"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1558 E., 2023/66 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kadirli Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/224 E., 2022/88 K.
Taraflar arasında birleştirilerek görülen kira sözleşmesinin iptali, tapu kaydındaki kira şerhinin kaldırılması, el atmanın önlenmesi davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararın asıl ve birleşen davada davacılar vekili tarafından ayrı ayrı istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleşen davada davacı vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl davada davacılar vekili; müvekkillerinin maliki oldukları dairelerde şantiye elektriği kullanıldığını, dava dışı müteahhit tarafından şantiye elektriği sonlandırılarak elektrik aboneliği tesis etmek üzere notere çağrılan müvekkillerine abonelik tesis etmek üzere bahçeye küçük bir trafo veya elektrik direği konulması için bir sözleşme imzalamaları gerektiğinin söylendiğini, matbu olarak düzenlenen sözleşmenin aceleyle ve okunmadan imzalandığını, ayrıca sözleşmeler okunsa dahi kullanılan teknik terimler nedeniyle anlaşılmasının mümkün olmadığını, davalı şirket yetkilileri tarafından sözleşmenin abonelik sağlanması amacıyla imzalanması gerektiğinin anlatıldığını, bundan ayrı 32 m²'lik arsanın aylık 1 TL karşılığında 99 yıl kullanılacağının kararlaştırılması nedeniyle edimler arasındaki dengenin orantısız olduğunu, müvekkillerinin zayıflığından faydalanıldığını ileri sürerek; 01.11.2016 tarihli kira sözleşmesinin iptali ile tapu kaydına konulan kira şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Birleşen davada davacı vekili; dava dışı müteahhidin elektrik aboneliğinin sağlanması için sözleşme imzalanması gerektiğini söyleyerek müvekkili ile davalı şirket yetkililerin noterde buluşmalarının sağlandığını, apartman bahçesinin bir köşesine küçük bir elektrik trafo sistemi kurulmasının binaya elektrik verilmesi için zorunlu olduğu anlatıldığından matbu sözleşmenin mecburen imzalandığını, bahçeye kurulan trafonun anlatıldığından çok daha büyük olduğu gibi tüm mahalleye elektrik verileceğinin öğrenildiğini, imzalanan belgenin abonelik sözleşmesi olmadığını ve bedelinin son derece düşük olduğunu, davalının elektrik ihtiyacını karşılamak zorunda olduğunu, sözleşmenin aşırı yararlanma ve gabin nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek; 01.11.2016 tarihli kira sözleşmesinin iptali ile tapu kaydına konulan kira şerhinin kaldırılmasına, trafo düzeneğinin yıkılmasına ve elatmanın önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı .... vekili; müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. Dahili davalı .... vekili; davacıların imzaladıkları kira sözleşmesi ile dava konusu taşınmazın 32 m²'lik kısmı davalı ...ne 99 yıllığına kiraladıklarını, tapu kütüğüne sözleşmenin şerh düşüldüğünü, sözleşmeye istinaden 2017 yatırım programı kapsamında söz konusu yere dağıtım trafosu tahsis edildiğini, dava dilekçesindeki iddiaların kabul edilemeyeceğini, elektrik enerjisi temin etmek amacıyla sözleşmenin imzalandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kiraya verenlerin birden fazla olması halinde aralarında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğundan kira sözleşmesinin iptali davasının birlikte açılması gerektiği, davanın bir kısım kiraya veren tarafından açıldığı, yargılama sırasında diğer kiraya verenlerin davaya muvafakat vermediği gerekçesiyle; asıl ve birleşen davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davada davacılar vekilleri ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Asıl davada davacılar vekili; olayda zorunlu dava arkadaşlığı değil ihtiyari dava arkadaşlığı olduğunu, kira sözleşmesinde genel işlem koşulları bulunduğunu, yok hükmündeki bir sözleşmede zorunlu dava arkadaşlığı aranmaması gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Birleşen davada davacı vekili; eksik araştırma ve inceleme ile deliller toplanmadan verilen kararın doğru olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince diğer kiraya verenlerin davaya muvafakatinin sağlanması hususunda imkan tanındığı ancak muvafakatin sağlanamadığı, buna göre verilen kararda usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davada davacılar vekilleri ayrı ayrı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekilleri; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; asıl ve birleşen davada kira sözleşmesinin iptali, tapu kaydına konulan kira şerhinin kaldırılması ve el atmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 59 vd. maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye, kira sözleşmesinin feshi amacıyla açılan eldeki davanın kiraya verenlerin tamamı tarafından açılmadığı ve yargılama sırasında da diğer kiraya verenlerin davaya muvafakatlerinin sağlanamadığının anlaşılmasına göre, asıl ve birleşen davada davacılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.