Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3508 E. 2024/1840 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kurum tarafından davacı eczaneye, hasta veya hasta yakınına teslim edilmeyen ilaçlara ait reçetelerin kuruma fatura edildiği gerekçesiyle kesilen cezai şart bedelinin ve mahsubunun iptali istenmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı eczanenin ilaçları hasta veya hasta yakınına teslim etmediğinin tespit edilmesi ve protokol hükümlerinin ihlal edilmiş olması karşısında, davacının lehine olan sonraki protokol hükümlerinin de gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı Kurum tarafından 11.02.2016 tarihinde, hasta veya hasta yakınına teslim edilmeyen ilaçlara ait reçetelerin kuruma fatura edildiği gerekçesi ile 2012 yılı Eczane Protokolü'nün 5.3.5 maddesi gereğince 1. kez uyarı, 90.930,60 TL cezai şart bedeli ve 4.3.6 maddesi gereğince iki reçete bedeli olan 9.093,06 TL nin mahsubuna karar verildiğini, müvekkilinin kendine düşen tüm özeni gösterdiğini, hasta

... (Dallı) adına düzenlenen ilaçları teslim ettiğini belirterek işlemin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Kurum vekili; dava dışı Yalçın Kılıç ve beraber hareket ettiği doktor ...'ın organ nakli gören hastalar adına reçete sahibinin bilgisi dısında sahte olarak reçete yazdıkları ve ilaçların davacı ...'e ait eczaneden provizyon sistemine hasta ...'nin TC kimlik numarası girilerek, ilaçları alan kendisi diye yazılmak suretiyle verildiğini, ...'nin Kuruma verdiği ifadede ilaçları kendisinin almadığını ve kullanmadığını, reçete arkasındaki imzanın kendisine ve yakınına ait olmadığını beyan ettiğini, işlemin protokol hükümlerine uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin 17.02.2027 tarihli ve 2016/70 E., 2017/55 K. sayılı kararı ile;: davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince "Mahkemece reçete sahibi hasta Elif Dağlının tanık olarak dinlenmesi ve sonrasında dosyanın bilirkişiye tevdii edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesinin doğru görülmediği" gerekçesiyle kararın kaldırılmasına, dosyanın belirtilen eksiklikler giderilip yeniden hüküm tesisi için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Sahtecilik işleminin 3. Kişiler tarafından yapıldığı, reçete sahibi hastanın organ nakli tedavisi gördüğü, mahkemece dinlenen reçete sahibinin ilaçları kendisinin almadığı şeklindeki beyanı nedeniyle de davacıya sorumluluk yüklenemeyeceği, davacıya yüklenecek herhangi bir kusur bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı Kurumun davaya konu 11.02.2016 tarihli işleminin iptaline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Kurum vekili; davacı eczanenin provizyon sitemine hasta ...'nin TC kimlik numarası girilerek, ilaçları alan kendisi diye yazılmak suretiyle reçetenin davalı kuruma fatura ettiğini, ilaçların reçete sahibi tarafından alınmadığının tespit edildiğini, davacının gerçekleştirmiş olduğu fiilin sözleşme hükümlerine aykırı olduğunu, dosyada tanık beyanları ve davacı iddiası dışında delil bulunmadığını, ifadelerinin çelişkili ve belirsiz olduğunu, Mahkemece yeterince araştırma yapılmadığını belirterek eksik inceleme sonucu verilen kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu işleme konu 2 adet reçetenin organ nakli geçirmiş ... isimli hak sahibi kişi olduğu, medula sistemine girilen hak sahibi kişiye ait reçete nedeniyle davacı eczane tarafından "kendisi" ibaresi yazılarak teslim işleminin yapılmış olduğu, reçete sahibi ... tanık sıfatıyla duruşmada verdiği ifade de reçetenin düzenlendiği Kocaeli ye hiç gitmediğini, Kocaeli'ndeki herhangi bir eczaneden ve davacının eczanesinden herhangi bir ilaç almadığını beyan etttiği, davacının ilaçları hasta yada hasta yakınına teslim etmediğinden protokolün 5.3.5 maddesini ihlal ettiğinin sabit olduğu, ancak 2016 ve 2020 protokollerinin 5.3.5 maddesi gereğince reçete bedelinin 2 katı oranında ceza-i işlem öngörüldüğünden davacı hakkında lehe protokol hükümlerinin uygulanması gerektiği, davalı Kurumun dava açılmasına sebebiyet vermediği, lehe maddelerin uygulanmasının davacı lehine bir durum olduğundan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakıldığı ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmediği gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesin kararının kaldırılmasına, davacının davasının kısmen kabulü ile, davalı Kurumun 11.02.2016 tarihli ve 864655 sayılı yazısındaki cezanın 2016 ve 2020 protokolleri gereğince 18.186,12 TL olarak uygulanmasına, bu yazısıyla hükmedilen 72.744,48 TL'lik kısmın iptaline, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davanın kabul edilen kısmı nedeniyle davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; hastanın ilacı almadığına dair beyanına itibar edilmiş ise de, organ nakli yapılan hastanın kullanmak zorunda olduğu ilacın kullanım süresi dolmadan tekrar alınamayacağına göre, düzenli kullanılan bu ilacı hastanın başka bir yerden alamayacağını, bu durumun ilacın teslim edildiğine bir karine olduğunu, ilacı nereden temin ettiği hususunun hastaya sorulması gerektiğini, kimlik fotokopisinin alınması gerektiğine dair bir düzenleme bulunmadığını, MEDULA sisteminde hasta veya hasta yakının reçete onay şifresini hastaneye vermeden ilaç alamayacağını, sistemin buna müsade etmediğini, E reçete sisteminde sahte reçeteden bahsedilemeyeceğini, müvekkiline yüklenecek bir kusurun bulunmadığını, bilirkişilerin üçüncü kişilerin dahliyle yapılan usulsüz işlemlerde eczacının sorumluluğunun bulunmadığına dair tespitinin dikkate alınmadığını, dava konusu aynı olan dosyada istanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 18. Hukuk Dairesinin davanın kabulüne dair karara karşı esastan red kararı ile kesinleştirildiğini, bire bir aynı olan davalarda farklı daireleirn farklı karar verdiğini, davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerektiğini, davanın kısmen red kısmen kabul edilmiş olduğu halde lehe vekalet ücretine hükmedilmemesininin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kurumun 100.000,00 TL ye yakın cezai şart bildirmiş olması nedeniyle dava açmaya sebebiyet verdiğini belirterek hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili; Bölge Adliye Mahkemesince, davacının ilaçları hasta ya da hasta yakınına teslim etmediği dolayısıyla protokolün 5.3.5 maddesini ihlal ettiğinin sabit olduğu tespitinde bulunduğu halde davanın kısmen kabul edildiğini, protokolün süreli olduğunu, sonradan lehe hükümlerin geçmişe yürümeyeceğini, 2016 yılı protokolünün 6.12. maddesine göre lehe hükümleirn uygulanabilmesi için davacı eczanenin yazılı talebinin olması gerektiğini, davacının bu konuda bir başvurusunun bulunmadığını, işlemin hukuka uygun olduğunu belirterek hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 5510 sayılı kanunun "Sağlık hizmetlerinin sağlanma yöntemi ve sağlık giderlerinin ödenmesi" başlıklı 73 ncü maddesi,

