"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/499 E., 2023/74 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/452 E., 2019/272 K.
Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; davacı vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizce kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda Bölge Adliye Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, adli yardım talebi ile temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, davalı kurum tarafından 28.07.2016 tarihli 19966705-9340117010094-E.4125584 sayılı yazısı ile 2016 sözleşmesinin 5.3.10. maddesi hükümleri gereğince yazılı olarak uyarılmasına ve reçete bedelinin 10 katı cezai şartın uygulanmasına karar verilerek 7.866,68 TL reçete bedeli, 374,36 TL yasal faiz ve reçete bedelinin 10 katı olan 78.666,80 TL cezanın kesildiğini, bu işlemin tek taraflı ve hukuksuz olduğunu, davalı kurumun ceza nedeni olarak ilgili reçetenin sahte olduğu bahsiyle cezanın kesildiğini, vekil edeninin ilgili reçetenin sahte olabileceğini bilemeyeceğini ilgili reçetenin elektronik reçete olduğunu kendisine verilen şifre ile sisteme girilerek ilaçların teslim edildiğini, reçete sahibinin hastaneye gitmeden iddialarının vekil edenini ilgilendirmediğini ilgili sigortalı hastanın daha öncede benzer ilaçlar aldığının sistemden görüldüğünü belirterek davalı kurum tarafından vekil edeni adına düzenlenen uyarı cezası, reçete bedeli yasal faiz ve para cezasının iptalini karar verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, açılan davanın maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hak sahibi ..., kızı tanık ... ve diğer hak sahibi tanık ... davacı eczaneden ilaç almadıklarını beyan ettiklerini, reçetelerin medula sisteminden verilip alıcıdan imza alınmadığı için tanık beyanlarının teyit edilemediğini, diğer tanık ...'nın ise davacı ile menfaat birlikteliği olan ve yüzlerce müşteriden biri olan tanıkları hatırlamasının imkanı olmadığı gerekçesiyle beyanına itibar edilmediği, alınan ek heyet bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, cezaya konu reçete sahibi Suzan Alkan' ın beyanının alınmadan karar verildiğini, davacının protokol hükümlerini yerine getirdiğini, söz konusu reçetenin resmi kayıtlarda var olduğunu ve medula sistemine yüklendiğini ve reçete sahibi ... adına düzenlenmiş sağlık raporu bulunduğunu, reçeteyi yazan doktor tarafından ancak hasta veya yakınına bildirilen e-reçete şifresi ile davacı eczaneye gelindiğini, medula sistemine girilen e-reçete kodu ile reçetenin doğruluğu ve raporu olup olmadığının, vekil edeni tarafından kontrol edilip sistemden teyit alınarak reçeteye konu ilaçların verildiğini, mahkemece davacı tanığı ...' nın davacı ile menfaat birlikteliği olan ve yüzlerce müşteriden biri olan tanıkları hatırlaması imkanı olmadığı ve genel uygulamayı tekrar edeceği kanaatiyle beyanına itibar edilmediğini, ancak elinde sakatlık bulunan bir kişinin ilacı olan kişi olduğunun hatırlamasının mümkün olduğunu, mahkeme gerekçesinde belirtilen bu beyanların yersiz olduğunu, bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda cezai işlemin haksız ve mevzuata aykırı olduğu yönünde beyanda bulunduklarını, hazırlanan raporda takdirin mahkemeye bırakıldığını, bu nedenle geçersiz bir rapor olduğunu, ayrıca verilen kararın gerekçesiz olarak verildiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 22.02.2021 tarihli ve 2019/1417 E., 2021/212 K. sayılı kararıyla; dava dışı hasta ...'a Dr. ... tarafından e-reçete düzenlendiği, Dr. ... tarafından düzenlenen e-reçetenin Medula provizyon sistemine girildiği, eczacının e-reçeteyi görebilmesi için doktor tarafından verilen e-reçete şifresinin eczacıya bildirilmesi gerektiği, ...'in sisteme isminin ve T.C. kimlik numarasının yazıldığı, 24.04.2018 tarihli bilirkişi raporunda da davacı eczacı tarafından kendisine ibraz ibraz edilen e-reçetenin şifresinin medula sistemine protokole uygun olarak girilerek ilaç tesliminin yapılmış olduğunun tespit edildiği, protokolün 3.2.15.2 maddesine göre eczacının kendisine ibraz edilen e-reçetenin usulüne uygun olup olmadığı ve elektronik kaydının olup olmadığını belirleme dışında teknik anlamda sahtecilik araştırması yapmasının mümkün olmaması, davacının davaya konu 1 adet faturayı kasıtlı olarak kuruma fatura ettiğine ilişkin somut bir tespitin olmaması nedeniyle kurum işleminin protokolün ilgili hükümlerine aykırı olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, hastanın kızı ve ilacı alan hasta yakını olarak sistemde kayıtlı olan tanığın beyanlarına itibar edilerek davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Bozma Kararı
