"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1587 E., 2022/2683 K.
DAVA TARİHİ : 28.04.2016
KARAR : Davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/180 E., 2020/398 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; davalı ...'in 2012 yılında borç istediğini, kendisine güvenerek davalının Büyük Dershane isimli kurumuna maddi destek sağladığını, çeşitli zamanlarda dershanenin bir takım alışverişlerini yaptığını, nakit para ihtiyacı olduğunda doğrudan Büyük Dershane/... adına para gönderdiğini, öğretmenlerin ya da diğer çalışanların ücretlerini ödediğini, davalının eşinin yetkilisi olduğu Saygın Özel Eğitim Bakıcılık Hiz. San. Tic. Ltd. Şti. kurularak Büyük Dershane adına olan ruhsatların bu şirket bünyesindeki okullara devredildiğini, bu şirket üzerinden birden fazla okul açıldığını ve bu okulların davalı şirkete bağlı olarak eğitim faaliyetlerine devam ettiğini, davalı ...'e borç olarak verdiği bedelleri alamayınca kendisine ortaklık teklif edildiğini, ancak yazılı sözleşme imzalanmadığını, davalı ...'in kendi el yazısı ile hazırladığı adi yazılı belge içeriğinde eğitim kurumları için yapılan harcamaların nerelere ödendiğini ve istediği takdirde hisse verebileceğini belirterek bir kez daha güven sağlamaya çalıştığını, adına kayıtlı bağımsız bölüm üzerine ipotek tesis ettirdiğini ve buradan alınan kredinin Saygın Özel Eğitim Bacılık Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti.nin hesabına yatırıldığını, çeşitli zamanlarda verdiği paraların karşılığını alamadığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 500.000,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ...; davacının iddialarının kabul edilemez olduğunu, ödeme kayıtlarının davacının alacaklı olduğunu göstermediğini, bu işlemlerin ödeme vasıtası olup borcun ödendiğini gösterdiğini, karinenin aksini davacının ispat etmesi gerektiğini, ibraz edilen aslı dosyaya sunulmayan, hiçbir delil vasfı taşımayan, kim tarafından meydana getirildiği belli olmayan kağıt parçalarının içeriğini kabul etmediklerini, fotokopi belgelerin tarafından düzenlenmediğini, kredi nedeniyle adına kayıtlı taşınmazı diğer davalı şirket lehine ipotek vermesinin sorumluluğu kabul edilse dahi diğer davalının kullanmış olduğu kredi nedeniyle muhatap bankaya taşınmaz ipoteğinden dolayı hali hazırda herhangi bir zararı bulunmadığını, diğer davalı şirket tarafından kredi ödemelerinin muhatap bankaya yapıldığını, davacıya herhangi bir borcu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. Davalı şirket; ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olduğunu, davacı ile şirket arasında iki adet hukuki ilişki bulunduğunu, davacı ...'ın kredi kartından şirkete toplam 19.750,00 TL'lik ödemesi olduğunu, bu ödemelerin davacının alacaklı olduğunu göstermeyeceğini, ikinci olarak davacının davalı şirkete kredi için taşınmazını ipotek verdiğini, krediden dolayı bankaya olan ve henüz muaccel olmamış, halen düzenli şekilde ödenen kredi borcuna verdiği taşınmaz ipoteğinden dolayı bir zararı ya da alacağı olmadığını, alacak iddialarının kabul edilemez olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; alınan bilirkişi raporunda her ne kadar davacı tarafından sunulan fotokopi belge üzerindeki yazıların davalının el ürünü olabileceği rapor edilmiş ise de belgedeki işaretlemelerin kim tarafından yapıldığını tespit etmenin mümkün olmadığı, davacının davalılardan alacaklı olduğunu ispat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davalılara bir çok kez para gönderip eğitim kurumlarının çeşitli ihtiyaçlarını karşıladığının ve personel maaşlarını bile ödediğinin banka hesap hareketleri ile belli olduğunu, adına kayıtlı ve oturduğu taşınmazını şirket lehine ipotek vererek kredi çekmesine yardım ettiğini, yazılı bir sözleşme veya ortaklık sözleşmesi olmadığı için davalıların maddi desteğini inkar ettiklerini, ancak karşılıklı olarak tanzim edilmiş, yazı aidiyeti ...'e ait olan belgeden davalılar ile para alışverişinde bulunduğunun belli olduğunu, belge fotokopi belge de olsa davalı ...'in "... abi her ay bu paraları sana ödediğimle