2. 6643 sayılı Türk Eczacılar Birliği Kanunun "Merkez heyetinin görevlerini düzenleyen 39 uncu maddesinin birinci fıkrası,

3. ... Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacılar Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin 2012, 2016 ve 2020 yılı protokollerinin 5.3.5 maddesi,

4. ... kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2020 yılı protokolünün 6.12 nci madde

3. Değerlendirme

1. Reçete sahibi ...'nin Mahkemede, reçetenin düzenlendiği Kocaeli iline hiç gitmediğini, Kocaeli ilindeki davacının eczanesinden herhangi bir ilaç almadığını, 2010 yılında böbrek nakli olduğunu, Valcyte Roche 450 MG 60 film adlı ilacı ameliyattan sonraki ilk 6 ay kullandığını, sonrasında ise hiç kullanmadığını beyan ettiği, söz konusu ilaçlara ait reçetelerin ise 24.07.2012 ve 04.02.2013 tarihlerinde hasta ile ilgili olmayan Kocaeli İlinde reçete edildikten sonra davacının eczanesinden hastanın bizzat aldığı belirtilerek davalı Kuruma fatura edildiği, davacının, ilaçları hasta ya da hasta yakınına teslim etmediği hususları dosya kapsamı ile sabit olduğundan, protokolün 5.3.5 maddesini ihlal ettiği anlaşılmıştır.

2. ... kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2020 yılı protokolünün 6.12 nci maddesine göre davacının cezai işleme karşı açtığı bu davanın, hakkında lehine olan sonraki protokolün uygulanması için talebi olarak kabul edilmesi gerekecektir.

3. Hal böyle olunca, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere özellikle hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda yer verilen hukuk kurallarının doğru şekilde uygulandığının anlaşılmasına göre davacı vekili ve davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.