmiş ise de yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğu, yazılı delil başlangıcı niteliğindeki bir delillin başka deliller ile desteklenmesi gerektiği, davalı, davacı ile arasında her hangi bir ticari ilişkisi olmadığını savunmuş ise de dinlenen tanık beyanlarına göre tarafların ticari ilişki içinde olduğu ve dava konusu senet dolayısı ile görüşmeler yaptıklarının ve davalının davacıya borçlu olduğunun sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, Batman 2.İcra Müdürlüğünün 2017/1163 Esas sayılı takip dosyasında davalı borçlunun vaki itirazının iptali ile takibin 455.687,60 TL asıl alacak üzerinden devamına, alacak likit olduğundan asıl alacak 455.687,60 TL'nın %20'sine tekabül eden 91.137,52 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili, davacının davalıdan bir alacağının olmadığını, davada davacının tanıklarının öğretilmiş ifade ile beyanda bulunduklarını, açılan davada iddia edilen borcun 124.000 USD olduğunu, tanıkla ispatı mümkün olmayan parasal sınırın üzerinde bir bedelin derinlemesine araştırılması gerekirken bu hususun mahkeme tarafından araştırılmadan dava dosyasının karara bağlandığını, tanık beyanlarına muvafakatlerinin olmadığını bu hususta beyanlarının da mahkemece dikkate alınmadığını, dosyada delillerinin toplanmadığını, dosyaya iki tanık ismi beyan ettiklerini ancak mahkemece bir tanıklarının dinlenmeden karar tesis edildiğini, mahkemece kambiyo senedi vasfında olmayan belgenin kambiyo senediymiş gibi değerlendirildiğini, mahkemece, taraflar arasında hukuki ilişkiden haberdar olmayan davacı tanıklarının beyanlarına dayanılarak hüküm kurulduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının davaya konu adi senette hamil olduğu, itiraz eden davalı borçlunun ise keşideci bulunduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmadığını, aksi yazılı delille kanıtlanmadığı takdirde davalının imzasını içeren belge yazılı delil başlangıcı olmayıp senet niteliğinde olduğundan; Mahkemece davacının taraflar arasındaki ilişkinin ödünç para verme ilişkisi olduğu iddiasıyla ilgili olarak davanın kabulüne yönelik hüküm kurulmuş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı tanığı ...'in dinlenmesi için çıkartılan davetiyenin adres bırakmadan adresinden ayrılmış olduğu şerhi ile bilatebliğ döndükten sonra davalı vekilinin tanığın bulunduğu adresi bildirmediği gibi 15.05.2019 tarihli son duruşmada kendisine söz verilen davalı vekilinin tanığın dinlenmesi konusunda bir beyanda bulunmadan davanın reddine karar verilmesini istemiş olduğu gözetildiğinde tanığının dinlenmeden karar verildiği yönündeki istinaf sebebinin de yerinde olmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde belirttiği aynı nedenlerle; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının ödünç verdiği paranın iade edilmediği iddiasına dayalı olarak yaptığı ilamsız takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 200 üncü maddesi.
2. Aynı Kanun’un 201 inci maddesi.
3. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 776 ve 777 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle somut olayda takibe dayanak yapılan bononun hamiline yazılı olup kambiyo vasfını taşımadığının İcra Hukuk Mahkemesi kararı ile de tespit edildiği (TTK'nın 776 ve 777 md) bu hali ile adi yazılı belge niteliğinde olup, aksinin davalı tarafça aynı nitelikte yazılı bir belge ile ispatlanamadığının anlaşılmasına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.