"İçtihat Metni"
Esas No : 2023/3154
Karar No : 2024/3248
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2225 E., 2023/408 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 9. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/998 E., 2020/41 K.
Taraflar arasındaki menfi tespit ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 22.10.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacılar vekili Avukat ... ile davalılar vekili Avukat ...'nın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; davalı şirkete ait taşınmazın 20.12.2013 tarihli ve 23.000,00 Euro kira bedeli olan kira sözleşmesi ile kiralandığını, yine taraflar arasında aynı yer için 10.01.2014 tarihli ve aylık 17.000,00 TL bedelli bir kira sözleşmesi daha yapıldığını, müvekkilleri tarafından her biri 15.836 Euro değerinde 23 adet senedin kira teminatı olarak verildiğini, oteli boşaltan eski kiracıya verilmek üzere davalı İsmet' nakden ve elden 500.000,00 TL ödendiğini, davalı şirketin kira sözleşmesine çok ağır şartlar koyduğunu, müvekkilini kandırarak kira sözleşmesini okutmadan imzalattıklarını, müvekilinin kiralananı tahliye etmesine rağmen davalıların kötüniyetli olarak daha önce aldıkları karşılıksız olan teminat senetlerini işleme koyduklarını, borcu olmamasına rağmen zorla müvekkillerinden çekler aldıklarını, davalıların müvekkileri çıktıktan sonra oteli hemen kiraya verdiklerini, haksız şekilde müvekkillerinden cebri icra tehditi altında aldıkları çekleri mükerrer kira bedelleri olarak halen tahsil ettiklerini ileri sürerek, davalı İsmet'e ödenen 500.000,00 TL için şimdilik 1.000,00 TL, her ay 11.000,00 Euro fazla kira ödemesi yapıldığının tespiti ile şimdilik 1.000,00 TL, otele yapılan 100.000,00 TL masraf için şimdilik 1.000,00 TL, müvekkillerinden icra tehditi altında tahsil edilen 232.000,00 TL’nin tespiti ile şimdilik 1.000,00 TL, otelin 5 ay iş yapmaması nedeniyle doğan 379.500,00 TL zarar için şimdilik 1.000,00 TL olmak üzere 5.000,00 TL’nin tahsili ile 2 adet toplam 30.000 TL bedelli çekler ile ilgili olarak borcunun olmadığının tespitine karar verilmesi talep edilmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; müvekkili şirket ile davacılardan ... arasında imzalanan 20.12.2013 tarihli kira sözleşmesi ile davaya konu otelin aylık 23.000,00 Euro bedelle kiraya verildiğini, ...'ın sözleşmede müşterek borçlu olduğunu, davacıların kira bedeli karşılığında müvekkili şirkete bir kısım senetler verdiğini, bu senetlerin bazılarının ödenmemesi üzerine davalılar hakkında icra takibi yapıldığını, bu aşamadan sonra davacıların İstanbul 6 Sulh Hukuk Mahkemesine 2014/957 E. sayılı davayı ikame ettiklerini, davanın sulh protokolü gereği davacıların feragati ile sonuçlandığını, bu protokol ile tarafların birbirini ibra ettiğini, ikinci sözleşme olduğu iddia edilen sahte sözleşmede müvekkili şirketi temsil ve ilzam eden hiçbir imza bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar ve avukatlarının katılımı ile yapılan protokol ile tarafların birbirlerini, karşılıklı olarak bu kira sözleşmesinden doğan tüm ihtilaflar konusunda, açık ve tartışmasız şekilde ibra ettikleri, bu sebeple protokol öncesi ilişkiye dayalı olarak talep öne sürülemeyeceği, protokolden doğan borçlara ilişkin talepleri yönünden ise; protokolü sakatlayan ve protokol ile kararlaştırılan borçları söndüren herhangi bir belge tespit edilemediği, maddi ve hukuki durum kapsamında davacının talep edebileceği herhangi bir hak ve alacağı olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili; 10.01.2014 tarihinde aylık 17.000,00 TL bedelle yeni bir kira sözleşmesi yapılmasıyla ilk kira sözleşmesinin geçersiz hale geldiğini, ikinci kira sözleşmesinin sahte olduğunun ispatlanamadığını, Mahkemece etkin bir yargılamanın yürütülmediğini, kiralanan tahliye edilmesine rağmen davalıların kötüniyetli olarak daha önce aldıkları karşılıksız teminat senetlerini işleme koyduklarını, davalı yararına takdir edilen vekalet ücretinin yanlış hesaplandığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kiracının, kiralananı usulüne uygun olarak tahliye ederek, anahtar teslimine kadar kira bedellerinden sorumlu olduğunu, davacıların davalılara karşı kira bedelleri için verilen senetlerden dolayı borçlu olmadıkları yönünde açılan İstanbul 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/957 E. sayılı dosyasından feragat edildiği, feragat edilen talebe yönelik dava açılamayacağı, aynı davada 20.12.2013 tarihli sözleşmenin iptali talebi yönünden davadan feragat edildiği ayrıca Yargıtay uygulamalarına göre taraflar arasında yakın tarihli sözleşme yapılması ve düşük bedelli olan sözleşmenin resmi kurumlara verilmesi durumunda yüksek bedelli olan sözleşmenin esas alınacağı, 17.03.2015 tarihli sulh protokolü düzenlendiği, sulh anlaşmasında taraflar arasında çıkan ihtilaflar nedeni ile keşidecisi davacılardan ... olan her biri 15.000,00 bedelli toplam 150.000,00 TL'lik çek verildiği, tarafların protokolün yapılması ve çeklerin ödenmesi kaydıyla birbirlerini ibra ettiklerinin belirtildiği, kira sözleşmesinden sonra yapılan sulh anlaşması gereğince sözleşmeden kaynaklı bir borcun kalmadığı, davacıların iddiaları ispat edemediği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, menfi tespit, alacak ve tazminat istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 299 vd. maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda yer verilen kanun maddelerinin doğru şekilde uygulandığı, 17.03.2015 tarihli sulh protokolü ile tarafların karşılıklı olarak 20.12.2013 tarihli kira sözleşmesinden doğan tüm ihtilaflar konusunda uzlaşmaya vardıkları, protokolün taraflar açısından bağlayıcı olduğu, hükmedilen vekalet ücretinde bir hata bulunmadığının anlaşılmasına göre davacıların temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
28.000,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalılara verilmesine,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.