Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3094 E. 2024/1025 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı Kurum tarafından davacı eczacıya kesilen cezai şart bedelinin ve uyarma cezasının iptali talebiyle açılan davanın, sonradan yürürlüğe giren yasa ve protokol hükümleri uygulanarak karara bağlanıp bağlanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kesin bozma kararında belirtilen hususlara uygun şekilde hüküm kurulduğu, bozmanın kapsamı dışında kalan hususların ise kesinleştiği gözetilerek, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/498 E., 2023/60 K.

Taraflar arasındaki Kurum işleminin iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece davanın kısmen kabulüne dair Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Karar davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının ......., Eczanesinin sahibi olduğunu, 22 adet katılım payı atlatılan reçeteyi Kuruma faturalandırdığı ve 28 adet reçetenin katılım payı atlatılması işlemine iştirak ettiği gerekçesiyle davalı Kurum tarafından 2012 yılı protokolünün katılım payı atlatılmaması gerektiğine dair 5.3.15. maddesine göre; uyarı cezası, 12.744,21 TL cezai şart ve 1.159,89 TL reçete bedeli olmak üzere toplam 13.904,10 TL’nin yasal faizi ile tahsil edilmesi işleminin uygulandığını, Kurum tarafından uygulanan işlemin haksız, hukuka aykırı ve yersiz olduğunu belirterek Kurum işleminin iptali ile muarazanın giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Kurum vekili; davacının 22 adet reçetede katılım payı atlatıldığının ve 28 reçetede ise katılım payını atlatmak için sisteme girilip silinme işlemi yapıldığının tespit edildiğinden protokolün 5.3.15 maddesi gereğince uygulama yapıldığını, işlemin hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI:

