"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; başvurunun esastan reddine; infazda tereddüt yaratacak nitelikte olan İlk Derece Mahkemesi kararının resen kaldırılmasına, yeniden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalının tarımsal sulama abonesi olan müvekkiline fatura ve cezalar tahakkuk ettirildiğini, bu tahakkuklar nedeniyle müvekkili hakkında icra takipleri başlatıldığını, davalı tarafın bu meblağlar nedeniyle müvekkilinin tarımsal desteklenmesinden kesinti yaptığını, tahakkuk edilen borçları kabul etmediklerini ileri sürerek; farklı icra dosyalarından şimdilik 10,00'ar TL olmak üzere toplam 40,00 TL davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiş, 03.05.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile 4913286 Tesisat No'lu 97.828,73 TL'lik tahakkuktan dolayı 10,00 TL olan dava değerini 97.828,73 TL olarak, 4913286 tesisat No'lu 238.493,46 TL'lik tahakkuktan dolayı 10,00 TL olan dava değerini 238.493,46 TL olarak, 4913286 tesisat No'lu 73.161,26 TL'lik tahakkuktan dolayı 10,00 TL olan dava değerini 68.504,36 TL olarak, 4913286 tesisat No'lu 82.858,52 TL TL'lik tahakkuktan dolayı 10,00 TL olan dava değerini 82.858,52 TL olarak ıslah ettiklerini belirterek toplam bu ıslah edilen miktarlardan davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacının çiftçi kayıt sistemine kayıtlı olduğunu, davacının arazisinin kendiliğinden sulanabilen arazi olmadığını, elektrik enerjisi kullanmadan sulu tarım yapamayacağını, davacının kaçak elektrik kullandığını, yapılan tahakkukların doğru olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı tarafın özel hukuk tüzel kişisi olduğu ve bu sebeple elinde bulunması gereken ve alacağını ispatlar kayıt ve belgeleri yazı yazılmasına gerek bulunmadan sunması gerektiği, bu sebeple 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 195 nci maddesinin uygulanma imkanının olmadığı, davalı şirket ve vekiline verilen kesin süreye rağmen davaya ve takibe konu kaçak kullanıma ait tutanak ve belgelerin ibraz edilmediği, yalnızca Şanlıurfa 1. İcra Dairesinin 2017/10286 Esas saylı dosyasına konu L/032204 seri numaralı kaçak kullanıma dair evrakın ibraz edildiği, bunun dışındaki icraya konu kaçak cezalar gereği davalı şirkette bulunan davaya ve takibe konu alacağa ilişkin kaçak elektrik tespit tutanağı, abone denetim/kontrol formları, kaçak tahakkuk ve kaçak ek tahakkuk hesaplama raporları, kaçak kayıt dökümüne ilişkin delillere dayanmaktan davalı şirketin vazgeçmiş sayılacağına karar verildiği, davalı şirketin dava konusu takip dayanağı alacağını yönetmelik hükümlerine uygun düzenlenmiş kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı vb. belgelerle ispat edemediği, alınan bilirkişi raporuna göre davalı şirket tarafından Şanlıurfa 1. İcra Dairesinin 2017/10286 sayılı dosyası ile 05.11.2016 tarihli L/032204 seri numaralı tutanak nedeniyle davacının davalıya 4.656,90 TL borçlu olduğu, geriye kalan 68.504,36 TL yönünden borçlu olamayacağının belirlendiği gerekçesiyle; davacının menfi tespit istemine yönelik talebinin kabulü ile davalı şirket tarafından 4913286 tesisat numarası ile tarımsal sulama yapan davacı hakkında tahakkuk ettirilen kaçak bedeline dayanak Şanlıurfa 2. İcra Müdürlüğünün 2019/21675 E. sayılı, Şanlıurfa 3. İcra Müdürlüğünün 2020/7598 E. sayılı, Şanlıurfa 3. İcra Müdürlüğünün 2019/19352 E. sayılı dosyalarından dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, Şanlıurfa 1. İcra Müdürlüğünün 2017/10286 E. sayılı icra takip dosyasından dolayı ise 68.504,36 TL borçlu olmadığının tespitine, davacının tarımsal destekleme hesabından yapılan kesintilerin iadesine yönelik talebi hakkında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; müvekkili şirket dava konusu kaçak tespiti sonrası yapılan tahakkuklara davacı tarafından itiraz edildiği, davacının tahakkukun düzeltilmesi ve kendisine tebliğini beklemeksizin dava açma yoluna gittiğini, dava tarihinden önce dava konusu işlemin düzeltilmiş olması sebebiyle davanın reddi veya talep hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekirken ıslah edilip indirim yapılan miktar kadar davanın kabulüne karar verilmesinin anlamsız ve hukuka aykırı olduğunu, davanın ticari dava olması nedeniyle dava açılmadan önce dava şartı olarak arabulucuya başvurulması gerektiğini, doğrudan dava açılması nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacıya