"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/658 E., 2023/19 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 1. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2018/596 E., 2020/1329 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilip, incelemenin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 22.10.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin avukat olarak, davalının 2011-2017 arasında leh ve aleyhine açılan tüm davaları Malatya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/1990 E. vasiyetnamenin açılması, Malatya 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/94 E., 2016/707 K. nolu vasiyetnamenin iptali ve tenkis, Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/1150 E., 2017/189 K. nolu vasiyetnamenin tenfizi davası gibi davaları takip ettiğini ayrıca tapuda intikal ve satış işlemleri, kat karşılığı inşaat sözleşmesi hazırlanması, diğer avukatlık hizmetleri olduğunu, davalının kardeşleri ile haricen anlaşarak davacının vekalet ücretini ödememek için haksız olarak azlettiğini, vekalet ücretinin de ödenmediğini ileri sürerek hareket ettiğini, şimdilik 50.000,00 TL'nin en yüksek faiz ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacı ile Malatya 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/94 E. sayılı dosyası için görüşüldüğünü, avukatlık ücreti konusunda görüşme ve anlaşma olmadığını davacı avukata elden 4.000,00 TL ödendiğini, davacının taahhüdünün aksine davanın süresinde bitirilmediğini, bu nedenle anlaşmak zorunda kaldığını ve zararlı çıktığını, davacının 650.000,00 TL avukatlık ücreti talep edince azilname göndermek zorunda kaldığını, Yargıtay kararlarına göre vekalet ücretinde harcı yatırılmış dava değerinin esas alınması gerektiğini, davada anlaşılması üzerine avukatlık işi kalmadığından azilname gönderildiğini, bu nedenle davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. Malatya 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.02.2018 tarihli 2017/613 E., 2018/151 K. sayılı kararı ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, karar taraflarca istinaf edilmiş olup, Gaziantep 13. Hukuk Dairesinin 29.11.2018 tarih 2018/1727 E., 2018/2943 K. sayılı ilamı ile Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğundan taraflarca yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı kendi miras payını aldığına göre söz konusu sulh protokolü ile davalının elde ettiği bir menfaatin söz konusu olmadığını, aksine sulh anlaşmasının davalının aleyhine olduğunu, bu nedenle davacının vekalet ücreti alacağı hesaplanırken takip ettiği dava ve işlerdeki müvekkilinden ve karşı taraftan talep edebileceği miktarların Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı doğrultusunda sulh anlaşması ile sağlanan bir değer söz konusu olmadığından müddeabihler dikkate alınarak re'sen hesaplandığını, Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/1150 E. sayılı dosyasında müvekkilinden 1.980,00 TL, hasmından 1.980,00 TL olmak üzere 3.960,00 TL, Malatya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/1990 E. sayılı dosyasında müvekkilinden 660,00 TL, hasmından 660,00 TL olmak üzere 1.320,00 TL, Malatya 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/94 E. sayılı dosyasında müvekkilinden 2.000,00 TL, hasmından 2.000,00 TL olmak üzere 4.000,00 TL, kat karşılığı inşaat sözleşmesi için müvekkilinden 800,00 TL olmak üzere toplam 10.080,00 TL vekalet ücreti alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; yerel mahkeme gerekçesinin aksine davalının sadece kendi miras payını değil, vasiyet konusu tüm mallarla birlikte temlik dışı malların bir kısmını alarak kendi miras payının 4-5 kat fazlasına sahip olduğunu, mahkemenin protokol içeriğini eksik ele aldığını, bahsi geçen sulh sözleşmesiyle davalı tarafından hasmı kardeşlerine verilen hisselerin (kaybedilen) davalının aktif malvarlığına dahil edilmediğinden davalıya sağlanan menfaatin tespitinin öncelikle yapılması gerektiğinin, sulh sözleşmesi şartlarının yanlış değerlendirildiğini ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili; Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/1150 E. sayılı dosyasından kaynaklı olarak müvekkilinden 1.980,00 TL, hasmından 1.980,00 TL olmak üzere 3.960,00 TL olarak yapılan hesaplamaya itiraz ettiklerini, Malatya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/1990 E. sayılı dava dosyası "vasiyetnamenin açılması" davası olduğunu, hasımsız olan bir davada hasma yüklenmesi gereken bir vekalet ücreti söz konusu olmayacağını, Malatya 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/94 E. sayılı dava dosyası "vasiyetnamenin iptali/tenkisi" davasında hasma hükmedilmesi gereken vekalet ücretinden davacı avukatın 01.09.2016 tarihli duruşmadaki beyanı ile feragatı ettiğini, akdi vekalet ücreti yönünden ise aralarında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, öyleyse Avukatlık Yasası 164/4 maddesi doğrultusunda ücret belirlemesi yapılmasının zorunlu olduğunu, karşı yan vekalet ücreti yönünden ise davanın kazanılması halinde tarife doğrultusunda Mahkemece hükmedilen vekalet ücreti olduğunu, tarafların gizlice anlaşması ve sulh olması halinde avukatın mahkemece hükmedilecek yasal vekalet ücretini de gerçek sulh olunan miktar üzerinden hem kendi müvekkilinden hem de karşı taraftan talep edebileceğini ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarı ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı