"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2021/1088 E., 2023/313 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; davalıların yaptırdığı “Ispartakule” adlı projeden 13.04.2007 tarihli sözleşme ile konut satın aldığını, konutun 21.08.2008 tarihinde teslim edildiğini, gerek teslim sırasında gerekse teslimden sonra kendi konutu ve ortak yerler ile ilgili ayıpların davalılara bildirildiğini, ayrıca proje kapsamında müşterilere vaat edilen taahhütlerin yerine getirilmediğini, eksik ve ayıplı işler bulunduğunu ileri sürerek, ağır kusur ve hile ile gizlenen ve taşınmazda değer kaybına sebep olan ayıp ve eksiklikler nedeniyle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Emlak Konut GYO A.Ş. vekili; husumet itirazında bulunduklarını, davacının süresi içinde ayıp ihbarında bulunmadığını, imalatların mahal listesine uygun olarak yapıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı TOKİ vekili; davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davacının ayıp yükümlülüğünü yerine getirmediğini savunarak, davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
3. Davalılar Emlak Pazarlama A.Ş., ... İnşaat A.Ş. ve ... İnşaat A.Ş. vekili; dava konusu konutta ayıp veya eksik söz konusu olmadığını, süresinde ayıp ihbarında da bulunulmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI:
Mahkemenin 24.02.2016 tarihli ve 2013/2130 E., 2016/390 K. sayılı kararıyla; davalı TOKİ idaresi yönünden pasif husumet nedeniyle davanın reddine, davalılar Emlak Konut, Emlak Pazarlama, ... İnşaat ve ... İnşaat haklarındaki davanın kısmen kabulüne, 20.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 24.02.2016 tarihli kararına karşı süresi içinde, davalılar ... İnşaat Taah. İşleri Tic. A.Ş., ...ideltus İnş. Taah. San. ve Tic. A.Ş. ve ... Tic. A.Ş. ve Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 2021/1301 E., 2021/5364 K. sayılı ve 24.05.2021 tarihli ilamıyla; Mahkemece, hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişi heyetinden “gizli ayıp” olarak nitelendirilen imalatlara ilişkin ayıpların tek tek neler olduğunun belirlenerek, ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda ayıpların niteliği ve ortaya çıktıkları zaman dilimi ve tarafların delilleri dikkate alınarak taraf ve yargı denetimine esas gerekçeli ek rapor tanzimi sağlanarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken bu konuda gerekli inceleme ve araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı, davalıların, Mahkemece eksik ifa olarak nitelendirilen eksik işlerle ilgili temyiz itirazı yönünden yapılan incelemede, projede taahhüt edilen iki iş kulesi komlekslerinin henüz gerçekleştirilmemiş olduğu ancak bunların açık ayıp niteliğinde olduğu, malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde davalıya ayıp ihbarında bulunmadığı, bu kalemler yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ve yazılı gerekçe ile bu talebin kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı aykırı olduğu gerekçesiyle, hükmün bozulmasına diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyularak yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda gizli ayıp olarak tespit edilen, seramik derzlerinin açılmasının 2 ay 1 yıl içinde, kapı pervazlarında kaplama sökülmesinin 6 ay 18 ay içinde, boya bozulması kabarma, koridor süpürge kaplaması kalitesizliği, pvc pencere su alması 6 ay 1 yıl içinde ortaya çıkabileceği ve söz konusu gizli ayıpların normal vasıflardaki tüketici tarafından fark edilebileceğinin tespit edildiği, raporun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu, tahhütteki iş yeri komlekslerinin yapılmamış olmasının açık ayıp niteliğinde olduğu, davalıların bu ayıbı gizlemek için de herhangi bir hileye başvurmadığı, malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde davalıya ayıp ihbarında bulunmadığı, davacıların satın aldığı bağımsız bölümün 21.12.2008 tarihinde teslim edildiği ve 04.12.2013 tarihinde bu davanın açıldığı, davacıların, TBK'nın 223 üncü (BK'nın 198inci maddesi) maddesi ile gizli ayıplar yönünden kendisine yüklenen “hemen ihbar" açık ayıplar yönünden ise 30 günlük ihbar mükellefiyetini yerine getirmediği gerekçesiyle; davalılar Emlak Konut, Emlak Pazarlama, Fideltus İnşaat ve Öztaş İnşaat aleyhine açılan davanın reddine, davalılardan Toki'nin satış vaadi sözleşmesinde taraf olmaması nedeniyle bu davalı yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili; projenin tamamlanmaması nedeniyle eksik ifa hususunun değerlendirilmediğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun aynı projeye ilişkin projenin tamamlanmamış olmasının eksik ifa olduğuna dair kararı olduğunu, bir kısım davada eksik ifa değerlendirmesi ile kabul kararı verildiği halde bu davada gizli ayıp değerlendirlmesi ile davanın reddine karar veirlmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik ifa bulunduğundan açık ayıp konusunda yapılan değerlendirmeninde yanlış olduğunu, Projenin Toki güvencesiyle yapıldığını, esas işin sahibi olan TOKİ yönünden pasif husumetten davanın reddedilmesinin doğru olmadığını belirterek hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı konutta oluşan değer kaybının ödetilmesi talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
09.05.1960 tarihli ve 21/9 ve 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin taraflarca ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun ve yeterli olduğu anlaşılmakla; davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2. Davacılar vekilinin davalı TOKİ yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesine ilişkin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
Mahkemece, davalı TOKİ yönünden satış vaadi sözleşmesinde taraf olmaması gerekçesiyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; “Ispartakule” adlı proje kapsamında yapılacak konut ve işyeri satışına ilişkin internet ilanlarında, reklam ve tanıtım broşürlerinde, “Ispartakule” projesinin TOKİ Başkanlığı güvencesi ve sorumluluğu altında başlatıldığı, yürütüldüğü ve sonuçlandırılacağı hususunda tüketiciye güven verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'na husumet yöneltilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Mahkemece davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş olması doğru görülmediğinden bu husus bozmayı gerektirir. Ancak sonuç itibariyle davanın reddine karar verilmesi doğru görüldüğünden ve bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na (6100 sayılı Kanun) eklenen Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca temyiz olunan Mahkeme kararının gerekçesinin düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacılar vekilinin birinci bentte açıklanan sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Davacılar vekilinin ikinci bentte açıklanan temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının gerekçesinin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.