"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/176 E., 2023/389 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/116 E., 2021/393 K.
Taraflar arasında karşılıklı olarak görülen tazminat ve alacak davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; davacı/karşı davalı ... vekilinin ve davalı/karşı davacı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine, davacı/karşı davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden asıl davanın reddine karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar/karşı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Dosya içeriğine göre karşı davada hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar 175.000,00 TL olup, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.700,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; karşı davaya yönelik temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacılar vekilinin asıl davaya yönelik temyiz isteminin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacılar vekili; Antalya İli, ........ İlçesi, ......, Mahallesinde bulunan 167.022 m²'lik orman arazisinin 25.10.2010 yılında özel ağaçlandırma amacı ile 49 yıllığına orman idaresince davacılara tahsis edildiğini, ancak işlerin kötü gitmesi üzerine davacıların bu sahayı idarenin uygun göreceği birine devretmeyi kararlaştırdıklarını, davalının 03.02.2015 tarihinde davacılardan ......'a ulaşarak sahayı 600.000,00 TL bedelle devralma önerisinde bulunarak bu hususu diğer davacının da bulunacağı bir toplantıda görüşmek istediğini, görüşme sırasında davalının Kemer'de bulunan bir turizm arsasının satışından elde edeceği para ile sahayı alacağını söylediğini, mutabakat üzerine 05.02.2015 de önsözleşme için bir avukat bürosuna gidildiğini, davalının davacı ...'a 175.000,00 TL verdiğini ancak davacının bu parayı kabul etmediğini, bunun üzerine davalının bu parayı borç olarak verdiğini söylediğini, önsözleşmenin imzalandığını ancak davalının sözleşmeden üç ay geçmesine karşın sahayı almak için herhangi bir girişimde bulunmadığını, davalının önsözleşmeyi, sözleşme vaadini kusurlu ihlal etmesi ve sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle davacıların zarar gördüğünü ileri sürerek; uğranılan zararın tespiti ile şimdilik her bir davacı için 12.500,00 TL olmak üzere belirsiz alacağın 01.06.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
2. Karşı davada davacı vekili; karşı davalıların imzalanan sözleşmeye aykırı olarak tahsisli sahayı üçüncü bir kişiye satarak devrettiklerini, sözleşmenin 3. maddesine göre karşı davalıların sahayı devirden vazgeçtikleri için aldıkları 175.000,00 TL bedelin iadesi ile satış bedelinin %25'i olan 153.250,00 TL ve 20.000,00 TL masrafı cezai şart olarak ödemekle mükellef olduklarını ileri sürerek; 348.250,00 TL'nin sözleşmenin ihlal edildiği 31.01.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı vekili; davacıların sözleşmedeki ifa yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davacıların feshetmeden sözleşmeye konu yeri 2018 tarihinde 1.200.000,00 TL bedelle üçüncü bir şahsa sattıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. Karşı davada davalılar vekili; karşı davacının taahhütlerini yerine getirmediğini, bu nedenle karşı davalıların zorunlu olarak 2018 yılında sözleşmeye konu yeri 3. kişiye devrettiklerini, verilen 175.000,00 TL ile davalılardan ...ın bir ilgisi olmadığını, teminat niteliğinde alınan belgede sadece ... ile eşinin isminin yer aldığını, bu ödemenin ...'un payından mahsup edildiğini, davacının sözleşmeyi ihlal etmesinden dolayı talep hakkı yok ise de ancak koşulları var ise verdiğini isteyebileceğini, davalı ... yönünden karşı davanın husumetten reddi gerektiğini, Mahkeme aksi kanaatte olur ise, davacının verdiği zararlar nedeniyle takas ve mahsup talebinde bulunduklarını, karşı davacının yaptığını ileri sürdüğü masrafları kabul etmediklerini, taleplerin zamanaşımına uğradığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacıların gerekli izinleri alarak davalıyı ifaya çağırdığına, onun bu davete riayet etmediğine dair herhangi bir veri bulunmadığı, uyuşmazlığın nitelik ve miktarı karşısında tanık dinlenemeceği, davalının yemininde davacıların ifa için notere gelmediklerini bildirdiği, bu nedenlerde kanıtlanamayan asıl davanın reddi gerektiği, karşı dava yönünden ise; karşı davacının satış bedeli için 175.000,00 TL ödediği ancak sözleşmenin ifa edilmemiş olduğu, bu nedenle 175.000,00 TL'nin karşı davalılardan alınarak davacıya verilmesi gerektiği, elden yapıldığı açıklanan sair ödemelerin kanıtlamadığı, karşı dava dilekçesinde yemin deliline de dayanılmadığından bu istemin reddedildiği, Antalya 4. İdare Mahkemesinin 2019/600 E., 2020/509 K. sayılı ilamında, sahanın devrinin sonuç doğurabilmesi için idarenin onayının gerektiğinin belirtildiği, idare onayı olmaksızın devrin söz konusu olamayacağı, yani yanlar arasındaki önsözleşmenin bulunduğu aşama ile sonuç doğurmaya elverişli olmadığından cezai şart isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle; asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile 175.000,00 TL'nin 15.06.2020 tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar/karşı davalılar vekili; taraflar arasında 05.02.2015 tarihinde imzalanan sözleşmenin geçerli olduğunu, ağaçlandırma için davacılara tahsis edilen yerin devri için noterden onay gerektiğini davalı/karşı davacıya bildirdiklerini, davalı/karşı davacı tarafından sözleşme bedelinin ödenmemesi nedeniyle borçlarını ödeyemediklerini ve munzam zararlarının oluştuğunu, bu nedenle davalarının kabulüne karar verilmesi gerektiğini, sözleşmenin geçersiz olması halinde 175.000,00 TL'den karşı davalı ...'