vekilinin istinaf talebinin reddine; davalı vekilinin istinaf talebinin incelenmesinde, davacı tarafından takip edilen dosyalarda, vekilin karşı yan vekalet ücretine ilişkin talebinden feragat etmiş olması, dava dilekçesi itibariyle de talebin akdi vekalet ücretine yönelik olması nazara alınmadan, takip edilen dosyalar yönünden karşı yan vekalet ücretine hükmedilmek suretiyle verilen İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya aykırı olduğundan, davalının bu yöne ilişkin istinaf talepleri yerinde görülmekle, davalının sair istinaf taleplerinin ise; davalının yapmış olduğu elden ödemeyi ispatlayamadığı, davacının davalının vekili olarak takip ettiği dosyalardan dolayı alması gereken akdi vekalet ücretinin ödendiğinin davalı tarafından ispatlanamadığı hususu nazara alındığında, istinaf talebinin kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, kazanılmış haklar ve kesinleşmiş hususlar dikkate alınmak suretiyle, yeniden esas hakkında hüküm tesisine, buna göre; davacının takip ettiği işler itibariyle alması gereken akdi vekalet ücretinin Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/1150 E. sayılı dosyası yönünden 1.980,00 TL, Malatya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/1990 E. sayılı dosyasından 660,00 TL, Malatya 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/94 E. sayılı dosyasından dava değeri ve harcanan emek ve mesai itibariyle dava değerinin %20'si olarak 2.000,00 TL, kat karşılığı inşaat sözleşmesi için 800,00 TL olmak üzere toplam davacının talep edebileceği akdi vekalet ücretinin 5.440,00 TL olarak belirlenmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, sulh olunan miktar üzerinden vekalet ücreti hesaplanması gerektiğini, davalı tarafın sulh sözleşmesiyle vasiyet ile kendisine bırakılan malları değil, temlik dışı mallardan bazılarının kendi hissesine düşen payını kardeşlerine devretmeyi üstlendiğini, dolayısıyla sulh sözleşmesiyle vasiyet konusu malların hepsine sahip olduğunu, yerel mahkeme gerekçesinin aksine davalının sadece kendi miras payını değil, vasiyet konusu tüm mallarla birlikte temlik dışı malların bir kısmını alarak kendi miras payının 4-5 kat fazlasına sahip olduğunu, sulh sözleşmesi sayesinde davalının kazandığı ve kaybettiği malvarlığı değerlerinin ise açık ve hesaplanabilir olduğunu, sözleşmeyle kazanılan net miktarla her halükarda sahip olacağı miktar arasındaki farkın ise kazanılan menfaati göstereceğini, sulh sözleşmesiyle kazanılan değerden davalıya her halükarda intikal edecek miras payı mahsup edildiğinde ve yine sulh sözleşmesiyle kaybedilen hisseler düşüldüğünde sağlanan menfaatin 4.453.863,02 TL olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 163, 164 ve 174 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Dosyanın incelenmesinde, taraflar arasında avukatlık ücretine ilişkin yapılan yazılı bir ücret sözleşmesi bulunmadığı, daha sonra taraflar arasında davacı avukatın da imzasının bulunduğu 31.08.2016 tarihli bir protokol ve ibraname başlıklı sulh protokolü imzalandığı, davacı ile davalı taraf vekalet ücreti konusunda anlaşamayınca davalı tarafından, Malatya 1. Noterliği 13.10.2017 tarih ve 18273 yevmiye nolu azilname ile davacının azledildiği görülmüştür.
2. Davacı avukatın davalının vekili olarak takip ettiği dosyalar kesinleştiğinden, azlin haklı ya da haksız olması bir önem arz etmemektedir.
3. Bir davada görev yapan avukat, vekil edeninden aralarındaki sözleşmeye göre kararlaştırılan miktarı, şayet ücret kararlaştırılmamış ise Avukatlık Kanununun 164/4 maddesine göre değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifesinin altında olmamak koşuluyla davanın kazanılan bölümü üzerinden avukatın emeğine göre, harcı ödenen dava değeri belirlenenerek % 10 ile 20 arasında miktarı talep etme hakkına sahiptir.
4. Mahkemece akdi ve karşı yan vekalet ücreti yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de, Bölge Adliye Mahkemesince sadece dava dilekçesinde akdi vekalet ücreti talep edildiğinden karşı yan vekalet ücreti talebi reddedilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
5. Davacı yan temyiz gerekçesi olarak sadece sulh olunan miktar üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüşse de, 31.08.2016 tarihli Sulh Protokolünde menfaatin belirlenmediği, 27.12.2016 tarihli Muvafakatname isimli belgede "...Annemiz ve ... aleyhine olan hususu Av. ... tarafımıza izah etti. Söz konusu işlemin ... ve annemizin aleyhine olduğunu anladık ... İleride bu hususla ilgili Av. ...'e karşı dava açmayacağımızı, maddi manevi bir talepte bulunmayacağımızı, şimdiden kabul eyler, bu hakkımızdan feragat ederiz. " şeklinde belirtildiği anlaşılmıştır.
6. Davacı ile davalı arasındaki vekalet ilişkisinin takip edilen davalar sonuçlandıktan ve takip edilen dosyaların tarafları arasında, davacının vekil olarak imzasının bulunduğu sulh protokolü tanzim edildikten sonra azil ile sonuçlandığı, takip edilen dava dosyasının ise feragat nedeniyle son bulduğu, sulh protokolünde kazanıldığı iddia edilen menfaatin Mahkeme kararında hükme geçirilmediği, bu itibarla sulh protokolünde sağlanan menfaat üzerinden akdi vekalet ücretinin belirlenmesinin mümkün olmadığı, ilgili davada harçlandırılan 10.000 TL dava değeri üzerinden akdi vekalet ücreti belirlenmesinde hukuka aykırılık görülmediğinden, davacı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,
28.000,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.