Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3917 E. 2024/2520 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Elektrik çarpması sonucu ölümden kaynaklanan tazminat davasında fer'i müdahilin istinaf hakkının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Fer'i müdahilin, yanında katıldığı tarafın yaptığı istinaf başvurusuna ek olarak, kendisinin de ayrıca istinaf yoluna başvurma hakkı bulunduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin fer'i müdahilin istinaf başvurusunu incelemeden reddetmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/533 E., 2023/853 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 41. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/269 E., 2022/412 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri ile feri müdahil vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

Davacılar vekili; 28.05.2017 tarihinde müteveffa ...'nun davalı şirketin gözetim ve denetimi altında bulunan elektrik kablosunun açıkta bırakılması sonucunda elektrik akımına kapıldığını ve hayatını yitirdiğini, davalı şirketin kesilmemiş elektrik hattına ait kabloları herkesin ulaşabileceği şekilde açıkta bıraktığını, olayla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/91297 soruşturma numarası ile soruşturma açıldığını, müteveffanın eğitiminden arta kalan zamanlarda Suriye'deki iç savaştan dolayı her şeyini bırakıp Türkiye'ye gelmiş olan ailesinin geçimine yardım ettiğini, davalı şirketin kusurlu olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacılardan baba ... için 5.000,00 TL maddi ve 400.000,00 TL manevi, anne Delal Muhammed için 5.000,00 TL maddi ve 400.000,00 TL manevi, kardeşler için 400.000,00'er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 17.09.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat isteğini anne yönünden 203.228,09 TL’ye, baba yönünden 123.717,68 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; olayın meydana geldiği yerin gecekondu semti olduğunu, insanların yaşamadığı, yıkık bölgeye 100 metre kadar yakın kısımlarda ise bazı evlerde yaşamın olduğunun tespit edildiğini, davalı şirketin işletmesinde bulunan son demir şebeke dağıtım direğinden sonraki ilk metruk müstakil evin dam direği ile çarpılmanın vuku bulduğu dam direği arasındaki müşteri hattının kimliği belirsiz kişiler tarafından kesildiğini, ucunun yere temas etmeden havada kaldığını ve bu yüzden açma yapmadığını, enerjili şekilde durduğunun tespit edildiğini, çarpılan çocuğun kabloya temas etmiş olabileceğini, gerek elektrik kesiminin hattan yapılması gerek ise yıkım işlemleri için elektriklerin kesilmesi yönünde şirketlerine yapılmış başvuru bulunmadığını, ek olarak bu kısımda kopuk iletken bulunduğuna dair de şirketlerine iletilmiş bir ihbar bulunmadığının tespit edildiğini, davalı şirketin gecekonduların yıkılmak üzere olduğunu olay üzerine öğrendiğini, metruk olan bölgenin elektriğini hattan kestiğini, şirketin olay ile ilgili ihmali ve kusurunun bulunmadığını, kazanın müşteri hattını kesen kimliği belirsiz kişiler ve 4002485168 nolu tesisat sahibi Erdoğan Salih'in aboneliğini kapattırmaması ve davalı şirkete bilgi vermemesinden kaynaklandığını, kazanın meydana gelmesinde ailenin de sorumluluğunun söz konusu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; olayın gerçekleştiği bölgede tüm gecekonduların yıkıldığı ve enerjilerinin kesildiği, yandaki 1 nolu binanın metruk halde olduğu ve 3 nolu binanın rekortman hattının şebeke direğinden kesilmesi gerekirken kesilmediği, 1 nolu bina rekortman kablosunun 3 nolu bina damındaki direkten alınmış olduğu, dağıtım sistemini sağlayan davalının 1 nolu bina direğindeki rekortman hattını kendisine ait olacak şekilde bağlamamış olmasının yapım bozukluğu içerdiği, olayın meydana gelmesinde davalının %35 oranında kusurunun bulunduğu, dava dışı taşınmaz sahibinin %25, dava dışı Altındağ Belediyesinin %10, desteğin anne ve babasının %30 oranında kusurlu olacağı gözetilerek aktüerya hesap bilirkişisi raporunda belirlenen maddi tazminat yönünden davalı şirketin yapı maliki sıfatıyla kusursuz ve müteselsil sorumlu olduğu, dolayısıyla davacı anne ve babanın bölüşük kusuru oranında indirim yapılarak belirlenen tazminat tutarlarından müteselsil sorumlu olan davalının sorumlu olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ile hak ve nesafet kuralları dikkate alındığında, davacıların ...'in vefatı nedeniyle büyük üzüntü duydukları gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile davacılardan anne Delal ... için 203.228,09 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi, baba ... için 123.717,68 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi, diğer davacı kardeşler için 15.000,00'er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri ile feri müdahil vekili ve ihbar olunan vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacılar vekili, manevi tazminatın miktarının oldukça yetersiz olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı vekili; dosya kapsamında yer alan kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmediğini, dosyada kusur oranına ilişkin beş adet rapor bulunduğunu, raporlardan ikisinde davalı şirkete %35 kusur verilirken; üç raporda şirkete olayın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığının belirtildiğini, Mahkemece belirlenecek yeni bir heyetten rapor alınması gerekirken, ek rapor alınarak hüküm tesis edilmesinin açıkça hukuka olduğunu, somut olayda davalı şirkete kusur isnadının mümkün olmadığını, şirketin tahliye nedeniyle enerji arzını durdurduğu tarihte ne malikten ne de ilgili Belediyeden bahse konu binanın yıkılacağı, dolayısıyla enerji hatlarına ait enerjinin de kesilmesi yönünde herhangi bir bildirim yapılmadığını, Mahkemenin 3 nolu binanın rekortman hattının şebeke direğinden kesilmesi gerekirken kesilmediği yönündeki tespite katılmalarının mümkün olmadığını, üstelik dosya kapsamında 1 ve 3 nolu binalar arasındaki rekortman hattının kimliği tespit edilemeyen üçüncü kişiler tarafından kesildiği tespiti yer almasına rağmen şirkete kusur isnadının dayanaksız olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatının hatalı şekilde hesaplandığını, zararın hesabında, destekten yoksun kalanlara desteğin sağlığında sağlamış olduğu/olacağı yardımın miktarının doğru şekilde belirlenmesi gerektiğini, sığınmacı sıfatıyla Türkiye'de yaşamakta olan Suriye uyruklu desteğin ailesine destek olduğuna dair herhangi bir kayıt bulunmadığını, desteğin çalışma izninin olup olmadığı araştırılmadığı gibi aktif olarak çalışıp çalışmadığı yahut bir kazancının olup olmadığının da araştırılmadığını, tazminat hesaplanırken Yargıtay kararları dikkate alınarak müteveffanın asgari ücret ile çalıştığının kabulünün somut olay ile örtüşmediğini, askerlik çağına gelmeden vefat eden kişiler yönünden destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken kişinin askerde olduğu süre içerisinde herhangi bir gelir elde edemeyeceğinin göz önünde bulundurulması ve hesaplamanın buna göre yapılması gerektiğini, hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 52 nci maddesi dikkate alınarak hem maddi hem de manevi tazminat yönünden hakkaniyet indirimi yapılmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

