"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/210 E., 2023/1048 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 6. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/1191 E., 2020/643 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 26.11.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...'in sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin paydaşı olduğu taşınmazı davalıya kiraladığını, kira sözleşmesi müvekkilinin %72 payı için düzenlendiği halde davalının diğer paydaşlarla kira sözleşmesi yapmadan taşınmazın tamamını kullandığını, taşınmazın diğer paydaşı ... tarafından müvekkili ve davalı aleyhine ecrimisil davası açıldığını, mahkeme tarafından davanın kabulüne dair verilen kararın kesinleştiğini, dava dışı ...'in 03.03.2004-01.02.2009 dönemine ilişkin hükmedilen ecrimisil bedelini müvekkilinden tahsil etmesi nedeniyle davalı hakkında açılan rücu davasında, davalının tahakkuk eden ecrimisil bedelinin en az ½’sinden sorumlu olduğuna hükmedildiğini, dava dışı paydaş ...'in 01.02.2009 -30.04.2010 yıllarına isabet eden ikinci dönem ecrimisil bedelinin tahsili için açtığı davada, müvekkili ile davalının ecrimisil bedelinden müşterek ve müteselsil sorumluluğuna ilişkin karar verilmiş olmasına rağmen sadece müvekkiline karşı takibe geçildiğini ve müvekkilinin toplam 1.075.914,84 TL ödeme yaptığını, 2004-2009 dönemine ait ecrimisiller yönünden açılan rücu davasında Yargıtay ilamı ile davalının ecrimisil bedelinin ½’sinden sorumlu olduğu tespit edildiğinden 01.02.2009-30.04.2010 yılları arasına tekabül eden ecrimisil bedelinin de ½’sinden davalının sorumlu tutulması gerektiğini, davalının bu nedenle başlatılan takibe itirazının haksız olduğunu ileri sürerek; davalının itirazının iptaline, davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacının taşınmazın tamamını müvekkiline kiraladığını, paylı mülkiyete tabi olduğunu belirtmediğini, ecrimisil davasının açılmasına davacının sebebiyet verdiğini, davacının talebinin haksız olduğunu, Mahkeme aksi kanaatte ise dava sebebi ile yapılmış olan ödemelere dair takas-mahsup hakkını kullandığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ve dava dışı ...’in paylı mülkiyetinde bulunan taşınmazın dış yüzeylerine reklam panosu asılmasına yönelik davacı ve davalı arasında 01.04.2003 tarihli kira sözleşmesi imzalandığı, dava dışı paydaş ...’in ecrimisil talebine yönelik açtığı davanın kabul edildiği, ecrimisil bedelinin davalı ve davacı tarafından müşterek ve müteselsil sorumluluk esasları çerçevesinde dava dışı ...'e ödenmesine hükmedildiği, ...’in davacı hakkında takip başlattığı ve davacının dosya borcunu ödediği, davacının dava dışı paydaş ...'e yaptığı ödemenin yarısı için davalı aleyhine davaya esas olan icra takibi başlattığı, uyuşmazlığın, davacı aleyhine başlatılan icra takibi neticesinde dava dışı ...'e ödediği bedellerin yarısının davalıya rücu edilip edilemeyeceğine ilişkin olduğunu, taraflar arasında önceki döneme ilişkin olarak verilen kararın temyiz incelemesini gerçekleştiren Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin bozma ilamında da belirtildiği üzere; tarafların hükmedilen ecrimisil bedelinden eşit paylarda sorumlu olduğu hususunun netlik kazandığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne davalının itirazın 537.957,42 TL asıl alacak, 74.549,08 TL faiz olmak üzere toplam 612.506,50 TL yönünden iptali ile takibin 612.506,50 TL üzerinden devamına, kabul edilen asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının, dava konusu taşınmaza ait yetkili olduğunu beyen ederek sözleşme imzaladığını, bunun sonucunda haksız tahsilat elde ettiğini, Mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini, ecrimisil davası açılmasına davacının sebebiyet verdiğini, müvekkilinin pay gözetmeksizin reklam kiralama alanının tamamına ilişkin ödeme yaptığını ve davacının taşınmazın tamamına ilişkin kira bedellerini tahsil ettiğini, rücu talebinin ticari ilişkiye dayanmaması nedeniyle yasal faiz hesaplaması gerektiğini, ileri sürdükleri takas/mahsup talebine yönelik inceleme yapılmadığı, alacak talebinin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının, aleyhine başlatılan icra takibi neticesinde dava dışı ...'e ödediği bedellerin yarısını davalıya rücu için takip başlattığı, Yargıtay kararı ile davacı ile davalının dava dışı taşınmaz paydaşına ödenmesi lazım gelen bedelden eşit paylarla sorumlu olduklarının kabul edildiği, işleyen faiz hesabının tespitine yönelik alınan bilirkişi raporunun dosya içeriğine uygun ve gerekçeli olduğu, kabul edilen asıl alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına da hükmedilmesinde bir hata bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar etmiş ayrıca dava dışı ... tarafından açılan ecrimisil talepli davada, alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline şeklinde hüküm kurulmuşsa da müteselsil sorumluluğun mahkeme kararından doğabilmesi için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla verilmesi gerektiğini, tahsilde tekerrür kaydı olmadan müteselsil borçluluk kurulamayacağından, davacının yapmış olduğu hatalı ödemenin sorumluluğunun kendisine ait olduğunu, davacının kira sözleşmesi düzenlenirken taşınmazın başka paydaşı olduğunu gizlediğini ve eski tarihli tapu kaydını müvekkiline ibraz ettiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kiralanan taşınmaz için dava dışı paydaşa kiraya veren tarafından ödenen ecrimisil bedelinin kiracıdan tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 299 uncu maddesi,
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda yer verilen kanun maddelerinin doğru şekilde uygulandığı, dava dışı paydaş tarafından davalı kiraya veren ve davacı kiracı aleyhine açılan davada hükmedilen ecrimisil bedelinin tamamının davacı tarafından ödendiği, bir önceki ecrimisil dönemi için taraflar arasında görülen davada tarafların ecrimisil bedelinde eşit paylarla sorumlu oldukları hususunun kesinleştiği ve alacağın likit olduğunu anlaşılmakla, davalının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
28.000,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.