Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3492 E. 2024/1624 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı küçüğün haksız fiili nedeniyle davacıya verdiği zarardan dolayı açılan tazminat davasında, sürekli iş göremezlik tazminatının hesabında kullanılan bilirkişi raporunun ve müterafik kusur belirlemesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının kesin iş göremezlik süresinin belirlenmeksizin hesaplanan bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olması ve davalı küçüğün olayda tam kusurlu olmasına rağmen davacıya müterafik kusur indirimi uygulanmasının hatalı olması gözetilerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; olay tarihinde ergin olmayan davacı ... ile 17 yaşında olan davalı ...'ın aynı okulda öğrenci olmaları nedeniyle birbirlerini tanıdıklarını, müvekkili ...'in ders çalışmak için davalı ... ile halasının evine gittiklerini, giderken ...'ın marketten birkaç şise bira ve votka aldığını, eve geçtiklerinde davalı ...'ın alkol almaya başladığını, bir müddet sonra alkolün etkisiyle uyuyakaldığını, müvekkili ...'in uyandırması üzerine sayıklamaya başladığını, müvekkili ...'e "..." diye hitap ederek onu öpmeye ve dokunmaya çalıştığını, müvekkili ...'i durdurmak için ittiğini ancak davalı ...'ın davranışlarına devam ettiğini, bulundukları odanın kapısı davalı ... tarafından önceden kilitlendiğinden müvekkilinin dışarıya çıkamadığını, davalının ısrarlı davranışı üzerine müvekkili ...'in kendini pencereden aşağı attığını, davalı ... hakkında çocuğa yönelik cinsel istismar, kişiyi cinsel amaçlı olarak hürriyetinden yoksun kılma ve nitelikli yaralama suçlarından açılan kamu davasında mahkumiyetine karar verildiğini, Adli Tıp Kurumu raporuna göre yaralanmasının müvekkili ...'nin yaşamını tehlikeye soktuğunu, davalı ...'ın anne ve babası olan diğer davalıların ise ev başkanı sıfatıyla sorumlu bulunduklarını ileri sürerek; davacı ...'in çalışma gücünün azalmasından ve ekonomik geleceğinin sarsılması nedeniyle şimdilik 1,00 TL maddi ile 80.000,00 TL manevi, diğer davacılardan ... için 15.000,00 TL ve Fatma için 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; ceza davasının bekletici mesele yapılması ve müvekkili ... yönünden açılan davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, gözetim yükümlülüğünün ihlalinin söz konusu olmadığını, olay günü diğer müvekkillerinin oğulları ...'ı dershaneye gönderdiklerini, dershane tarafından derse gelmediğine ilişkin bilgi verilmediğini, manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, maddi tazminata ilişkin olarak davalı ... tarafından 1.500,00 TL gönderildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı ... tarafından davacı ...'e uygulanan haksız fiil nedeniyle uğranılan zarardan davalıların kusurlu ve müteselsil sorumlu oldukları, davalı tanıklarından ...'in zarfın içinde paranın olup olmadığına dair net bilgi vermediği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davacı ... için 13.489,98 TL geçici iş görmezlik, 12.834,41 TL masraf ve tedavi giderleri, 534.941,80 TL sürekli iş görmezlik tazminatı olmak üzere toplam 561.266,19 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminatın, davacılar ... ve Fatma için 5.000,00'er TL manevi tazminatın haksız fiilin işlendiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacılar vekili; manevi tazminat isteminin tümden kabulüne karar verilmesi gerektiğini, manevi tazminat yönünden vekalet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili; olayın oluşu itibariyle müvekkillerinin gözetim yükümlülüğünün ihlalinin söz konusu olmadığını, ev başkanı olarak tüm görev ve sorumluluklarını yerine getirdiklerini, etüd yapılacağından ...'ı dershaneye yolladıklarını, derse katılmadığına ilişkin dershaneden bilgi verilmediğini, deshanenin olay günü saat 16.00' da sona erdiğini, müvekkillerinin ise saat 17.00'de olaydan haberdar olduklarını, o gün için endişe edecek bir durumun olmadığını, müvekkillerinin oğullarının dershanede olduğunu düşündüklerini, bu nedenle üzerlerine düşen dikkat ve özeni gösterdiklerini, Adli Tıp Kurumu raporunu kabul etmediklerini, hesap bilirkişi raporunun afaki ve soyut değerlendirmeler içerdiğini, kusur raporunun ve davacı ...'in sağlık durumuna ilişkin kati raporun alınmadığını, müterafik kusur indiriminin az olduğunu, taraflar rızaları dahilinde buluştuğunu, müvekkilinin üzerine atılı suçları işlemediğini, davacının kanında bulunan alkol nedeniyle olayın yaşandığını, bu nedenle tazminata karar verilmemesi ya da indirim yapılması gerektiğini, 1.500 TL davacılara yardımda bulunduklarının tanık beyanı ile ispat edildiğini, manevi tazminatın fahiş olduğunu, davacı ...'in öğretmenlik bölümünden mezun olduğunu, bir firmada aktif çalıştığını, davacının SGK hizmet döküm belgeleri celp edilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile sürekli iş göremezlik tazminatına karar verilmesinin yerinde olmadığını savunarak, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu raporunun, olay tarihinde yürürlükte olan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliğine göre düzenlendiği, ihtiyari dava arkadaşı olan davacıların açtığı davalar birbirinden bağımsız olduğundan lehlerine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarlarının olaya ve hakkaniyete uygun düştüğü, davalı ...'ın, davacı ...'e karşı olası kastla yaralama ve cinsel istismar suçlarını işlediği sabit görülerek mahkumiyetine karar verildiği, diğer davalıların ev başkanı olarak oluşan zarardan kusursuz olarak sorumlu bulundukları, davacı tarafından ispatın gerekmediği, davalıların ise sorumluluktan kurtulmaya yönelik, alışılmış şekilde, durum ve koşulların gerektirdiği dikkatle çocuğu gözetim altında bulundurdukları, dikkat ve özen göstermeleri halinde dahi zararın meydana gelmesini engelleyemeyeceklerini ispat edemedikleri, ceza kararında haksız tahrik indirimi yapılmadığından Mahkemece kusur raporu alınmaması ve davalı ...'ın tam kusurlu sayılmasının yerinde olduğu, olay öncesinde davacı ... ile davalı ...'ın anlaşarak birlikte içki aldıkları ve davalı ...'ın halasının boş olan evine gittikleri, birlikte fazla miktarda alkol aldıktan sonra olayın gerçekleştiği anlaşılmakla davacı ...'in eyleminin etkisi gözetilerek maddi zarardan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği, davacı ...'in olay tarihinde öğrenci olup herhangi bir işte çalışmadığından geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğu, sürekli iş göremezlik tazminatının ve tedavi giderlerinin davacı ...'e verilmesi gerekirken infazda tereddüt oluşturacak şekilde davacılara verildiği gerekçesiyle; taraf vekillerinin istinaf istemlerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne; 534.941,80 TL sürekli iş görmezlik tazminatı ve 12.834,41 TL tedavi gideri masraf toplamı 547.776,21 TL'den %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak 438.220,97 TL maddi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ...'e verilmesine, davacı ...'in geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine, davacılar ... ve Fatma lehlerine ayrı ayrı 5.000,00'er TL, davacı ... lehine 15.000,00 TL olmak üzere toplam 25.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili; istinaf sebeplerini tekrar etmiş, ayrıca Adli Tıp Kurumu raporunda belirtilen kesin iş göremezlik süresi, başka birisinin yardımına gereksinim duyduğu süre ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının az mütalaa edildiğini, davacı ... için hesaplanan maddi tazminattan %20 si oranında indirim kararının haksız olduğunu, birlikte alkol alınması, olayın meydana gelmesinde hiçbir kusuru bulunmayan mağdur açısından bir kusur olmadığı gibi olaya haksız ve kasıtlı fiili sebebi ile sebebiyet veren kişi açısından bir hafifletici sebep olmaması gerektiğini, mağdurun günlük yaşamda özgür hareket edebilmesinin gayri ahlaki ve gayri hukuki bir şekilde sınırlandırılması veya kısıtlanması olduğunu, davacı ...'in geçici iş göremezlik tazminat talebinin reddine dair kararının kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalılar vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı küçüğün haksız eylemi nedeniyle uğranılan zararın, haksız eylem hükümlerine göre davalı küçük ile ev başkanı olan davalı anne ve babadan tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 369 uncu maddesi,

