"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2663 Esas, 2023/1186 Karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/290 E., 2018/229 K.
Taraflar arasındaki muarazanın meni davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin eczacı olduğunu, davalı Kurumun müvekkilinin "reçete girip -silme" işlemini gerçekleştirmek suretiyle muayene katılım ücretinin ödenmesinin ötelenmesini sağlayarak sözleşmenin 01.11.2013 tarihinde yürürlüğe giren (5.3.15.) maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle ceza uyguladığını, bu işlem nedeniyle Kurumun zarara uğramadığını, katılım payı ücretinin hak sahibi tarafından bir sonraki reçete içeriğinin alınması sırasında ödendiğini, hastaların eczaneye geldikten sonra ilaçları almaktan vazgeçmesi sebebiyle reçetelerin sistemden silindiğini, sözleşmeye aykırı fiilinin olmadığını ileri sürerek; 30.590,78 TL para cezasının iptali ile muarazanın giderilmesine, el konulacağı bildirilmiş olan 14.903,39 TL ilaç bedelinin el koyma tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; Kurum denetim birimlerince düzenlenen raporlarla davacının sahibi olduğu Yıldırım Eczanesinin reçete girip silme işlemi gerçekleştirerek muayene ücretlerinin ödenmesine sebep olduğunu, bu eylemin sözleşme hükümlerine aykırılık teşkil etmesi sebebiyle uygulanan Kurum işleminin hukuka uygun olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla davanın kısmen kabulüne, 11.02.2014 tarihli ve 2346841 sayılı davalı Kurumca uygulanan 30.590,78 TL cezanın iptaline, 14.903,39 TL ilaç bedeli iadesi talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili; Mahkemece ilaç bedeli iadesi talebinin reddi yönündeki kararın hukuka aykırı olduğunu, davalı Kurumun 2012 yılı Protokolünün (5.3.15.) maddesinin ihlal edildiğini iddia ederek hukuka aykırı olarak cezai işlem uyguladığı, katılım payının tahsil etmemek gibi bir olayın mevcut olmadığını, Protokolde yer alamayan bir kavram sebebiyle davacı aleyhine cezai şart yüklenmesinin TMK'nın 2. maddesi gereğince yerinde olmadığını, davacının haksız menfaat sağlamadığını, kararın ilaç bedeli iadesine ilişkin kısmının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir.
2.Davalı vekili; davalı Kurumun davaya konu kararının hukuka ve Protokol hükümlerine uygun olduğunu, davacının Protokol hükümlerine aykırı davrandığını, ayrıca sözleşme hükümlerini uygulamış olan davalı Kurum aleyhine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini, bu nedenle kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ederek, kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya konu sözleşmeye aykırı fiil hakkında 2016 ve 2020 tarihli Protokollerin Kurum işlemine dayanak kılınan 2012 yılı Protokolüne göre eczacı lehine düzenlemeler içerdiği, davacının dava açmakla daha lehine olan hükümlerin uygulanmasını istediğinin kabul edilmesi gerektiği, davanın açılmasına davalının sebep olmadığı gerekçesiyle; tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurmak suretiyle "SGK Başkanlığı İstanbul SGK İl Müdürlüğü Süreyyapaşa Sağlık Sosyal güvenlik Merkezinin davacı ... (Yıldırım Eczanesi) hakkındaki 22.07.2015 tarihli ve 3816547 sayılı ve 10.04.2015 tarihli ve 1966632 sayılı ceza yazısındaki cezanın 2016 ve 2020 protokollerinin (5.3.14) maddesi gereğince (140 x 100) 14.000,00 TL olarak uygulanmasına, bu ceza yazısıyla hükmedilen 16.590,78 TL'lik cezai işlem ile (4.3.6.) maddesi gereğince hükmedilen 14.903,39 TL ilaç bedeline ilişkin kısmın iptaline, muarazanın bu şekilde giderilmesine, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE," karar verilmiş, yargılama giderleri davacı üzerine bırakılan davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerin temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili, hasta veya yakınlarının reçete sisteme girildikten sonra çıkan muayene ücretini, katılım payını veya ilaç farkını ödemek istemediğinden ilaçları almaktan vazgeçtiklerini, bu nedenle reçetenin sistemden silindiğini, muayene ücretlerinin sonraki reçeteyle beraber ödenmiş olabileceğini, ödenmiş ise davanın konusuz kalacağını, Protokolde muayene katılım payını tahsil etmemek amacıyla sisteme reçete girilip silinmesi eyleminden bahsedilirken müvekkilinin yaptığı iddia edilen muayene katılım payının ötelenmesine iştirak etmek fiili için ceza düzenlenmediğini, öteleme durumunda Kurum zararının oluşmayacağını, davalının iddiasını ispatlayacak deliller ortaya koyamadığını, davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılması ve müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı vekili, dava konusu Kurum işleminin protokol hükümlerine uygun olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı eczacının muayene katılım ücreti ödenmemesi amacıyla reçete girip-silme eylemini gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve olaya sonradan yürürlüğe giren ve davacı lehine olan sözleşme hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(6100 sayılı kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle 140 adet reçete hakkında davacının sahibi olduğu eczane ile adı geçen diğer eczaneler arasında kısa süreler içinde karşılıklı olarak reçete girip-silme işlemi yapılarak muayene ücretinin ödenmesinin atlatıldığının sabit olmasına, cezai şartın getiriliş amacının Kurumun zarara uğramasının engellenmesi değil eczaneler arasında katılım payı alan ve almayan eczane ayrımı oluşmasının, dolayısıyla haksız rekabetin önlenmesi olduğunun, bu nedenle davaya konu katılım paylarının daha sonraki reçetede ödenmiş olmasının uygulanan cezai işlemin haklılığını engellemeyeceğinin anlaşılmasına, davalı Kurumca eyleme uygulanan 2012 tarihli sözleşmeye göre daha sonra imzalanarak taraflar arasında yürürlüğe giren 2016 ve 2020 tarihi sözleşmelerde daha az para cezası öngörülmesi nedeniyle çoğun içinde azı da vardır ilkesi gereği davacının daha lehine olan sözleşmenin uygulanmasını isteyeceği kabul edilerek lehe düzenleme gereği uygulanacak ceza miktarının belirlenmesine göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve karara uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.