"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/312 E., 2022/1213 K.
KARAR : Davanın kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen itirazın iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı şirket ve takipte borçlu olarak bildirilen ...'nın 5 ayrı fatura ile almış oldukları süt bedellerini ödemediklerini, bu nedenle beş ayrı müstahsil makbuzu için başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini, bu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, itiraz dilekçesinde ... isimli kişinin mutemet tayin edildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, hiç kimseyi mutemet olarak atamadığını ileri sürerek; davalının icra takibine yapmış olduğu itirazının iptalini ve lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; yetkili mahkemelerin ... mahkemesi olduğunu, haklı olarak... 2. İcra Müdürlüğünün dosyasına itiraz ettiklerini, davacı tarafından müvekkil şirkete herhangi bir süt teslimi olmadığını, davacının ...'yı mutemet olarak tayin ettiğini, davacı tarafından verilen mutemetlik belgesine istinaden, ... tarafından şirkete teslim edilen süt bedellerinin mutemet tayin edilen ...'ya ödendiğini, ödemelerin şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 11.12.2018 tarihli ve 2016/280 E., 2018/699 K. sayılı kararı ile; davacı ile davalı taraf arasında süt alışverişi yapıldığı, davacı tarafça davalıya süt satılarak teslim edildiğinin her iki tarafın kabulünde olduğu, davacı tarafça, söz konusu sütlerin bedelinin kendisine ödenmediği iddia edilmekle, davalı tarafça bedellerin davacı tarafça mutemet tayin edilen ...'ya ödendiğinin iddia edildiği, bunun üzerine davacı tarafça ...' nın mutemet tayin edilmesine ilişkin belgede bulunan imzanın kendisine ait olmadığının iddia edildiği, yaptırılan imza incelemesinde, söz konusu belgedeki imzanın davacıya ait olmadığının anlaşıldığı, bu kapsamda davacı adına tahsile yetkili olmayan kişiye yapılan ödeme, borcu sonlandırmayacağından davalı tarafça süt bedellerinin ödendiğinin usulünce kanıtlanamadığı, söz konusu alacak yargılama yapılmasını gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verildiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile... 2. İcra Müdürlüğünün 2016/1273 E. sayılı dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 31.12.2020 tarihli ve 2019/2029 E., 2020/2150 K. sayılı kararıyla; ''müstahsil makbuzlarının 213 sayılı VUK'un 235. maddesinde düzenlenmiş olup fatura ve fatura yerine geçen kıymetli evrak hükmünde olduğu, müstahsil makbuzunun aynı yasa hükmü uyarınca mal bedelinin ödenmesi sırasında düzenlendiği, müstahsil makbuzları kapsamındaki ödemelerin peşin olarak o esnada çiftçiye ödenmesinin zorunlu olduğu, Yargıtay kararlarına göre müstahsil tarafından imzalı olmayan müstahsil belgesinin ödeme belgesi niteliğinde olmadığı, bir başka anlatımla müstahsil makbuzunda üreticinin imzasının bulunması halinde bedelin üreticiye ödendiğinin kabul edilmesi gerektiği, olayda müstahsil makbuzlarının aslının davacının elinde olduğu, bu müstahsil makbuzlarının ödeme anında alıcı tarafından düzenlenmiş olan belgeler olduğu, davacı, davalı tarafından düzenlenen müstahsil makbuzlarını davasına dayanak yaptığına göre müstahsil makbuzundaki imzanın kime ait olduğunun önemi bulunmadığı, davacının dayandığı bu makbuzlarda teslim eden kısmında mevcut imzanın bedelin alındığını gösterdiği, bu durumda davacının sattığı sütün bedeli tahsil edilip makbuzlar da davacıya teslim edildiğine göre davanın reddi gerektiği'' gerekçesiyle, davacının istinaf talebinin reddine, davalının istinaf talebinin kabulüne,... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 11.12.2018 tarihli ve 2016/280 E., 2018/699 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 17.11.2021 tarihli ve 2021/1319 E., 2021/11588 K., sayılı ilamıyla; Somut olayda; davacının, müstahsil makbuzları üzerinde imzası bulunan ...'yı mutemet olarak tayin etmediğini ileri sürdüğü, bunun üzerine ilk derece mahkemesince yapılan bilirkişi incelemesinde dava dışı ...'nın mutemet olarak tayinine ilişkin belgede davacının imzasının bulunmadığının tespit edildiği, buna göre; satın alınan süt bedellerinin ödendiğine ilişkin ispat yükünün davalı tarafta olduğu ve ödeme hususu ispatlanamadığı hâlde; bölge adliye mahkemesince, davacı çiftçinin, müstahsil makbuzlarının aslını elinde bulunduruyor olması nedeniyle ödemenin yapıldığının kabulüne yönelik gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle kararın davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; ''bozma ilamı uyarınca dava ispat yükünün davalıda olması sebebiyle davalı tarafa davacıya ödemeler hususunda yemin teklif edip etmeyeceği hususunda ve yemin metnini ibraz etmek üzere 11.05.2022 tarihli celsede mehil verildiği, her ne kadar davalı vekili tarafından yemin metninde farklı hususlarda da davacı tarafa yemin teklif edilmiş ise de 12.10.2022 tarihli celsede sadece davaya konu olan süt bedellerinin alınıp alınmamasıyla ilgili olarak yemin teklif edileceği hususunun ara karar altına alındığı, davacı asilin 12.10.2022 tarihli celsede şeref ve namusu üzere davaya konu olan ve icra takibine de konu olan toplam 5 adet faturaya ilişkin davalıdan dava konusu süt bedellerini almadığına dair yemin ettiği, davacı asilin süt bedellerini almadığına dair yemini, ispat yükünün davada davalı tarafın üzerinde olduğu dikkate alınarak davanın kabulüne ve davalının davaya konu icra takibine karşı itirazın iptaline ve icra inkar tazminatı talebinin de alacağın likit ve hesaplanabilir nitelikte olması dikkate alınarak kabulüne karar verilmesi gerektiği'' gerekçesiyle; davacının davasının kabulüne,... 2.İcra Müdürlüğünün 2016/1273 E. sayılı dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davacının icra inkar tazminatı talebinin alacağın %20'si oranıyla kabulü ile icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin davaya konu sütleri mutemet olarak tayin edilen dava dışı ...'dan teslim aldığını ve süt bedellerini peşin olarak müstahsil makbuzu karşılığında bu kişiye teslim ettiğini, davacı ve dava dışı ...'nın birlikte ve kötüniyetle hareket ettiklerini, davacının 111 ton sütü ... aracılığıyla müvekkil şirkete satmasının, teamül gereği ...'nın davacının süt bedellerini alma hususunda yetkili kıldığı kişi olduğunu gösterdiğini, ilk derece mahkemesi dosyasında 26.12.2014 tarihli mutemetlik belgesindeki imza incelemesinin usul ve yasaya aykırı şekilde yapıldığını, dava konusu olayda davacı tarafın müstahsil makbuzlarını davasına dayanak yaptığını, müstahsil makbuzlarının 213 sayılı VUK'un 235 inci maddesi gereği mal bedelinin ödenmesi sırasında düzenlendiğini beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı tarafa teslim edilen süt bedellerinin ödenmemesinden kaynaklı alacağın
tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
''Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verme mükellefiyeti meydana gelir ve bu itibarla mahkemenin sonraki hükmünün bozmada gösterilen esaslara aykırı bulunması, usule uygun sayılmaz, bozma sebebidir. Mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince muamele yapma ve hüküm verme durumu, taraflardan birisi lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme neticesini doğuracak bir durum olup, buna " usuli müktesep hak" denilmektedir. Gerçekten, mahkemenin doğru bularak uyduğu veyahut uymak zorunda olduğu bozma kararı ile dava, usul ve kanuna uygun bir çığıra sokulmuş demektir." (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı).
3.Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile yukarıda yer verilen Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uymakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.