ait tarımsal sulama tesisinde kontrolde; kaçak elektrik kullandığı tespit edilen davacı hakkında L-032204 seri nolu kaçak tespit tutanağı ve Y-30029197, Y-30027856, Y-30507166, Y-30507147, Y-30508296, Z-637526, Y-29945713 ve Y-29945714 fatura nolu tespit tutanaklarının tutulduğunu, davacı tarafın ektiği ürünler dikkate alındığında yörenin iklim şartlarına göre suya fazla ihtiyaç duyan ürün çeşitleri olduğunu, yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi ile birlikte tutanak mümzilerinin keşif esnasında dinlenilmesi talebi reddedilerek eksik inceleme neticesinde karar verildiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece dava konusu tahakkukların ilişkilendirildiği taşınmaz üzerinde keşif yapıldığı ve uzman bilirkişilerden alınan 29.03.2021 tarihli rapor ile davacının kaçak elektrik kullanımı nedeniyle davalının talep edebileceği gerçek alacak miktarının belirlendiği, dava konusu Şanlıurfa 2. İcra Müdürlüğünün 2019/21675 ve 3. İcra Müdürlüğünün 2019/19352 ile 2020/7598 sayılı takip dosyalarına konu tahakkuklar yönünden usulünce düzenlenmiş kaçak elektrik kullanım tespit tutanakları bulunmadığından alacak iddiasının ispatlanamadığı, Şanlıurfa 1. İcra Müdürlüğünün 2017/10286 sayılı icra takip dosyası bakımından ise kaçak kullanım sabit görülerek bilirkişiler tarafından yapılan yönetmeliğe uygun hesaplamaya göre belirlenen gerçek borç miktarının 4.656,90 TL (4.67,75 TL asıl alacak, 499,28 TL gecikme zammı ve 89,87 TL G.Z. KDV si) esas alınarak 03.05.2021 tarihli ıslah talebine göre davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak anılan icra takip dosyası bakımından kurulan hüküm, takip talebinde ve ödeme emrindeki alacak kalemlerinin; asıl alacak, gecikme zammı ve gecikme zammının KDV'si şeklinde belirtilmiş olduğu gözetildiğinde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu farklı kalemlere ilişkin alacaklar belirlendikten sonra toplam alacak miktarını göstermek amacıyla yapılan toplama sonucunda ortaya konan rakamın esas alınarak, takibe konu alacak kalemlerine göre ayrıştırmadan tamamı asıl alacakmış gibi hükme konu edilmesinin hükmün infazında tereddüt yarattığı gerekçesiyle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesi uyarınca hükmün re'sen kaldırılmasına, 6100 sayılı Kanun'un 353/1-b-2 maddesi uyarınca kesinleşmiş hususlar ve kazanılmış haklar gözetilerek esas hakkında yeniden hüküm kurularak davanın kabulü ile davacının Şanlıurfa 2. İcra Müdürlüğünün 2019/21675 sayılı icra takip dosyasından dolayı 97.828,73 TL, Şanlıurfa 3. İcra Müdürlüğünün 2020/7598 sayılı icra takip dosyasından dolayı 238.493,46 TL, Şanlıurfa 3. İcra Müdürlüğünün 2019/19352 sayılı icra takip dosyasından dolayı 82.858,52 TL davalıya borçlu olmadığının tespitine, Şanlıurfa 1. İcra Müdürlüğünün 2017/10286 sayılı icra takip dosyasından dolayı asıl alacağın 59.746,21 TL' sinden, gecikme zammının 7.422,16 TL' sinden ve KDV' nin 1.335,99 TL' sinden olmak üzere toplam 68.504,36 TL' den borçlu olmadığının tespitine, davacının tarımsal destekleme hesabından yapılan kesintilerin iadesine yönelik talebi hakkında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kaçak elektrik tahakkukundan kaynaklı menfi tespit talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi ile 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi,
2. 08.05.2014 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Enerji Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin "Kaçak elektrik enerjisi tüketimi" kenar başlıklı 26 ve 27 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, davacı aleyhine kaçak elektrik kullanımına dayalı borç tahakkukları ve tahsili için icra takipleri yapılmış ise de; kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak sadece Şanlıurfa 1.İcra Müdürlüğünün 2017/10286 sayılı icra takip dosyası bakımından 05.11.2016 tarihli kaçak tespit tutanağının dosyaya sunulduğu, dava konusu diğer icra takiplerine ilişkin kaçak tutanak ve belgelerin ispat yükü üzerinde olan davalı tarafından dosyaya sunulmadığı, Şanlıurfa 1. İcra Müdürlüğünün 2017/10286 sayılı takip dosyasına dayanak 05.11.2016 tarihli kaçak tutanağı nedeniyle davacının davalıya borçlu olduğu miktarın kaçak tutanak tarihindeki Yönetmeliğe uygun şekilde belirlendiği, hükmün infazındaki tereddütün Bölge Adliye Mahkemesince kurulan hükümle re'sen giderildiği anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.