ın sorumlu tutulmaması gerektiğini, davalı/karşı davacı tarafından davacı/karşı davalı ... aleyhine açılan kambiyo senedine özgü takibin kesinleştiğini, bu nedenle dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı/karşı davacı vekili; taraflar arasında imzalanan ve geçerli olan 05.02.2015 tarihli sözleşme gereğince peşin olarak ödenen 175.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiş ise de; davacılar/karşı davalılar tarafından 2018 yılı Ocak ayında davaya konu tahsisli sahayı davalı/karşı davacıya devretmekten vazgeçerek dava dışı 3. kişilere satıp devrettiklerini ikrar etmelerinden dolayı 31.01.2018 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerektiğini, sözleşmenin geçerli olması ve davacılar/karşı davalılar tarafından ihlali sonucu ifasının imkansız hale gelmesi nedeniyle, karşı davanın kabulü ile sözleşmenin 3. maddesi gereğince 153.250,00 TL cezai şart bedeli ve 20.000,00 TL masrafın tahsiline karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu sahanın, izin sahipleri davacılar/karşı davalılar ... ve ...tarafından davalı/karşı davacıya devredilmesi konusunda mevzuatın aradığı şartların gerçekleşmemesi nedeniyle, sözleşmenin ifasının imkansız olduğu, Orman İdaresinin izni bulunmadığından taraflar arasında yapılan 05.02.2015 tarihli devre ilişkin sözleşmenin geçersiz bulunduğu, tarafların geçersiz sözleşme sebebiyle verdikleri şeyleri sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince birbirlerinden talep edebileceği, bu nedenle davalı/karşı davacı tarafından geçersiz sözleşme nedeniyle davacılar/karşı davalılara ödenen 175.000,00 TL'nin tahsiline karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, sözleşme gereğince teminat olarak verilen bononun tahsili için davalı/karşı davacı tarafından, davacı/karşı davalı ... aleyhine Antalya 8. İcra Müdürlüğünün 2017/11614 E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü takip başlattığı, takibin kesinleştiği, kesinleşen alacakların tahsili için haciz işlemlerine başlandığı, yine davalı/karşı davacı tarafından sözleşme nedeniyle peşin ödenen 175.000,00 TL'nin tahsili için davacılar/karşı davalılar ...ve ... aleyhine Antalya 2. İcra Müdürlüğünün 13127 E. sayılı takip dosyası ile ilamsız takip başlattığı, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, ... tarafından itiraz edilmesi nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği, ancak borçlu ... ...nün takibe itiraz etmediği ve ... ...yönünden takibin kesinleştiği, dava tarihinde yürürlükte bulunan kesinleşen bir icra takibinden sonra aynı alacakla ilgili olarak yeniden bir dava açılmasında davacının hukuki yararının bulunmadığı, somut olayda peşin ödenen bedelin teminatı olarak verilen bononun tahsili için davalı/karşı davacı tarafından davacı/karşı davalı ... aleyhine Antalya 8. İcra Müdürlüğünün 2017/11614 E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü takip başlattığı, yine sözleşme gereğince ödenen bedelin tahsili için Antalya 2. İcra Müdürlüğünün 13127 E. sayılı takip dosyası ile ilamsız takip başlattığı, her iki takibin de kesinleştiği, davalı/karşı davacının sözleşme gereğince ödediği bedeli bu icra dosyalarında tahsil edebileceği halde, aynı alacakla ilgili bu kez ayrı bir alacak davası açmakta hukuki yararı olmadığından, davalı/karşı davacı tarafından davacı/karşı davalı ... aleyhine açılan davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın ... yönünden de kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davacı/karşı davalı ... vekilinin bu hususa yönelik istinaf talebinin kabulüne karar verildiği gerekçesiyle; davacı/karşı davalı ... vekilinin ve davalı/karşı davacı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine, davacı/karşı davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın düzeltilerek; asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile tahsilde tekerrür olmamak üzere 175.000,00 TL'nin 15.06.2020 tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile karşı davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, karşı davacı tarafından ödenen peşinatın iadesi için karşı davalı ... aleyhine açılan karşı davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, davacı tarafından cezai şart bedelinin tahsili talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar/karşı davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar/karşı davalılar vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; taraflar arasında imzalanan sözleşmesinin ifa edilmemesi nedeniyle meydana gelen munzam zaranın tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 114 ve 115 inci maddeleri,
2. 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 57 nci maddesi.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle asıl davada davacıların iddialarını ispat edemediklerinin anlaşılmasına göre, davacılar vekilinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Karşı davalıların, karşı davaya yönelik temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,
2. Asıl dava yönünden temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.