Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3792 E. 2024/2261 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Haksız icra takibi ve haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, yerel mahkemenin Yargıtay'ın bozma kararına uygun hüküm verip vermediği.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın bozma ilamında belirtilen hususlar ve kesinleşen kısımlar gözetilerek, yerel mahkemenin bozma kararına uygun hüküm verdiği gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/443 E., 2019/89 K.

Taraflar arasında görülen asıl davada tazminat ve karşı davada alacak davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar- karşı davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar- karşı davalılar vekili, Antalya 2. İcra Müdürlüğünün 2009/7662 sayılı icra dosyası ile davalının bonoya dayalı olarak haklarında takip yaptığını, takibin kesinleşmesi üzerine ikamet ettikleri Ödemiş ilçesindeki tüm bankalara haciz yazıları gönderildiğini, kendilerine ait araç ve tapu kayıtlarına hacizler konulduğunu, davacı ...'in evinde haciz yapıldığını ve kullandığı eşyalarının haczedilerek muhafaza altına alındığını, ancak yapılan takip ve haczin haksız olduğunu, takibin dayanağı olan bononun vade tarihinin 31.12.2009 olmasına karşın 31.12.2008 şeklinde son rakamda oynama yapılarak senedin vadesi 1 sene öncesine çekilmek ve icra takibine geçilmek sureti ile maddi ve manevi olarak mağdur edildiklerini, iş bu haksız takibin iptali için açmış oldukları davanın Antalya 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2010/862 esas sayılı dosyası ile 17/03/2011 tarihinde kabul edildiğini ve İİK 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verildiğini ve temyiz edilmemesi üzerine 28/05/2011 tarihinde kesinleştiğini ileri sürerek haksız icra takibi ve haciz sebebi ile davacı ... için 5.930,00 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi, davacı ... için 4.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 49.930,00 TL tazminatın davalı şirketten tahsilini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı vekili, davacılar hakkında başlatılan takibin şeklen iptal edildiğini, davacıların fidan alışverişi nedeniyle borçlarının devam ettiğini savunarak davanın reddini istemiş; karşı davası ile, fidan alışverişi nedeniyle 31.400,00 TL'lik bono düzenlendiğini, bakım giderleri ve icra takip dosyasına yapılan 4.000,00 TL ödeme düşüldüğünde söz konusu bono dolayısıyla halen 9.937,50 TL alacakları olduğunu ileri sürerek bu miktarın bono tanzim tarihinden işleyecek faizi ile tahsilini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 14/06/2013 tarih ve 2011/267 E.- 2014/195 K. Sayılı kararı ile; davacı-karşı davalı ...’nin açtığı maddi tazminat davasının reddine, açtığı manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 4.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı-karşı davacıdan tahsiline, davacı-karşı davalı ...'nın açtığı dava kısmen kabulü ile 3.650,00 TL maddi 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı-karşı davacıdan tahsiline, davalı-karşı davacı ... Üretim Pazarlama A.Ş’nin açtığı alacak davasının kabulü ile 9.937,50 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı-karşı davalılardan tahsiline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraflar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay Kapatılan 13. Hukuk Dairesi'nin 13/10/2016 tarih ve 2015/9067 E.- 2016/18448 k. Sayılı ilamı ile; davacılar- karşı davalıların temyiz itirazlarının reddi ne karar verildikten sonra “davacılar hakkında başlatılan icra takibinin, takip konusu bononun kambiyo senedi vasfında olmadığından iptaline karar verilmiş olup, takibin ve haczin haksızlığından söz edilemez. O halde Mahkemece asıl davanın reddine karar verilmesi gerekirken, takibin iptal edildiği gerekçesiyle ve yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.” şeklinde bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, asıl davanın bütün davacılar bakımından reddine, davalı karşı davacı ... Üretim Pazarlama A.Ş'nin açtığı alacak davasının KABULÜ İLE, 9.937,50 TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı karşı davalıdan alınarak, davalı karşı davacıya verilmesine karar verilmiş bilahare tavzih kararı ile, hüküm fıkrasında bulunan maddi hata mahkemece düzeltilmiş, özellikle, karşı dava davalılarından tahsiline şeklinde düzeltilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar- karşı davalılar ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar- karşı davalılar vekili, asıl davanın reddine karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, davalı-karşı davacı tarafından haksız haciz işlemi uygulandığını ve bu nedenle zarara uğradıklarını belirterek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; haksız haciz iddiasına dayalı maddi manevi tazminat ile karşı davası da alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve özellikle uyulmasına karar verilen bozma ilamları kapsamı ile kesinleşmiş husularda karar verildiğinin anlaşılmasına göre mahkeme kararının isabetli olduğu görülmekle, davacılar/karşı davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple,

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Kanun'un 439 uncu maddesi gereğince ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacılar/karşı davalılara yükletilmesine,

6100 saylı Kanun' Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.