"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1792 E., 2023/1336 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ: Ankara 33. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/197 E., 2022/126 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin üyesi olduğu dava dışı S.S. ... Konut Yapı Kooperatifinin, Ankara İli, Çankaya İlçesi, ... Mahallesinde kain 902 parsel sayılı taşınmazdaki 53.684 m² hissenin malikiyken davalı ... tarafından taşınmazın bulunduğu alanın ... Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı olarak ilan edildiğini, 750 m²'lik hisseye karşı 150 m² yüzölçümlü konut verilmesinin taahhüt edildiğini, Kooperatif tarafından hisselerin Belediyeye teslim edilmesine rağmen devir tarihinden 11.5 yıl sonra Belediye tarafından taşınmazların kooperatife teslim edilmesi akabinde müvekkiline tahsis edilen 150 m² yüzölçümlü konutun da 31.05.2017 tarihinde müvekkiline ayıplı olarak teslim edildiğini, inşa edilen taşınmazın jeolojik ve joteknik etütlerde sağlam zemin üzerinde bulunmadığı, kırıklı ve çatlaklı zemin olduğunu, binanın can ve mal güvenliğinin tehlikede olmasına neden olacak şekilde afete meyilli hale geldiğini, Belediye tarafından sözleşmeye uygun ifada bulunulmadığını, mülk sahiplerinin hakkının gasp edildiğini, 6.000 Adet konut yapılması gerekirken 10.000 adet konut yapıldığını, sosyal donatı alanlarına yeteri kadar yer kalmadığını, taşınmazın bu şekilde ayıpsız haline göre daha az değerde olacağını, ayrıca geç teslim edildiği için kira kaybına uğradıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla taşınmazın ayıpsız ifa ile ayıplı ifa arasındaki değer kaybından kaynaklanan 1.000,00 TL zarar ile gecikmiş ifa nedeniyle mahrum kalınan kira bedelinden kaynaklı 1.000,00 TL zarar olmak üzere toplam 2.000,00 TL zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davalı Belediyenin dava dışı S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi ile anlaşma sağladıklarını, taşınmazların inşaasının gecikmesinin mücbir sebeplere dayandığını, proje alanın da açık otopark yerine 1237 araç kapasiteli kapalı otopark yapıldığını, proje alanı içerisinde 407 km'yi bulan betonarme fore kazık imalatlarının gerçekleştiğini, davacı tarafın iddia ettiği gibi taşınmazda değer kaybından bahsedilemeyeceğini, hak sahipleri için ayrılan ve aşağı kotta bulunan 29635/10 parselin dere yatağında bulunmadığını, plana sınır rekreasyonel amaçlı başka bir planın bulunması nedeniyle yukarı kotta bulunan 29634/11 parsele göre değer kaybı olmayacağının değerlendirildiğini, dairelerin 1. sınıf malzemeler ile yapıldığını, bölgenin jeolojik-topoğrafik yapısına, mimarlık-mühendislik tekniğine, plan notları ve imar yönetmeliğine uygun olarak tasarlandığını, Kooperatifle aralarında akdedilen sözleşmede taşınmazın teslimi süresi için hüküm bulunmadığından geç teslim nedeniyle ecrimisil talep edilemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; söz konusu projenin 29.12.2015 tarihi itibariyle tamamlanmış olmasının ve bu tarihte makul süresinin dolduğunun kabulünün gerektiği, bu kapsamda, dosyaya yansıyan bilgi ve belgelere göre, bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere davacı tarafça taşınmazın gezilip, eksiksiz olarak teslim alındığına dair daire teslim formunun imzalandığı, teslim formunda ihtirazı kayıt bulunmadığı, davacı tarafın iddia ettiği şekilde mevzuata aykırı ve kaçak bir yapı olmadığı, bu nedenle taşınmazın ayıplı olduğunun kabulünün mümkün olmayacağı, ecrimisil bedeli olarak Yargıtay içtihatları gereğince taşınmazın makul teslim tarihi olarak belirlenen 29.12.2015 tarihinden taşınmazın teslim tarihi olan 31.05.2017 tarihine kadar ecrimisil talep edilebileceği, bu dönemler için toplam 28.806,00 TL ecrimisil bedeli hesap edildiği, davacının talebinin 1.000,00 TL ecrimisil, 1.000,00 TL ayıp iddiasıyla tazminat istemi olduğu ve davanın ıslah edilmediği, taşınmazın ayıplı olduğu kanaati oluşmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabul ile 1.000,00 TL'nin dava tarihi olan 16.