"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/864 E., 2023/927 K.
SAYISI : 2018/623 E., 2022/662 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine davacı vekilinin istinaf başvurusunun vekalet ücreti yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kısmilik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin davalı Kurumca açılan ilaç ihalesini alarak ilaç alımına dair birim fiyat sözleşmesi imzaladığını, bu kapsamda davalıya ilaç gönderildiğini ancak sözleşmede belirtilen vadelerin geçmesine rağmen ilaç bedellerinin ödenmediğini ileri sürerek; şimdilik toplam 919.793,35 TL'nin her bir fatura bedeli için ayrı ayrı fatura tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; müvekkilinin nakit sıkıntısı yaşadığını, Döner Sermayeli İşletmeler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği'nin 22 nci maddesinde işletmenin nakit mevcudunun tüm ödemeleri karşılayamaması halinde giderlerin muhasebe kayıtlarına alınma sırasına göre ödeneceğinini belirtildiğini, bu nedenle sırayla ödeme yapıldığını, bugüne kadar dava konusu edilen faturaların bir kısmının ödendiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla dava açıldıktan sonra alacak ödendiğinden davanın konusuz kaldığı asıl alacak konusuz kalmış ise de dava dilekçesinde ayrıca faiz talebinde de bulunulduğu gerekçesiyle; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, her bir fatura için taraflar arasında imzalanan sözleşmenin (12.2.3) maddesi uyarınca belirlenen temerrüt tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek avans faizinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili; karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT gereğince 119.177,27 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 59.588,64 TL vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek, kararın vekalet ücreti yönünden kaldırılmasını talep etmiştir
2.Davalı vekili; davanın açılmasına sebebiyet verilmediği halde vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığını, faize hükmedilemeyeceğini, avans faizi uygulanamayacağını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bir kısım ödemelerin ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra yapıldığı bu nedenle davacı lehine 119.177,17 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden bahisle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden davanın konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, asıl alacak konusuz kalmış ise de dava dilekçesinde ayrıca faiz talebinde de bulunulduğundan her bir fatura için taraflar arasında imzalanan sözleşmenin (12.2.3) maddesi uyarınca belirlenen temerrüt tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek avans faizinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ilaç satışından kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 359 uncu fıkrası
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan temiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Dava, taraflar arasındaki mal alım sözleşmesinden kaynaklanan 36 adet faturaya konu alacağın tahsili istemine ilişkin olup, dava konusu faturaların asıl alacak tutarlarının bir kısmı ön inceleme aşamasından önce, kalanı ise daha sonra ödenmiştir. Davaya konu asıl alacak tutarının ödenmesi nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesince davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ancak davacının faiz talebi de bulunduğundan taraflar arasında imzalanan sözleşmenin (12.2.3.) maddesi uyarınca belirlenen temerrüt tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek avans faizinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
3. 6100 sayılı Kanun'un 359 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereği, Bölge Adliye Mahkemesince hükmün açık şüphe ve tereddüte yer verilmeden yeniden kurulması gerekir.
4. Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak dava hakkında yeniden verilen hükmün 6100 sayılı Kanunun 359 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan nitelikleri taşıdığından söz edilemez.
5. Hükümde atıf yapılan sözleşmenin (12.2.3.) maddesi şu şekildedir: "Mal tesliminden sonra yüklenici tarafından kesilen fatura idareye teslim edilir. İdare tarafından tahakkuk evrakı hazırlanarak T.Ü. Döner Sermaye Saymanlığına gönderilir. T.Ü. Döner Sermaye Saymanlığı Döner Sermayeli İşletmeler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğinde belirtilen hususlara uygun olarak Saymanlık ödeme planları çerçevesinde yevmiye numarası alındıktan sonra 300(üçyüz) gün içinde ödemeyi yapar ". Buna göre mahkeme hükmünde, davaya konu faturaların ne zaman idareye teslim edildiği, bu faturalara konu alacakların ne zaman yevmiye numarası aldığı yönünde bir açıklama bulunmadığından, temerrüt tarihlerinin ne zaman olduğu, hatta dava tarihinden önce temerrüdün gerçekleşip gerçekleşmediği ve dolayısıyla faizin hangi tarihten itibaren işletilmeye başlayacağı açık değildir.
6. Şu halde Bölge Adliye Mahkemesince; davaya konu her bir fatura için temerrüdün gerekleştiği tarih ayrı ayrı belirlenmesi ve her bir fatura alacağına hangi tarihten itibaren faiz işletileceğinin hükümde açıkça belirtilmesi gerekirken, sözleşmedeki vadeye ilişkin genel düzenlemeye atıf yapılmakla yetinilerek infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı vekilinin sair temyiz taleplerinin reddine,
2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca usulen BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.