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56 ncı maddesi

3. Değerlendirme

1.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalılar vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2. Hükme esas olan Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun 20.06.2019 tarihli raporunda; davacı ...'in maruz kaldığı kazaya bağlı yaralanması nedeniyle iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 18 aya kadar uzayabileceği, kesin iş göremezlik süresinin kişinin tedavi ve takibini yapan hekimler tarafından düzenlenmiş istirahat veya çalışabilir raporu ile belirlenebileceği hususunun belirtildiği, tarafların bilirkişi raporuna itiraz ettiği, hesap raporunun Adli Tıp Kurumu raporunda belirtilen tespitlere göre hazırlandığı anlaşılmakla, davacı ...'in kesin iş göremezlik süresi belirlenmeksizin hazırlanan rapora esas alınarak karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.

3. Bundan ayrı, Bölge Adliye Mahkemesince; yukarıda belirtilen gerekçeyle, davacı ...'in takdiren %20 oranında müterafik kusurlu olduğu kabul edilerek maddi tazminat miktarında indirim yapılmış ise de; olayın oluş biçimi, ceza mahkemesince yapılan yargılamada saptanan maddi vakalar birlikte değerlendirildiğinde, davalı ...'ın olayın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu anlaşılmakla, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacılar vekilinin sair, davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 inci maddesi uyarınca davacılar yararına BOZULMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalılara yükletilmesine,Peşin alınan temyiz karar harcının ise istek halinde temyiz eden davacılara iadesine,Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,09.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.