Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3637 E. 2024/1646 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kimliği değiştirilmiş bir aracın satımından kaynaklanan tazminat davasında, satıcının zapt ve ayıba karşı tekeffül hükümleri kapsamında sorumluluğunun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Satıcının, kimliği değiştirilmiş aracı noter satış senedi ile sattığı ve Borçlar Kanunu'nun 214. ve 217. maddeleri gereğince satılan aracın tamamının alıcının elinden alınması nedeniyle zaptan sorumlu olduğu gözetilerek, İlk Derece Mahkemesinin satıcıyı tazminata mahkum eden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen tazminat davasında verilen davanın reddi kararı hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının, davalılar ... ve ... bakımından bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın ... için yargı yolu dava şartı yokluğundan görevsizlik nedeni ile reddine, Davalı ... için kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı Davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalılardan ...'dan araç aldığını, aracın muayene zamanı gelince davalı Tüvtürk muayene istasyonuna götürerek gerekli işlemleri yaptırdığını, ancak aracının kimliğinin değiştirildiğine (change) dair herhangi bir bilgi verilmediğini, daha sonra aracı Ali Bayram İnci'ye sattığını, Ali Bayram İnci'nin kullanımındaki araca emniyetçe change olduğu için el konulduğunu ve Ali Bayram İnci'nin dava açarak araca ödediği bedeli ve masrafları kendisinden aldığını belirterek mahkeme kararı ile ödemek zorunda kaldığı 11.000,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili; açılan davada idari yargının görevli olduğunu ve meydana gelen zararın doğmasına sebebiyet veren aracın kimliğinin değiştirilmesi (change) olayı ile davalı idarenin tescil işlemi arasında illiyet bağı olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Tüvtürk vekili; davacının aracının cahange çıkmış olmasından dolayı müvekkili şirketin hiçbir kusuru ve sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 08.12.2015 tarihli ve 2014/598 E., 2015/1041 K. sayılı kararıyla; "Davacı dava konusu aracın muayenesini davalı Tüvtürk'e yaptırdığını buna rağmen çenç olduğuna dair bilgi verilmediğini belirtmiş ise de, muayene istasyonlarından Karayolları Trafik Yönetmeliğine göre Kriminal inceleme yapılmadığı yalnızca gözle muayene yapıldığı, yani araç üzerinde herhangi bir müdahale yapmaksızın muayene yapma yetkisinin olduğu, bu durumda davalı Tüvtür ve İçişleri Bakanlığının olayda kusuru ve sorumluğunun bulunmadığı, yine diğer davalı ... yönünden ise, zararını ispat edemediği anlaşılmakla, davacının davasının reddine karar verilmesi gerektiğinden" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı asıl temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 07.02.2019 tarihli ve E. 2016/18254, K. 2019/1399 sayılı kararıyla; "davalı Tüvtürk Kuzey Taşıt Muayene İstasyonu Yapı ve İşletme Anonim Şirketi yönünden davacının temyiz itirazlarının reddi gerekir....davalılardan ... yönünden yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken,... davacı, bu davalı yönünden pek çok delil bildirmiş olup, bu hususlar mahkemece, yeterince araştırılmamıştır. Bu durumda, davacının ileri sürdüğü deliller toplanarak ve gerektiğinde bilirkişi raporu da alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme nedeniyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir." gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; "görev sorunu, açıkça veya hiç ileri sürülmese de yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden gözetileceğinden davalılardan ... yönünden yargı yolu bakımından mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmek gerekmiştir.... davalı davacıya karşı ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince sorumludur. Davalı da bu dava nedeniyle ödemek zorunda kaldığı bedeli kendisinin aracı satın aldığı kişiye rücü edebileceği aşikardır" gerekçeleriyle ... hakkında açılan davanın yargı yolu dava şartı yokluğundan görevsizlik nedeni ile reddine, davalı ... hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ...; hakkında açılan tüm davalarda suçsuz bulunduğunu, change edilmiş aracı alırken iradesinin fesada uğradığını, ödediği araç bedelini geri alamadığını ve tekrar borç yükü altına sokulmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, geçerli satım sözleşmesine dayanılarak yapılan araç satımında zapt ve ayıba karşı tekeffül hükümleri kapsamında tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

3. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "Zapttan sorumluluk" başlıklı 214 üncü maddesi.

4. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "3. Alıcının hakları a. Tam zapt hâlinde" başlıklı 217 nci maddesi.

5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlıklı 2/1-b maddesi.

3. Değerlendirme

Davalı ...'ın, kimliği değiştirilmiş aracı davacıya noter satış senedi ile sattığı ve TBK. m. 214 hükmü gereği satılan aracın bedelinin, dava dışı Ali Bayram İnci tarafından davacıdan alındığı sabittir. Bu durumda, TBK m. 217 hükmü gereği satılanın tamamı alıcının elinden alındığı için davalının zapttan sorumlu olduğunun kabulü ve satış bedelinin davacıya geri verilmesi gerekir. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları, bozma ilamı ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ...'ın temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere,Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,13.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.