3.İhbar olunan ... vekili; ihbarın zamanında yapılmaması nedeniyle müvekkilinin savunma hakkının kısıtlandığını, kök bilirkişi raporunun tamamen hatalı olduğunu, uzman görüşü baz alınarak düzenlenen ek raporunda tümüyle yanlış değerlendirmeler içerdiğini, olayın oluşunda ihbar olunanın hiçbir kusuru olmadığı gibi olayla ilgili illiyet bağının da kurulamadığını belirterek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.

4. Feri müdahil ... vekili; kök rapor ile ek raporun birbiriyle çeliştiğini, feri müdahilin olay nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığını, rapora karşı itirazların Mahkemece değerlendirilmediğini, feri müdahilin olaydan 2017 Haziran ayında haberdar olduğunu, feri müdahile bilirkişi raporunda hangi fiili nedeniyle kusur atfedildiğinin belirtilmediğini, aboneliğin kiracı adına olduğunu, elektrik aboneliği sonlandırılmasına karşın taşınmazın feri müdahile teslim edilmediğini, sırf yapı sahibi olmasından dolayı feri müdahile kusur yüklenmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, meslekten yoksun kalma tazminatının hatalı hesaplandığını, eksik incelemeye dayalı tazminat hesabının hükme esas alınmasının kurallara aykırı olduğunu, manevi tazminatın fahiş olduğunu, destek tam kusurlu olmasına karşın mirasçılar lehine manevi tazminata hükmedilmesinin dosya kapsamına aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ihbar olunanın davaya katılmadıkça (müdahil olmadıkça) Mahkemece verilen kararı istinaf etme hakkı olmadığı, fer'i müdahil aleyhine verilmiş bir hüküm bulunmadığı, davalının 6098 sayılı Kanun'un 69 uncu maddesi uyarınca kusursuz sorumluluğunun mevcut olduğu gerekçesiyle; ihbar olunan ve fer'i müdahil vekilinin istinaf başvurularının usulden, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri ile fer'i müdahil vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1.Taraf vekilleri; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemişlerdir.

2.Fer'i müdahil vekili; istinaf sebeplerini tekrar etmiş, ayrıca 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 68 inci maddesinde düzenlenen, fer'i müdahilin yanında katıldığı tarafın açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemlerini yapabilir hükmüne rağmen istinaf başvurusunun incelenmeksizin reddine karar verilmesinin açıkça kanun hükmüne aykırı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, elektrik çarpması sonucunda desteğin ölümünden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 68 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. 6100 sayılı Kanun'un 68 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca; müdahale talebinin kabulü hâlinde müdahil, davayı ancak bulunduğu noktadan itibaren takip edebilir. Müdahil, yanında katıldığı tarafın yararına olan iddia veya savunma vasıtalarını ileri sürebilir; onun işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemlerini yapabilir.

2. Dosyanın incelenmesinde 14.10.2022 tarihinde fer'i müdahilin dosyaya dilekçe sunarak müdahale talebinde bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince 19.10.2022 tarihli ara karar ile talebin kabulüne karar verildiği, Mahkemece verilen kararı davalı vekilinin de istinaf ettiği anlaşılmaktadır.

3. O halde; Bölge Adliye Mahkemesince, fer'i müdahil vekilinin istinaf isteminin incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, fer'i müdahil aleyhine verilmiş bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle istinaf talebinin değerlendirme dışı bırakılarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

4. Bozma sebebine göre, tarafların temyiz itirazları ile feri müdahilin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülememiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca fer'i müdahil yararına usulden BOZULMASINA,

2. Bozma sebebine göre, tarafların temyiz itirazları ile feri müdahilin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.