Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3898 E. 2024/2112 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, taşınmazını gerçek değerinin çok altında bir fiyata sattığı iddiasıyla, aşırı yararlanma hukuksal nedenine dayalı olarak edimler arasındaki oransızlığın giderilmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Edimler arasında bilirkişi raporuyla tespit edilen oransızlık, davacının yaşı ve dolandırıcılık eyleminin etkisinde olarak zor durumda kalması, davalının eşinin emlakçı olması ve satış işlemlerinde yer alması sebebiyle taşınmazın gerçek değerini bilmesi hususları değerlendirilerek, aşırı yararlanmanın varlığı kabul edilmiş ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1362 E., 2023/709 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/424 E., 2021/158 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; 87 yaşında olan müvekkilinin emekli devlet memuru olduğunu, telefonda kendisini polis memuru olarak tanıtan kişilere 146 adet ata altını, 10.000,00 TL Amerikan Doları ve 66.000,00 TL nakit para verdiğini, müvekkilinin uyuşmazlık konusu apartman dairesini değerinin çok altında bir bedelle davalıya sattığını, satıştan elde ettiği geliri de dolandırıcılara aynı gün teslim ettiğini öne sürerek; tapunun iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, 25.01.2021 tarihli ıslah dilekçesiyle taşınmazı 300.000,00 TL bedelle davalıya satmak zorunda kaldığını, Mahkemece yapılan keşifle taşınmazı gerçek değerinin çok altında sattığının ortaya çıktığını ve bu durumda gabin halinin mevcut olduğunu belirterek edimler arası oransızlığın giderilmesi için bedel farkı olan 280.000,00 TL'nin faiziyle davalıdan tahsilini, aksi takdirde tapu iptali ve adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; müvekkilinin eşinin emlakçı olduğunu, davacının evini satmak istediğini bildirmesi üzerine satış bedelinin 300.000,00 TL olarak kararlaştırıldığını, davacının parayı elden almak istediğini, evi pazarlık sonucu 295.000,00 TL'ye satın aldıklarını, davacıyı dolandıran kişi ve kişilerle müvekkilinin uzaktan yakından hiçbir ilgisinin olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 87 yaşında emekli memur olan davacının ev alım-satım işlerinden anlamadığı, bu konuda tecrübesiz olduğu, davalının tüm satış aşamalarında aktif olarak yer alan eşinin o yörede emlak işiyle iştigal ettiği, dava konusu taşınmazın gerçek değerini bidiği ya da bilebilecek durumda olması hususu birlikte değerlendirildiğinde; davacının düşüncesizlik ve deneyimsizliğinden yararlandıkları gerekçesiyle, davanın kabulü ile taşınmazın devir tarihindeki gerçek bedeli ile satış bedeli arasındaki fark olan 280.000,00 TL’nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının süresi geçtikten sonra ıslah talebinde bulunamayacağını, davacının iradesinde gerçekleştirilen yanıltmanın açıkça ortaya konulmadığını, dava konusu olayda gabinin koşullarının oluşmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının, 02.12.2019 tarihinde açtığı bu dava ile sözleşme ile bağlı olmak istemediğini davalıya bildirmiş olduğu, ıslahla ise ilk kademede, sözleşme ile bağlı kalarak bedel talebinde bulunduğu, davacının dava tarihinde sözleşmeyle bağlı olmak istemediğini bildirmiş olması ve düşüncesizlik ve deneyimsizliğini ise Mahkemece yapılan keşif sonrasında alınan 28.12.2020 tarihli raporda taşınmazın devir tarihindeki gerçek değerinin 580.000,00 TL olduğunun tespit edilmesiyle öğrendiği hususları dikkate alındığında gabin hukuksal nedenine dayalı talebin hak düşürücü süre içerisinde ileri sürüldüğünün kabulü gerektiği, objektif unsur yönünden yapılan incelemede ise taşınmazın keşfen belirlenen gerçek değeri (580.000,00 TL) ile taraflar arasında ihtilafsız olarak kabul edilen satış bedeli (300.000,00 TL) dikkate alındığında edimler arasında aşırı oransızlık bulunduğu, davacının temlik tarihinde 87 yaşında, dava konusu taşınmazda yalnız olarak yaşayan bir emekli olduğu, davalının eşinin ise o bölgede emlakçılık yaptığı ve satış işleminin her aşamasını davalının eşinin bizzat takip ettiği, dava konusu taşınmazın gerçek değerini bilebilecek durumda olduğu, davacının satış günü psikolojik olarak sağlıklı hareket etmediğinin, tedirgin olduğunun, sürekli telefonunun çaldığının Ankara Batı Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/141 E - 341 K. sayılı dosyasında alınan beyanlarla da sabit olduğu, eldeki davada dinlenilen davacı tanığının ise "davalı tarafla satıştan sonra bir araya gelindiğini ve aldığı bedelle taşınmazı davacıya iade etmesinin teklif edildiğini, davalı tarafın bu bedeli düşük bulduğunu" beyan ettiği, bu açıklamalar ışığında subjektif unsurun da somut olayda gerçekleştiğinin kabulünün gerektiğinden bahisle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrarlayarak kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, aşırı yararlanma hukuksal nedenine dayalı olarak edimler arasındaki oransızlığın giderilmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 28 inci maddesi.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye, özellikle edimler arasında oransızlığın bilirkişi raporuyla tespit edilmesine, davacının yaşı ve dolandırıcılık eyleminin etkisinde olması itibariyle zor durumda kalmasına, davalının eşinin o bölgede emlakçılık yapması ve satış işleminin aşamalarında yer alması sebebiyle taşımazın gerçek değerini bilebilecek durumda olmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,09.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.