Mahkemenin 28.12.2015 tarihli ve 2014/474 E., 2015/518 K. sayılı kararıyla; alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacı eczaneye uygulanan 13.904,10 TL cezai şart işleminin yerinde olduğu, davacının katılım payını tahsil etmemek amacıyla reçete girip silmesi eylemini gerçekleştirmediğini gösterir herhangi bir somut olguya rastlanmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 28.12.2015 tarihli kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 05.12.2018 tarihli ve 2016/4978 E., 2018/11732 K. sayılı ilamıyla; ... bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere protokole aykırı davranışı ortadan kaldırır mahiyette bir somut delilin davacı tarafça ileri sürülmediği, ancak Mahkemece bilirkişi raporunda geçen 5510 sayılı Kanun'un geçici 62 nci maddesinde geçen "bu maddenin yayımı tarihinden önce, ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesi katılım paylarının eczanelerce usulüne uygun tahsil edilmemesi nedeniyle, eczacılar hakkında öngörülen cezai şart, her fatura dönemi için brüt asgari ücretin beş katı tutarını geçemez. Bu madde kapsamına giren fiiller için bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tahsil edilen tutarlar iade ve mahsup edilmez." hükmünün değerlendirilmesi suretiyle tekrar bilirkişi raporu alınarak davalı Kurumca bu madde hükmü gereği uygulanabilecek cezai işlem miktarının hesaplanması ve sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir..." gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 12.10.2021 tarihli ve 2019/373 E., 2021/263 K. sayılı kararıyla; bozmaya uyularak, davacı eczacının sahibi bulunduğu ........., Eczanesi tarafından 2012 yılı protokolünün 5.3.15. maddesine aykırı davranılarak reçete atlatma işleminin gerçekleştirildiğinin aksini gösteren protokole aykırı davranışı ortadan kaldırır mahiyette bir somut delilin davacı tarafça dosyaya konulamadığı, protokolün 5.3.15. maddesinde belirtilen muayene katılım payını tahsil etmemek amacıyla reçete girilip silinmesi fiilinin oluştuğu ve bu bilginin somut bilgilerle de belgelendiğinden Kurum işleminin protokol hükümlerine göre yerinde olduğu, ancak protokolde 2016 yılında yapılan değişiklikler dikkate alındığında asgari ücret bedelinin 5 katı cezai şart uygulanması gerektiğinden davanın kısmen kabulüne; 1.159,89 TL reçete bedeli ve 5.107,50 TL cezai şart işleminin haklı olduğunun, 7.636,71 TL cezai şart işleminin haksız olduğunun tespiti ile 7.636,71 TL cezai şartın iptaline karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 12.10.2021 tarihli kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 12.05.2022 tarihli ve 2022/1171 E., 2022/4516 K. sayılı ilamıyla; dava konusu cezai işlemin dayanağı olan protokol maddesinde 2016 ve 2020 yıllarında yürürlüğe giren protokollerle değişiklik yapıldığı, davacının lehine olan protokollerdeki hükümlerin uygulanması gerektiği, mahkemece davacı hakkında cezai işlem uygulanan 50 reçete nedeniyle her biri için 100,00 TL üzerinden belirlenecek ceza miktarının 5.000,00 TL olacağı, bakiye cezai şart miktarının iptali ve 2016 ile 2020 protokollerinin 4.3.6. maddesine göre katılım payı atlatma eylemine konu reçete bedellerinin Kurumca davacıdan istenemeyeceğinden yine 1.159,89 TL reçete bedeli tahsili işleminin de iptalinin gerektiği, söz konusu uyuşmazlığa ilişkin 5510 sayılı Kanun'un geçici 62 nci maddesi hükmü değerlendirildiğinde 2016 ve 2020 protokolüne göre belirlenen 5.000 TL cezai şart miktarı bu madde hükmüne göre belirlenecek miktarı aşmadığından, davanın kısmen kabulü ile 7.744,21 TL cezai şart ve 1.159,89 TL reçete bedeli tahsili işlemlerinin iptaline, uyarı cezası ve 5.000,00 TL cezai şart tahsili uygulanması işleminin yerinde olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyularak, dava konusu cezai işlemin dayanağı olan protokol maddesinde değişiklik olduğu sabit olup, 2016 ve 2020 yıllarına ilşkin protokol hükümlerin iş bu derdest davada uygulanması gerektiği, davacı hakkında cezai işlem uygulanan 50 reçete nedeniyle her biri için 100,00 TL üzerinden belirlenecek ceza miktarının 5.000,00 TL olacağı, bakiye cezai şart miktarının iptali ve 2016 ile 2020 protokollerinin 4.3.6. maddesine göre katılım payı atlatma eylemine konu reçete bedellerinin Kurumca davacıdan istenemeyeceği, 1.159,89 TL reçete bedeli tahsili işleminin iptal edilmesi gerektiği, 5510 sayılı Kanun'un geçici 62 nci maddesi hükmü değerlendirildiğinde 2016 ve 2020 protokolüne göre belirlenen 5.000,00 TL cezai şart miktarının bu madde hükmüne göre belirlenecek miktarı aşmadığı'' gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davalı Kurum tarafından davacıya uygulanan uyarı cezasının yerinde olduğunun tespiti ile davacının bu yöndeki talebinin reddine, 1.159,89 TL reçete bedeli tahsili işleminin iptaline, 12.744,21 TL cezai şartın 5.000,00 TL lik kısmının hukuka uygun olduğunun tespiti ile 7.744,21 TL lik kısmının hukuka aykırı olması nedeniyle iptaline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Kurum vekili; Mahkeme kararı 2016 ve 2020 yıllarına ilşkin protokol hükümlerinin ve 5510 sayılı Kanun'un geçici 62 nci maddesinin uygulanması için bozulmuş ise de cezai şart işleminin 2014 yılında tamamlandığını, uygulanması istenen yasa ve protokol hükümlerinin ise çok daha sonra yürürlüğe girdiğini, reçete kontrol işlemleri ve cezai şartın tatbiki sırasında mevcut olmayan yasa ve protokol hükümlerinin dikkate alınmasının beklenemeyeceğini, işlem tarihinde yürürlükte bulunan protokol hükümlerine ve mevzuata uygun tatbik edilen 12.744,21 TL cezai şart işlemine yönelik davanın tümden reddinin gerektiğini belirterek hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı kurum tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin 2012 yılı protokolünün 5.3.15. maddesi gereğince davacı aleyhine düzenlenen cezai şart bedelinin tahsili ve uyarma cezaları yönündeki işlemin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin 2012 yılı protokolünün 5.3.15. maddesi,

2. Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin 2020 protokolünün 4.3.6. maddesi,

3. 5510 sayılı Kanun'un geçici 62 nci maddesi,

4. 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK, 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK.

3. Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, özellikle Mahkemece, uyulan kesin bozma ilamında gösterilen şekilde hüküm verilmiş olmasına, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmamasına, göre, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

06.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.