ilgili şahitim de var ispatım da var. ...daha da 3-5 alıp faizini ödediğim hariç..." olan yazısınının evrakın altına neden yazıldığının Mahkemece açıklattırılması gerektiğini, yazılı delil başlangıcı olduğu kabul edilen bu delilin tanık beyanları ile de desteklendiğini, tanık beyanları ile davalı ...'in sahibi olduğu Büyük Dershaneye ve akabinde davalının kurduğu diğer işletmelere esasen gizli ortak olduğunu, bilirkişi raporunda sadece ekstrelerin incelenmesi ile davalı ...'ten 119.575,00 TL para aldığının, 811.592,86 TL para verdiğinin ve farkın 692.017,86 TL olduğunun tespit edildiğini, Mahkemece fotokopi belge olduğu için nazara alınmayan, ancak ...'in kendi el ürünü olan yazıların olduğu belge içerisinde de davalı ...'in davacı asile 123.000,00 TL ödeme yaptığının açık olduğunu, ipotek ve kredi ilişkisini açıklar bir gerekçe gösterilmeden eksik değerlendirme ile hatalı sonuca varıldığını, yapılan ödemelerin borç ödemesi olduğuna dair davalı tarafça yazılı bir belge sunulmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının 23.01.2017 tarihli celsede sunduğu belge dışındaki alacak iddialarını ispat edemediği, 4 sayfadan ibaret adi belge fotokopisinin üzerine sonradan eklenen "... abi her ay bu paraları sana ödediğimle ilgili de şahidim de var. İsbatım da var. ...-... Daha aralarda 3-5 alıp faizini ödediğim hariç" yazısının fotokopi olmadığı, tüm yazı ve rakamların davalı ... eli ürünü olduğunun anlaşıldığı, her ne kadar fotokopi belgeye itibar edilemez ise de belgeye sonradan eklenen yazının davalı ...'in eli ürünü olduğu, bu kısmın fotokopi olmadığı anlaşıldığına göre yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği, buna göre davacının iddiasını tanık dahil her türlü delille ispat edebileceği, belgeye göre davalı ...'in davacıdan 123.000,00 TL aldığını kabul ettiği gerekçesiyle; davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derce Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında davalı şirket yönünden davanın reddine, 123.000,00 TL alacağın davalı ...'ten tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalılardan ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı; istinaf sebeplerini tekrar etmiş, ayrıca ...'in kendi el ürünü olan yazıların olduğu belge içerisinde de davacı asile 123.000,00 TL ödeme yaptığının açık olduğunu, belge yazılı delil başlangıcı kabul edilmiş ise de alacak talebinin 123.000,00 TL ile sınırlı tutulmasının hatalı olduğunu, önceki sayfalarda da para alışverişi olduğunun görüldüğünü, faiz talebi yönünden karar verilmemesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ...; fotokopi belgenin delil başlangıcı olarak kabul edilmesinin hatalı olduğunu, yazılı delil başlangıcı olsa dahi alacak tutarını ispat edecek nitelikte bir belge olmadığını ve tanık beyanlarının da alacağı ispatlar nitelikte bulunmadığını, ispatlanamayan davanın reddi gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun)"İspat yükü" kenar başlıklı 190 ıncı maddesine göre; "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "İspat yükü" kenar başlıklı 6 ncı maddesine göre ise;
"Kural olarak herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür."
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına göre; davacının tüm, davalının ise sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2. Somut olayda; her ne kadar davacı gizli ortak olduğunu, davalılara borç verdiğini iddia etmiş ancak bu iddiasını yazılı delille ispatlayamamıştır. İstinaf incelemesini gerçekleştiren Bölge Adliye Mahkemesince; fotokopi belge üzerinde yer alan ve davalı ...'in el ürünü olduğu bilirkişi raporuyla belirlenen yazı, 123.000,00 TL yönünden yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmiş ve bu tutar üzerinden hüküm kurulmuş ise de; davacı vekilinin istinaf ve temyiz dilekçelerinde açıkça bu tutarın davalı ... tarafından davacı asile ödendiğinin belirtildiği, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın davalı ... yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davalı ... yararına BOZULMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.