Dairemizin 20.01.2022 tarihli ve 2021/4058 E., 2022/183 K. sayılı kararıyla; "Uyuşmazlık; davacının ... kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2016 protokolünün 5.3.10. maddesine aykırı şekilde Kuruma sahte reçete fatura edip etmediğine ilişkindir. Davacı hakkında kuruma sahte reçete faturalandırdığı gerekçesiyle uygulanan ... kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2016 protokolünün 5.3.10. maddesi yönünden davacı ve reçeteyi yazan doktor hakkında ceza yargılaması yapıldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar hukuk hakimi T.B.K. 53 üncü maddesi uyarınca ceza mahkemesinde verilen beraat kararı ile bağlı değilse de mahkumiyet ve tespit edilen maddi olgularla bağlı olduğundan uyuşmazlık konusu reçetelere ilişkin bu ceza yargılamalarının sonuçlanması beklenmelidir. Bu husus gözardı edilerek eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması..." gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
C. Bölge Adliye Mahkemesince Bozma Sonrası Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve numarası belirtilen kararıyla; hasta ...'a ait 23.10.2015 tarih ve ... numaralı e-reçete konusu ilaçların hasta yakını Çağlar'a teslim edildiği kayden anlaşılmasına rağmen hasta ...ın kızı ...ve ilaçları teslim almış görünen hasta yakını Çağlar'ın beyanlarından bahse konu e-reçetenin sahte olarak kuruma fatura edildiği sabit ise de e-reçeteye geçilen bu dönemde eczacının ilaç almak için kodu söyleyen kim ise o kişiye ilacı teslimle mükellef olması nedeniyle kurum işleminin yerinde olmadığını, zira eczacı veya çalışanı hakkında verilmiş bir mahkumiyet kararı olmadığını, 2016 ve 2020 protokollerinin eczacı veya çalışanının dahlini aradığını, bu nedenle davalı SGK tarafından uygulanan cezai işlem, protokol hükümlerine uygun olmadığından davanın kabulü gerektiğini, Adana 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/131 E., 2022/849 K. sayılı kararı incelendiğinde, reçeteyi düzenleyen doktor ... hakkında görevi kötüye kullanmaktan kamu davası açıldığı, ancak mahkemece eylemin resmi belgede sahtecilik ve kamu kurumu zararına dolandırıcılık olarak değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle Ağır Ceza Mahkemesine görevsizlik kararı verildiği, 2016 ve 2020 yılı protokolünde eczacı ya da eczane çalışanlarından bahsedildiği halde Yargıtay bozma kararındaki reçeteyi yazan doktor hakkındaki ceza yargılamasından bahsedilmesinin sehven olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
E. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; uygulanan cezai işlemin yerinde olduğunu, davacının haksız ve yersiz olarak dava açtığını ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
F. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muarazanın önlenmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2016 yılı protokolünün 5.3.10 maddesine karşılık gelen 5.3.10 maddesinde; "Eczacı ya da eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20 (yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) yıl süreyle sözleşme yapılmaz. Ancak, söz konusu sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte raporun eczacı ya da eczane çalışanları dışında üçüncü kişilerin dahli ile Kuruma fatura edildiğinin yapılacak araştırma ve/veya inceleme sonucunda tespit edilmesi halinde bu madde hükmü uygulanmaz." düzenlemesine yer verilmiştir.
3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı hakkında resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği gerekçesiyle ceza davası açılmamış olması, Kurumda ve mahkemede alınan beyanlarda eczacı ya da eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte reçete fatura edildiğine dair bir delil elde edilememesi nedeniyle ... kapsamındaki kişilerin Türk Eczacılar Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2016 yılı protokolünün 5.3.10 uncu maddesi gereğince cezai işlem uygulamasının yerinde olmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.