"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
SAYISI : 2019/409 E., 2022/272 K.
Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Davalı Türkiye Ekonomi Bankası tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; 21.10.2010 tarihinde dava dışı ... adına çekilmiş kredileri yapılandırarak Hatay ili, ... ilçesi, 4006 parsel 1, 2, 3, 4 nolu bağımsız bölümleri ipotekli olarak devraldığını, Banka ile arasında 39.540,00 TL'lik borç tasfiye sözleşmesi imzalandığını, 20.06.2011 tarihinde ödemekle yükümlü olduğu borç tasfiye sözleşmesinin tamamını ve ... ...'e ait borcu, ona kefil olmamasına rağmen 21.06.2011 tarihinde tamamen ödeyerek kapattığını, imzaladığı borç tasfiye protokolünün 4. maddesi gereğince protokolde yazılı miktarla sorumlu olduğunu, sorumluluğunu yerine getirdiğini ipoteğin kaldırılması gerektiğini, İskenderun 3. Noterliğinin 21.06.2011 tarih ve 13178 yevmiye numarası ile davalı bankaya ihtarname gönderdiğini, ihtarname 30.06.2011 tarihinde davalı banka tarafından tebliğ alınmasına rağmen, ipotek fek edilmediği gibi herhangi bir cevap da verilmediğini ileri sürerek, Hatay İli ... ilçesi, 4006 parsel 1, 2, 3, 4 numaralı bağımsız bölümlerdeki taşınmazların tapu kaydı üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; ipoteğin sadece ...'ün konut kredisini kapsayan nitelikte olmadığını, kefili olduğu kredileri de kapsadığını, davacının ileri sürdüğü borç tasfiye belgesinde ipotek belgesindeki kayıtları değiştiren veya kaldıran hükümler bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 22.10.2013 tarihli ve 2011/105 E., 2013/379 K. sayılı kararıyla; taşınmaz malikinin sözleşmeden ... alacağın sona ermesi halinde tapu sicilindeki kaydın terkinini isteyebileceği, davacının taşınmazı devraldığı tarihteki borçlarını tümüyle ödediği, davacı ile davalı banka arasında başkaca bir hukuki ilişki tespit edilemediği, ödemelerin bu borca sayılması gerektiği, banka borçları ile davacının ödediği meblağların uyumlu olduğu, bu nedenle davacının yükümlü olduğu başka bir borcun tespit edilemediği, davalı tarafından sözleşmeden ... başka bir alacağı olduğu iddiasında bulunmadığı, ayrıca satış tarihinden sonra ... tarafından çekilen herhangi bir kredinin tespit edilemediği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalı LBT Varlık Yönetimi A.Ş. temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay ( kapatılan ) 13. Hukuk Dairesinin 02.04.2015 tarihli ve 2014/12323 E., 2015/10388 K. sayılı ilamıyla; taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığından mahkemece, uyuşmazlığın tüketici mahkemesi sıfatı ile görülmesi gerekirken genel mahkeme sıfatı ile görülüp sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, kararın bozulmazına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Mahkemenin 03.12.2015 tarihli 2015/639 E., 2015/802 K. Sayılı ilamıyla; dava konusu taşınmazın 1 ve 3 nolu bağımsız bölümlerinde davalı banka lehine ipotek bulunmadığı, diğer taşınmazları davacının üzerindeki ipotekle birlikte devraldığı, dava konusu taşınmazlara ilişkin olarak düzenlenmiş olan resmi ipotek senedinin 1. maddesine göre ...'ün gerek asil, gerekse de kefil olarak sorumlu olduğu, tüm kredilerin teminatı olarak dava konusu ipoteklerin tesis edildiği, Zelal Taşımacılık Ltd. Şti. ile davalı banka arasında imzalanan kredi sözleşmesine ...'le birlikte Türkiye ...'ün kefil oldukları, Zelal Taşımacılık Ltd. Şti.'nin davalı bankaya halen borcu bulunduğu ve icra takibinin devam ettiği, dolayısıyla dava konusu taşınmazlar üzerine konulan ipoteğin Zelal Taşımacılık Ltd. Şti.'nin davalı bankaya olan kredi borçlarını da kapsadığı ve ipotekle temin edilen borçların tamamının ödenmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
2. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
3. Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 17.06.2019 tarihli 2016/15926 E., 2019/7247K. Sayılı ilamıyla; davacının, "borç tasfiye protokolü" başlıklı protokolde belirtilen şartlarda ve belirlenen miktarda dava dışı ...'ün bankaya olan borçlarını ödediği iddiasıyla ilgili araştırma ve inceleme yapılmadığı, mahkemece, borç tasfiye protokolü başlıklı protokole göre banka tarafından yapılan işlemlerin neler olduğu hususu sorulup, davacının protokol hükümleri uyarınca yaptığı ödemelere ait hesap dökümleri celp edilip, tarafların iddia ve savunmaları da değerlendirilmek suretiyle taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak karar verilmesi gerektiği belirtilerek, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın 1 ve 3 nolu bağımsız bölümlerinde davalı banka lehine ipotek bulunmadığı, diğer taşınmazları davacının üzerindeki ipotekle birlikte devraldığı, dava konusu taşınmazlara ilişkin olarak düzenlenmiş olan resmi ipotek senedinin 1 ... maddesine göre ...'