Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3785 E. 2024/1755 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından yersiz olarak alındığı ileri sürülen ilave ağaçlandırma bedelinin iadesi istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Taahhüt senedinde ve uygulama yönetmeliğinde ilave ağaçlandırma bedeli alınacağına dair hüküm bulunmadığı, genel müdürlük talimatının davacı açısından bağlayıcılığı olmadığı ve mevzuata aykırı olarak alınan bedelin iadesi talebinde davacının haklı olduğu gözetilerek, vekalet ücretine ilişkin düzeltme yapılarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; davalının istinaf başvurusunun reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına. yeniden davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili şirketin EPDK'dan aldığı iletim lisansı çerçevesinde faaliyette bulunduğunu, iletim faaliyetini yerine getirdiği iletim tesislerinin orman sayılan alanlara rastlaması halinde üzerinden elektrik hattı geçirilen ormanlık alanlar için 6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun) 17 inci maddesi gereğince 49 yıl müddetle izin ve irtifak hakkı alındığını, davalı tarafından gerek Kanunda gerekse taraflar arasındaki taahhüt senedinde yer almadığı halde ilave ağaçlandırma bedeli ve bunun KDV'sinin talep edildiğini, ağaçlandırma bedelinin iznin başlangıcında ödendiğini, ilave ağaçlandırma bedelinin ise Orman Genel Müdürlüğünün 16.07.2013 tarihli yazılı emrine dayandığını, dava konusu bedellerin hukuki dayanağı bulunmadığını, ilave ağaçlandırma bedelinin üretim tesisine ilişkin ödeme kalemi olduğunu, ilave ağaçlandırma bedeli 789.231,08 TL ve 142.061,59 TL KDV olmak üzere toplam 931.292,67 TL'nin ihtirazı kayıtla davalıya ödendiğini ileri sürerek; ilave ağaçlandırma bedeli nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespitine, hukuki sebebe dayanmadan ödenen 931.292,67 TL'nin ödendiğini, 14.02.2019 tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanun kapsamında kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacı tarafa enerji nakil hattı izninin, rüzgar enerji santralinin şebekeye bağlantı hattı olması ve RES izninin mütemmim cüzü olması nedeniyle enerji izni kapsamında değerlendirildiğini, ilave ağaçlandırma bedeli ödeneceğinden bilgi sahibi olan davacının bilerek izin başvurusunda bulunduğunu, tahsil edilen bedelin mevzuata uygun olduğunu, talep edilen faiz oranının kabul edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu işlemin dayanağını oluşturan 16.07.2013 tarihli ve 880 sayılı Genelgenin iptali istemiyle açılan davada, Danıştay Sekizinci Dairesinin 15.05.2019 tarihli ve 2014/5896 E., 2019/4611 K. sayılı ve 15.05.2019 tarihli ve 2014/5904 E., 2019/4614 K. sayılı kararları ile söz konusu genelgenin iptaline dair verilen kararların temyiz edilmeksizin kesinleştiğini, talebin sebepsiz zenginleşmeden kaynaklandığını ve davacı tarafça bedelin ihtirazı kayıtla ödendiğini, 6831 sayılı Kanun'da ve gerekse de bu Kanun'un ek 5 inci maddesine dayalı olarak çıkarılan ve uyuşmazlık tarihi itibari ile yürürlükte olan 6831 sayılı Kanun'un 17 ve 18 inci maddelerinin Uygulama Yönetmeliği hükümlerinde ilave ağaçlandırma bedeli alınacağına dair herhangi bir hükmün bulunmadığı, davacı tarafın dava dilekçesinde 6183 sayılı Kanun'a göre faiz talebinde bulunduğu, çoğun içinde azı da vardır kuralı uyarınca bu talebin avans faizini de içerdiği ve bu nedenle davacının avans faizi talebinde bulunabilmesinin mümkün olduğu gerekçesiyle; davanın kabulüne, davacının davalıya KDV dahil ilave ağaçlandırma bedeli olan 931.292,67 TL'den borçlu olmadığının tespitine, 789.231,08 TL ilave ağaçlandırma bedeli, 142.061,59 TL KDV dahil olmak üzere toplam 931.292,67 TL alacağın ödendiği 14.02.2019 tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanun'daki faiz oranlarını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; davacı kamu kurumu olduğundan alacağa 6183 sayılı Kanun gereğince faiz işletilmesi gerektiğini, başvurma harcının da peşin harçla birlikte iadesinin gerektiğini, ayrıca harçların iade edilmesi için kararın kesinleşmesine gerek olmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili; iade edilmesi gereken bedel bulunmadığını, bilirkişi incelemesi yaptırılmadığını, eksik inceleme sebebiyle hatalı değerlendirme yapıldığını, avans faiz oranını da kabul etmediklerini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında imzalanan taahhüt senedinde ilave ağaçlandırma bedeli alınacağına dair bir hüküm bulunmadığı gibi Uygulama Yönetmeliğinde de bu yönde bir hükmün bulunmadığı, bedelin ihtirazi kayıtla ödendiği, davalının gerekçe olarak ileri sürdüğü ilave ağaçlandırma bedeli alınmasına dair Genel Müdürlük talimatının davacı açısından bağlayıcılığı bulunmadığından bedelin iadesine karar verilmesinin isabetli olduğu; uyuşmazlık özel hukuk sözleşmesinden kaynaklandığından ve davacı 6183 sayılı Kanun kapsamında kamu kurumu olmadığından bu Kanun uyarınca faiz talebinde bulunamayacağı, ticari şirket olduğundan avans faizi isteme hakkı bulunduğu, davacıdan dava açarken alınan 44,40 TL başvuru harcının karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine karar verilmesi gerektiği ancak sadece peşin harcın iadesine karar verildiği gerekçesiyle; davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak harç bakımından yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar etmiş, ayrıca istinaf incelemesi neticesinde İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulduğundan hükmedilecek vekalet ücretinin 120.442,19 TL olması gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili; istinaf sebeplerinin tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı idare tarafından yersiz olarak alındığı ileri sürülen ilave ağaçlandırma bedelinin iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 77 vd. maddeleri.

2. Dairemizin 23.11.2021 tarihli ve 2020/11716 E., 2021/11895 K., 18.01.2022 tarihli ve 2021/2935 E., 2022/92 K., 14.12.2023 tarihli ve 2023/4902 E. 2023/3736 K. ve 14.12.2023 tarihli ve 2023/1698 E. 2023/3735 K. sayılı ilamları.

3. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun (1136 sayılı Kanun) 168 inci maddesinin dördüncü fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Taraflarca imzalanan taahhüt senedinde ve Uygulama Yönetmeliğinde ilave ağaçlandırma bedeli alınacağına dair bir hükmün yer almadığı, 16.07.2013 tarihli Genel Müdürlük talimatının davacı açısından bağlayıcılığının bulunmadığı, mevzuat ve kanuna aykırı olarak alınan ilave ağaçlandırma bedelini geri istemekte davacının haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmakla; davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesince; 1136 sayılı Kanun'un 168 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, davacı yararına karar tarihinde yürürlükte olan tarife esas alınarak hesaplanacak vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan tarife esas alınarak vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru olmayıp bozmayı gerektirir.

Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerektir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (8) numaralı bendinin hükümden çıkartılarak yerine,

"8) Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden, yürürlükte bulunan Avukatlı Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 120.442,19 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine," bendinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.