"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; 08.10.2012 tarihli kira sözleşmesi uyarınca bir yıllık kira bedeli olan 25.000,00 TL'nin davacı tarafından davalıya ödendiğini, kira sözleşmesinin imzalanmasından sonra tesisin bir an önce faaliyete geçmesi için gerekli işlemlere başlanıldığını, davacının işyeri açma ve çalışma ruhsatı almak için başvuru yaptığını ancak talebinin eksiklikler olduğu için kabul edilmediğini, davalının işletme ruhsatı alınması için gerekli tüm eksiklikleri bilmesine rağmen bu durumu davacıdan gizlediğini, tesisin faaliyete geçirilememesinde davacının bir kusurunun bulunmadığını, dava konusu taşınmazın kiralanmasından sonra tesise 25.370,00 TL yatırım yapıldığını, tesisin faaliyete geçirilememesi nedeniyle gelir kaybına uğradığını, davalıya peşin olarak verdiği 25.000,00 TL'nin iade edilmediğini, tesise yapılan 25.370,00 TL bedelli yatırımın sökülmesine davalı tarafından izin verilmediği gibi bedelinin de ödenmediğini, ayrıca işinden ayrılması nedeniyle gelirden mahrum kaldığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 51.500,00 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; kira sözleşmesi düzenlendikten sonra ruhsat için başvuru ve sair elindeki tüm belgeleri davacıya vererek kiralananı teslim ettiğini, kira sözleşmesinin 8 inci maddesine göre TSE ve lisansların alınması, çalışma izni ve işyeri açma ruhsatının alınmasının kiracıya ait olduğunu, ruhsatın alınacağına ilişkin bir taahhüdünün olmadığını, davacının istasyonda sadece bir tank değiştirdiğini, tank değişim ücreti 5.000,00 TL'yi kendisinin karşıladığını, çıkartılan tankın istasyonun yanındaki arazide durduğunu, davacının yerleştirdiği tankı her zaman alıp gitmesinin mümkün olduğunu, sözleşmede gereği masraf talep etme hakkı bulunmadığını, davacının tesise sokulmadığı iddiasının doğru olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece verilen 17.09.2015 tarihli ve 2013/818 E., 2015/761 K. sayılı kararla; işyeri açma izni ve işyeri çalışma ruhsatı alınamamasında davalının kusurunun olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 13.11.2018 tarihli ve 2017/3325 E., 2018/11416 K. sayılı ilamla; iş yerine ruhsat alınamamasının nedeninin kiralanandan kaynaklanan ayıp nedeniyle mi yoksa kiracının gerekli işlemleri yapmamasından mı kaynaklandığının dosya kapsamından anlaşılamadığı, kiralananda ruhsat alınmasına engel eksiklikler bulunup bulunmadığı, var ise bu hususlarda kiraya verene düşen bir sorumluluk olup olmadığı konularının aydınlatılmadığı, kararın gerekçesinde, davacının tazminat taleplerinin, her bir kalem yönünden ayrı ayrı tartışılmadığı gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 15.01.2020 tarihli ve 2019/97 E., 2020/59 K. sayılı kararla; kiraya verenin, kiralanan istasyonunu amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etme ve sözleşme süresince bu durumda bulundurma sorumluluğunu yerine getirmediği, davalının kusurlu olduğu, 1 yıllık kira ücretinin davacıya iadesi gerektiği, davacının mevcut tank ve diğer gereçlerin güncel TSE şartlarını taşımaması sebebiyle değiştirildiği, yapılan değişikliğin zorunlu ve faydalı olduğu, 25.370,00 TL tutarlı harcamanın davacıya ödenmesi gerektiği, gelir kaybı isteminin somut belge veya verilere dayandırılmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 50.370,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2. Dairece verilen 29.06.2020 tarihli ve 2020/2198 E., 2020/3602 K. sayılı ilamla; kiracının feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığına bakılmaksızın kiralananın tahliye tarihine kadar işleyecek kira bedelinden sorumlu olduğu, Mahkemece tahliye tarihi tespit edilerek, tahliye sonrasındaki döneme ilişkin ödenmiş kira bedeli varsa bu tutarla sınırlı olarak iade kararı verilmesi gerekirken, ödenen kira bedelinin tamamının iadesine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, kiracı tarafından yapılan değişikliklerin zorunlu ve faydalı olduğu gerekçesiyle davacı tarafça sunulan 01.04.2013 tarihli ve 114285 numaralı fatura bedeli olan 25.370 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş ise de; hüküm kurmaya elverişli şekilde tespit yapılmadığı, Mahkemece gerekirse mahallinde keşif yapılmak suretiyle alanında uzman bilirkişiden davacı kiracı