"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1029 E., 2023/859 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/409 E., 2021/132 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; alacak yönünden karar verilmesine yer olmadığına, faiz yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin moleküler genetik alanında hizmet veren firma olduğunu, davalı tarafından 14.03.2016 tarihinde yapılan 2016/18461 sayılı açık ihaleyi kazanan müvekkilinin, ihale kapsamında üstlenmiş olduğu tüm yükümlülükleri yerine getirerek, ihaleye konu malzemeleri davalıya eksiksiz olarak teslim ettiğini ancak malzemelere ilişkin kesilen ve itiraz edilmeyen fatura bedellerinin ödenmediğini ileri sürerek; 557.526,80 TL ödenmemiş fatura alacağının, faturaların muaccel olduğu 24.11.2017 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında; 30.07.2020 tarihinde davalı kurum tarafından 557.526,80 TL tutarında ödeme yapıldığını belirterek faiz alacağı yönünden davaya devam edildiğini bildirmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacı ile akdedilen sözleşmede yer alan hüküm gereğince davaya konu faturalar için faiz talep edilebilmesinin mümkün olmadığını, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'na eklenen geçici 75. madde ve bu Kanun'un uygulanmasına ilişkin 29.03.2018 tarihli ve 7104 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca; üniversiteden alacağı olan şirketlerden Kanun kapsamına giren alacaklar için feragat işlemi yapılmayanların ödeme işlemlerinin halihazırda yapılmayacağını, öncelikle Kanun gereği ödenmesi gereken alacaklar ödenip daha sonra bütçe durumuna göre yine Kanun'da belirtilen şekilde ödeme işleminin gerçekleştirilebileceğini, bu aşamada Kanun'da belirtilen usulle ödeme için talepte bulunulmayan bahse konu faturalara konu bedelin halihazırda ödemesinin yapılabilmesinin mümkün olmadığını, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'na (6098 sayılı Kanun) göre ödemezlik definde bulunduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yapılan ihale kapsamında ihaleye konu malzemelerin usulüne uygun olarak davalıya teslim edildiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, bu durumda davalının fatura bedelini ödemekle yükümlü olduğu, davalının ödemezlik def'ine ilişkin herhangi bir delil ibraz edilmediği, bu haliyle davacının dava açmakta haklı olduğu, ne var ki faturalara konu asıl alacak yargılama sırasında ödenmiş olmakla, asıl alacak yönünden davanın konusuz kaldığı, davacının faiz istemi yönünden ise sözleşmenin 12.2.3 üncü maddesinde "İdare tarafından Döner Sermaye bütçe imkanları nedeniyle vade tarihinde ödeme yapılamaması halinde yüklenici tarafından idareden faiz talep edilmeyecektir" düzenlemesi yapılmış olup, davacı tacir olduğundan basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü altında olduğu, bu nedenle imzalamış olduğu sözleşme ile kararlaştırılan hükme aykırı olarak faiz talep edebilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davacının asıl alacak talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, faiz talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; müzakere imkanı bulunmayan, dürüstlük kurallarına aykırı olarak davalı tarafın tek taraflı olarak hazırlamış olduğu şartname hükmünün bağlayıcı olmadığını, söz konusu maddenin genel işlem koşulu olması nedeni ile içerik denetimine de tabi tutulması gerekirken mahkemece bu husus atlanılarak hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, vade tarihinde borcun ödenmemesi halinde herhangi bir süre öngörmeksizin faiz talep edilemeyeceği yönündeki sözleşme maddesinin ticari hayatın gereklerine aykırı olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının faiz alacağı yönünden kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili; ödeme işleminin yapılmamasının davacının Kanun hükmünü yerine getirmemesinden kaynaklandığını, ilgili Kanun gereğince bütçe imkanları gerçekleşince dava aşamasında ödeme yapıldığını, davanın açılmasına müvekkilinin sebebiyet vermediğini, yasal yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacı olmasına karşın, davalı idare aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı idarenin sözleşme gereğince kendisine teslim edilen malzemelere ilişkin faturaların bedelini ödemekle yükümlü olduğu, davacıya ödeme yapılması için alacaklarından feragat etmesi yönünde bir zorunluluk getirilemeyeceği, davacı şirket tarafından teslim edilen malzeme karşılığı düzenlenen faturaların, davalı idareye tebliğ edildiği ve davalı idare tarafından ödeme emirleri düzenlendiği, davalı idarenin sözleşme gereği muaccel olmasına rağmen faturaların bedelini dava tarihinden önce ödemediğinden davanın açılmasına sebebiyet verdiği yine davacı şirket ile davalı idare arasında akdedilen mal alımına ait sözleşmenin 12.2.3 maddesi uyarınca "İdare tarafından Döner Sermaye bütçe imkanları nedeniyle vade tarihinde ödeme yapılamaması halinde yüklenici tarafından idareden faiz talep edilmeyecektir" hükmü gereği davacı alacaklı şirketin faiz talep edemeyeceği, tacir olan davacının basiretli davranma yükümlülüğü altında olup imzalamış olduğu sözleşme ile bağlı olduğu, bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrarlayarak, kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrarlayarak, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereği davalı kuruma teslim edilen malzeme bedellerinin faiziyle birlikte tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 ve 6 ncı maddeleri,
2. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (6102 sayılı Kanun) 18 inci maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
Dava dosyasının incelenmesinde; taraflar arasında 23.05.2016 tarihli ihale sözleşmesi imzalandığı, ihale konusu cihazların davalı idareye teslim edildiği, idarenin fatura bedellerini ödemekle yükümlü olduğu, muaccel olmasına rağmen fatura bedellerinin dava tarihinden önce ödenmediği, bu nedenle aleyhine dava açılmasına sebebiyet verdiği, yine tacir olan davacının basiretli davranma yükümlülüğü altında olup imzalamış olduğu sözleşme ile kararlaştırılmış olan hükme aykırı olarak faiz talep edemeyeceğinin anlaşılmasına göre taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.09.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.