Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3295 E. 2023/2644 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi kararında hüküm altına alınan yabancı para cinsinden alacağın, temyiz incelemesinde hangi tarihteki kur üzerinden Türk Lirası'na çevrilerek kesinlik sınırının değerlendirileceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 362/2. maddesindeki “kararda asıl talebin kabul edilmeyen bölümü” ifadesinin, yüksek mahkemeye erişim hakkı ve adil yargılanma hakkını mümkün kılan yorumu uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibariyle yabancı paranın Türk Lirası karşılığının dikkate alınması gerektiği gözetilerek, davalı vekilinin temyiz talebinin miktar yönünden reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

DAVA TARİHİ : 04.06.2018

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davalının sair sebeplere ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının istinaf başvurusu üzerine re'sen yapılan inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararda dava değerinin duruşma sınırının altında olduğu anlaşılmıştır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davalı tarafın tarafın duruşma isteğinin reddi ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın

kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar (icra takibine konu yabancı para borcunun dava tarihindeki Türk Lirası karşılığı) 180.880,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır.

KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.10.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

1. Dava, 38.000 USD alacak yönünden itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. Yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesinin kararıyla davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ise 16.03.2023 tarihli kararla istinaf isteminin kabulü ile davanın 22.999,77 usd alacak yönünden kabulüne karar verilmiş, bu karar davalı tarafça temyiz edilmiş olup bu karar Daire çoğunluğunca bu miktar dövizin dava tarihindeki değeri dikkate alınarak, temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar verilmiştir. Dairenin sayın çoğunluğunun bu görüşüne katılmıyorum. Şöyle ki;

3. Hukuk ve adalet anlayışında yaşanan gelişmelere orantılı olarak 1982 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 36.maddesinde “Adil yargılanma hakkı” temel insan hakları arasında sayılmıştır. Adil yargılanma ilkesi kapsamındaki haklardan biri de, “Mahkemeye Erişim Hakkı” dır. Diğer bir anlatımla, “mahkemeye erişim hakkı” adil yargılanma hakkının en temel unsurlarından birisidir. Mahkemeye erişim hakkı şüphesiz yüksek mahkemeye ulaşma hakkını da kapsar (AYM 23.10.2019 T. ve 2016/73086 BB no’lu). Mahkemeye ulaşmayı aşırı derecede zorlaştıran ya da imkânsız hale getiren uygulamalar mahkemeye erişim hakkını ihlal edebilir (Osman Çelik, Adil Yargılanma Hakkı Rehberi, Anayasa Mahkemesi Yayınları, s.31 vd.). Bu bağlamda mahkemeye erişim konusunda yasalarda yoruma açık bir hüküm bulunması halinde, adil yargılanma hakkını mümkün kılan yorum tercih edilmelidir.

4. Hüküm altına alınan ve temyize konu edilen dava değeri 22.999,77 USD olup, Bölge Adliye Mahkemesinin 16.03.2023 olan karar tarihi itibariyle usd/TL kurunun 19,0383 TL olduğu, hüküm tarihi itibariyle değerinin 437.876,52 TL olduğu, HMK’nın 362/2.maddesinde temyiz kesinlik sınırı hakkında “Alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur” şeklindeki düzenlemedeki “… kararda asıl talebin kabul edilmeyen bölümü…” sözcüğünden hareketle, yüksek mahkemeye erişim ve “adil yargılanma hakkını mümkün kılan” bir şekilde yorumlanarak, Mahkemenin dava olunan şeyin karar tarihindeki değerine göre temyiz miktar sınırının değerlendirilmesi gerektiği, 437.876,52 TL’lik bu değer karar tarihi itibariyle temyiz miktar sınırının (2023 yılı itibariyle 238.730 TL) oldukça üzerinde olduğundan sayın Daire çoğunluğu tarafından temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar verilmesini isabetli bulmuyorum.11.10.2023