"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; müvekkilleri .... ve ...'nın müşterek çocukları olan 13.09.2002 doğumlu ...'nin 30.04.2011 tarihinde evlerinin damında oyun oynadığı sırada damın yaklaşık 1 metre üzerinden geçen davalı tarafa ait yüksek gerilim hattına yaklaşması ve temas etmeden elektrik akımına kapılması sonucu hayati tehlike geçirecek şekilde ağır yaralandığını, müvekkili ...'nin vücudunun tamamında kalıcı yanık izleri oluştuğunu ve kalıcı maluliyet meydana geldiğini, iş göremezlik tazminatı hesap raporuna göre saklı tutulan hakları açısından ek dava açtıklarını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 353.277,06 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; olayda nedensellik bağının bulunmadığını, müvekkilinin kusurlu olmadığını, olayın davacının ihmali neticesinde gerçekleştiğini, enerji nakil hattının altına usule aykırı ahır yapan kişinin sorumluluğunun bulunduğunu, yapının kaçak durumunda olduğunu, meydana gelen zararda müvekkilinin kusurlu olduğuna dair herhangi bir delilin mevcut olmadığını, dava dilekçesinden kazanın oluş şeklinin açıkça anlaşılamadığını, müvekkilce yapılan elektrik tesisinin teknik standartlara uygun olduğunu ve periyodik bakımlarının yapıldığını, somut olayda bakım onarım eksikliği ve teknik hata tespit edilmediğini, olayın meydana gelmesinde davacı küçüğün ağır kusuru olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacılar tarafından aynı olay nedeni ile açılan 2016/142 E., 2018/876 K. sayılı davanın kabulüne karar verildiği, kararın temyiz incelemesi sonucunda 08.09.2020 tarihinde kesinleştiği, tazminat ve bakıcı giderinin toplam 355.277,06 TL olduğu, bedelin bu haliyle kesinleştirildiği, hüküm altına alınan 2.000,00 TL'nin mahsubu ile bakiye kısmın 353.277,06 TL olduğu gerekçesiyle, davacının saklı tuttuğu 353.277,06 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacı ...ye verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; olayın, küçük olan çocuğa bakmakla yükümlü olan anne ve babanın denetimsizliği ve ihmalkarlığı yüzünden meydana geldiği, mevcut zarardan dolayı müvekkilin sorumluluğuna gidilecekse dahi sorumlu olduğu %20 oranındaki tazminattan sorumlu tutulması gerektiği, olay günü dava dışı ...'ın enerji nakil hattının olduğu yerde izinsiz ve ruhsat olmadan inşaata başladığı, inşaata başlamadan önce enerjinin kesilmesi için herhangi bir talepte bulunmadığı, davacıların çocuklarına bakımda denetim yükümlülüklerini ihmal ettikleri değerlendirildiğinde müvekkili şirketin kusurunu ortadan kaldırdığını, olay yerinde bulunan enerji nakil hatlarının periyodik bakımlarının yerine getirildiğini, olay ile zarar arasında illiyet bağının olmadığını, üçüncü kişi ve davacının ağır kusurunun illiyet bağını ortadan kaldırdığını, kazanın gerçekleştiği yerdeki enerji nakil hattı olan direklerin mülkiyetinin TEDAŞ'a ait olduğunu savunarak; kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dayanak Halfeti Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/142 E., 2018/876 K. sayılı dosyasında kusur raporu alındığı, kusur raporunun Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin denetiminden geçip onanarak kesinleştiği, kusursuz sorumluluk ilkesi gereği davalının illiyet bağının kesildiğini ispat edemediği, oluşan zarardan sorumlu olduğu, olayın geçtiği nakil hattı direklerinin davalıya ait olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, davalının husumet itirazının yerinde olmadığı, davalı tarafın tazminatın miktarına yönelik açıkça istinafı bulunmadığından bu yönden bir değerlendirme yapılamayacağı, gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yapı eserinin yapımı ve bakımındaki eksiklik nedeniyle doğan zarardan saklı tutulan tutarın tazmini istemine iliştindir.
2. İlgili Hukuk
818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 69 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. İşbu davanın davacıları tarafından davalı aleyhine Halfeti Asliye Hukuk Mahkemesinde 2016/142 E. sayı ile açılan tazminat davasında; fazlaya ilişkin hakların saklı tutularak maddi tazminat talebinde bulunulduğu, Mahkemenin 07.11.2018 tarihli kararıyla; davanın kabulüne davacı ... için 1.000,00 TL maddi tazminatın, 1.000,00 TL bakıcı giderinin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verildiği, kararın Dairemizin 26.02.2020 tarihli ve 2019/5562 E., 2020/1695 K. sayılı ilamıyla onandığı, dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
2. Söz konusu kesinleşen davada Mahkemece; davacı ...'nin uğradığı maddi zararın 355.277,06 TL olduğu bilirkişi raporu ile tespit edilmiş ve bozmadan sonra ıslah olmayacağı gerekçesiyle, 1.000,00 TL maddi tazminata, 1.000,00 TL bakıcı giderine hükmedilmiştir.
3. Temyize konu kararın, Halfeti Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.11.2018 tarihli ve 2016/142 E., 2018/876 K. sayılı kesinleşen karar ile hüküm altına alınan miktar dışında saklı tutulan bedele ilişkin olduğu, davalının temyizinde ileri sürdüğü nedenlerin kesinleşen karar ile değerlendirildiği anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
4. Kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan incelemede;
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 15 inci maddesi uyarınca, yargı harçlarının (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre alınması gerekir.
Buna göre, İlk Derece Mahkemesince; hüküm altına alınan uyuşmazlık konusu değer üzerinden alınması gereken nispi karar ve ilam harcının eksik hesaplanmış olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı tarafın temyiz itirazlarının reddine,
2. Kamu düzenine aykırılık nedeniyle, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi Kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan "...4.826,48 TL..." ve "...3.619,87 TL..." rakamlarının çıkartılarak yerlerine sırasıyla "24.132,36 TL” ve "22.925,74 TL" rakamlarının yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,03.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.