ün gerek asil, gerekse de kefil olarak sorumlu olduğu tüm kredilerin teminatı olarak dava konusu ipoteklerin tesis edildiği, Zelal Taşımacılık Ltd. Şti. ile davalı banka arasında imzalanan kredi sözleşmesine ...'ün kefil olduğu, Zelal Taşımacılık Ltd. Şti.'nin davalı bankaya halen borcu bulunduğu ve icra takibinin devam ettiği, dolayısıyla dava konusu taşınmazlar üzerine konulan ipoteğin Zelal Taşımacılık Ltd. Şti.'nin davalı bankaya olan kredi borçlarını da kapsadığı ve ipotekle temin edilen borçların tamamının ödenmediği, dosya arasında bulunan hesap bilirkişi raporuna göre borç tasfiye protokolünden sonra davacı tarafça yapılan ödemeye ilişkin kaydın bulunmadığı, Türk Ekonomi Bankası AŞ’nin 04.11.2021 tarihli müzekkere cevabına göre borç tasfiye protokolü tarihinden sonra Zülal Taşımacılık tarafından 4.378,02 TL ödendiği, TEB AŞ tarafından sunulan 02.12.2019 tarihli yazıda ...’ün 02.12.2019 itibariyle 712,40 TL, Zelal Taş. Göz. Tu. İnş. Pet. Paz. İt. İh. Ltd.Şti’nin 6.369,63 TL olmak üzere 7.082,03 TL borcun bulunduğu, davacı tarafa HMK 31 ... maddesi gereği borç tasfiye protokolünden sonra yapılan ödeme varsa buna ilişkin delillerini sunmak üzere kesin süre verilmesine rağmen beyanda bulunmadığı ve herhangi bir belge sunmadığı gerekçesiyle, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 14.11.2022 tarihli ve 2022/7034 E., 2022/8740K. sayılı ilamıyla; "Bozma ilamında sonra alınan bilirkişi raporlarında, mahkemenin tasfiye protokolünden sonra davalılarca ibraz edilen belgeler ile sadece ne kadar miktar ödeme yapıldığının tespit edilmesini sağlayabildiğini, yapılan ödemenin protokol hükümlerinin yerine getirildiğini gösterdiğini söylemenin mümkün olmadığını,Türkiye Ekonomi Bankası A,Ş tarafından sunulan 02.12.2019 tarihli yazıda; ...’ün 02.12.2019 itibariyle 712,40 TL, Zelal Taş. Göz. Tur. İnş. Pet. Paz. İt. İh. Ltd.Şti,nin ise 6.369,63TL borcunun bulunduğunun bildirildiği ancak bu borcun borç tasfiye protokolünden önce mi sonra mı doğduğunun yazı içeriğinden anlaşılmadığı, 01.12.2011 olan dava tarihi itibariyle protokolden kaynaklı borç kalıp kalmadığı, borç varsa ne kadarının ana para ne kadarının faiz olduğunun belirlenemediği (Yargıtay bozma ilamında belirtilen şekilde tespit edilemediği) rapor edilmiştir, Davacı yana tasfiye protokolünden sonra yapılan ödeme varsa buna ilişkin delillerini sunması için kesin süre verilmiş ise de söz konusu ödemelerin tamamının banka kayıtlarında mevcut olacağından, davalı bankaca davacının tasfiye protokolü çerçevesinde ödemelerin tamamlanıp tamamlanmadığının tereddüte yer verilmeyecek şekilde cevaplaması gerekmektedir. Bu nedenle bilirkişiye mahallinde incelemeye yetkisi verilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir." şeklinde Mahkeme kararın bozulmasına karar verilmiştir.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı Türkiye Ekonomi Bankası A.Ş. karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı; davacı ve tüzel kişiliği sona ermiş olan Fortisbank A.Ş. İle imzalanmış bir protokol olmadığını, davacı tarafın ibraz ettiği imzasız bir kağıda dayandığını, dava dışı borçlular Zelal Taşımacılık Ltd.Şti. ve ... 'ten ipotek konusu taşınmazı devralırken kendi aralarında anlaşmış olmasının banka yönünden bağlayıcı ve kabul edilebilir sayılmasının hukuken mümkün olmadığını, imzalanmamış ve geçerli olmayan bir protokole itibar edilerek, ispat yükünün ve dekont ibrazının davalı Bankadan beklenilmesi ve bu yönde bozma kararı verilmesinin hatalı olduğunu, davacı ve dava dışı borçluların tüketici olmadığını, tacir olan davacının, iddia ettiği protokolün imza örneğini ve ödeme belgelerini ibraz etmesi gerektiğini, bankadan gelen kayıtlarda davacı tarafın iddia ettiği protokolün bulunmadığının teyit edildiğini, borç kaydının dava öncesinde de devam ettiğinin anlaşıldığını, dava konusu 21.02.2008 tarih ve 330 yevmiye nolu İpotek Belgesi ve Resmi Senedinin 1 ... maddesinde "... açılmış ve açılacak gerek asaleten gerekse de kefaleten tüm krediler nedeniyle banka karşı doğmuş ve doğacak tüm borçları... " hükmünün yer aldığını dava dışı borçluların borcunun devam ettiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ipoteğin fekki istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 883/1 ... maddesi
3. Değerlendirme
Karar düzeltme yoluyla incelenen kararda, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle uyulmasına karar verilen bozma ilamı ve dosyadaki bilirkişi raporuna göre davalının karar düzeltme talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Türkiye Ekonomi Bankasının karar düzeltme talebinin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezası ile bakiye harcın karar düzeltme isteyene yükletilmesine,
19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.