tarafından yapılan ve sökülüp götürülebilir nitelikte bulunmayan imalatların faydalı, zorunlu veya lüks imalat olup olmadıklarının belirlenmesi, faydalı zorunlu imalatların imal tarihi itibariyle belirlenecek bedellerinden yıpranma payı düşülerek hesaplama yapılmak üzere rapor aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının da doğru olmadığı gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafça anahtarın fiilen teslim edildiği tarihin ispatlanamadığı, davacı vekilinin aşamalarda petrol istasyonu kiralamasında fiili olarak anahtar tesliminin söz konusu olmadığını, bu nedenle davalının müvekkiline kiralananın anahtarını teslim etmediğini beyan etmiş ise de; ortada yazılı bir kira sözleşmesi bulunduğuna göre, sözleşmede aksine bir hüküm yok ise kira sözleşmesinin imzalanması ile kiralananın (ve anahtarının) kiracıya teslim edildiğinin kabul edileceği, davacı talep konusu kira dönemi içinde taşınmazı tahliye ettiğini ispat edemediğinden kira bedelinin iadesine yönelik talebin reddi gerektiği, davacının taşınmaz üzerine yaptığı LPG tankı ve ekipmanlarının montajının faydalı ve zorunlu bir masraf olduğu, her ne kadar LPG tankı ve ekipmanlarının sökülebilir ve taşınabilir nitelikte olduğu yönünde tespitte bulunulmuş ise de, bu ekipmanları almak amacıyla mecura gelen davacının davalının bekçi olarak çalıştırdığı Yaşar Sınav tarafından istasyona alınmadığı ve bu suretle davacı tarafından alınıp götürülmesinin mümkün olmadığının tanık beyanları ile sabit olduğu, bu tankın ve ekipmanlarının davalı tarafından benimsendiğinin kabul edildiği, hükme esas alınan 13.07.2021 tarihli bilirkişi raporu ile davacının tankın montajından sonra istasyonun faaliyete geçirilememesi sebebiyle LPG satışı yapamadığı sabit olmasına göre yıpranma payı düşülmediği, montaj tarihi itibarı ile yaklaşık maliyetin 25.414,00 TL olarak hesap edildiği, davacının bu dava ve alacak kalemine ilişkin 25.370,00 TL talebinin sübut bulduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 25.370,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili; kira sözleşmesinin düzenlendiği tarihte müvekkilinin kira bedelini peşin ödediğini, tüm sorumluluklarını yerine getirmesine rağmen davalının kusuru nedeniyle kiralanan taşınmazın kullanılamadığını, bu nedenle anahtar teslimi yapılmadığı gerekçesiyle ödenmiş kira bedelinin tazminine yönelik talebin reddinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, petrol istasyonlarının kiralanmasında fiili olarak anahtar tesliminin söz konusu olmadığını, davalı tarafından müvekkiline anahtar teslim edilmediğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı vekili; birlirkişi raporunda, gaz tankının faydalı ve zorunlu masraf olup sökülüp götürüleceğinin belirtildiğini, sözleşmenin feshinden sonra defaten alıp götürebileceği söylendiği halde davacının tankı alıp götürmediğini, davalının bekçi olarak çalıştırdığı Yaşar Sınav tarafından malzemenin verilmediği bu nedenle benimsendiği gerekçesiyle bu yöne ilişkin istem kabul edilmiş ise de; bu kişinin, müvekkilinin çalışanı olmadığını, tankın yıpranma bedeli tespit ve imal tarihindeki bedelinden düşülmeden, tankın takıldığı tarihteki değeri baz alınmış fatura bedeli üzerinden karar verildiğini, davacı istasyonu kiraladığında LPG tankının mevcut ve kullanılabilir durumda olduğunu, bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek nitelikte olmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kira sözleşmesinin feshi nedeniyle, peşin ödenen kira bedelinin iadesi ve kiralanana yapılan giderlerin bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 299, 313 ve 530 uncu maddeleri,
2. 04.02.1959 tarihli ve 13/5 ile 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları.
3.Değerlendirme
Temyizen incelenen kararın, bozma ilamında belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince verildiği, kira sözleşmesinin imzalanması ile kiracıya teslim edildiği kabul edilen kiralananın kiraya verene iade edildiğinin ispatlanamadığı, kiracı tarafından yapılan ve bilirkişi raporu ile faydalı ve zorunlu olduğu belirlenen imalat bedelinin davalı kiraya veren tarafından benimsendiğinin kabulü ile tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, tarafların temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.