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ayıba ilişkin açılmış davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; karara dayanak alınan bilirkişi raporunda makul sürenin 5 yıl olduğunun kabul edilmesi suretiyle kira kaybından kaynaklanan zararın 135.616,00 TL olduğu tespit edilmişken istinaf konusu karardaki 28.806,00 TL kira kaybından kaynaklanan zararın nasıl tespit edildiğinin anlaşılamadığını, davada ayıplı ifa ile ayıpsız ifa arasındaki değer kaybından kaynaklanan zararla ilgili Mahkemece hiçbir inceleme yapılmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili; yargı yolu ve görev itirazı dikkate alınmadan verilen hükmün hatalı olduğunu, Tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu, dava konusu alanın plan değişikliklerinde ve kamulaştırma işlemlerinde idarelerinden kaynaklı kusur bulunmadığını, ... Kentsel Dönüşüm hak sahibi konutlarının makul süre içerisinde tamamlandığını, bu projede çok sayıda plan iptalleri ile topoğrafya ve zemin şartlarına bağlı olarak zemin hareketlerinin önlenmesi amacıyla proje sürecini etkileyecek ölçüde zemin iyileştirme çalışmaları yapılmak zorunda kalındığını, hak sahiplerinin mağdur olmaması için yeni imar planları hazırlanarak inşaat sürecine devam edildiğini, taahhüt edilen konutların inşaatının tamamlandığını, iskan ruhsatlarının alınarak iskana açıldığını ve müracaat eden hak sahiplerine teslim edildiğini, ayrıca hak sahipleri ile yapılan sözleşmelerde teslim tarihinin bulunmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi raporunda teslim edilen dairede eksik ve ayıplı iş bulunduğuna dair bir tespitin bulunmaması, hal böyle olunca davacının eksik ve ayıplı ifaya yönelik istinaf nedenlerinin, bu iddiaların kanıtlanamaması nedeni ile yerinde görülmediği, bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın teslimi gereken tarihin 29.12.2015 olduğu ve taşınmazın davacıya teslim edildiği 31.05.2017 tarihi göz önüne alınarak toplam kira bedelinin 28.806,00 TL olarak belirlenmesi, Mahkemece de bu miktar esas alınarak kira kaybı zararına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davada kamu hukukundan kaynaklanan ve idari yargıda görülmesi gereken idari bir işlem veya hizmetin söz konusu olmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Arsa ve Tesis Sözleşmesinden kaynaklanması nedeni ile davacı "tüketici" sıfatında olmadığı gibi, davalı ... Başkanlığının da satıcı/sağlayıcı" sıfatında bulunmaması nedeniyle somut olayda "tüketici işlemi" söz konusu olmadığından, davada görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi değil, Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, bilirkişi raporunda hesaplanan kira alacağının taşınmazın bulunduğu semt, kent ve iş merkezlerine uzaklığı, bölgedeki konumu, arz ve talep durumuna uygun olması ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Taraf vekilleri, istinaf başvuru dilekçelerinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında taraflarca imzalanan sözleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 123 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; temyizen incelenen kararın, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesi ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle projenin 29.12.2015 tarihi itibariyle tamamlanmış olmasının ve bu tarihte makul süresinin dolduğunun kabulü gerektiğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Davacının temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle projenin 29.12.2015 tarihi itibariyle tamamlanmış olmasının ve bu tarihte makul süresinin dolduğunun kabulü gerektiği, bilirkişi raporundaki hesaplamanın bu yönü ile dosya kapsamına uygun olduğu, dosya içerisinde yer alan ve taraflar arasında imzalanan sözleşmede tarafların hak ve yükümlülüklerinin belirlendiği, teslimin bu şekilde sözleşmeye uygun yapıldığı, davacıya teslim edilen sözkonusu dairenin ... Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamı içerisinde kaldığı, taşınmazda hukuki ve maddi ayıp bulunduğu iddiası da subuta ermediğinden, davacının teslim edilen konutun ayıplı olduğuna ilişkin talebinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın onanması gerekmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.