Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4054 E. 2023/2688 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sahte olarak düzenlendiği iddia edilen bono sebebiyle oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu edilen zararın tazmini ile senet bedelinin tahsili için yapılan icra takibinin konusunun farklı olması ve ceza mahkemesinin maddi vakıaya ilişkin kararının hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte olması gözetilerek davacıların karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/303 E., 2019/75 K.

DAVALILAR : 1-... vekili Avukat ...,

DAVA TARİHİ : 16.04.2014

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesince mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacılar ve davalılardan ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Davacılar ve davalı ... tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; ...ile davalı yüklenici ... arasında inşaasına başlanan sitede yer alan altı adet bağımsız bölümün satın alımına ilişkin 14.06.2006 tarihli sözleşme imzalandığını, davalı yüklenicinin sözleşme kapsamındaki inşaatı 20 aylık sürede tamamlayarak bağımsız bölümleri eksiksiz teslim etmeyi taahhüt ettiğini, karşılığında yükleniciye 480.610 € ödendiğini, ödenen bedelin teminatı olarak da keşideci ... tarafından ...lehine 28.02.2008 vade tarihli bono düzenlendiğini, sözleşmenin ve bononun davalı yükleniciye ait otelde hazırlandığını, sözleşmeyi davalı ...'in bilgisayarda yazdığını, bonoyu davalı ...’ın da imzalamasını istemeleri üzerine davalı ...’in bonoyu otel lobisindeki davalı ...’a götürüp imzalı şekilde geri getirdiğini, harici satıma konu inşaatın davalı ...’nin ekonomik durumunun bozulması sonucunda tamamlanamadığını, ödenen bedelin iadesinin de mümkün olmadığının bildirildiğini, senedin ciro yoluyla diğer davacı ...’a devredildiğini, davacı ...’ın davalılar ... ve ... aleyhine başlattığı icra takibine ...'ın imza itirazında bulunmasıyla icra hukuk mahkemesinde yapılan inceleme neticesinde imzanın ...’a ait olmadığının tespit edildiğini, davalılar aleyhine dolandırıcılık ve belgede sahtecilik suçu iddiasıyla şikayette bulunulduğunu, sahtecilik sebebiyle zarara uğradıklarını iddia ederek; 468.610 €’nin senedin vade tarihi olan 28.02.2008’den itibaren Merkez Bankasının yabancı paralara uyguladığı oran üzerinden işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmişlerdir.

II. CEVAP

1. Davalı ...; davacı ... tarafından başlatılan icra takibinin kesinleştiğini, takip konusu bono borcu için ikinci kez dava açılamayacağını, davacı ...’tan çeşitli dönemlerde borç aldığını ancak davacının tefecilik yaptığını, borca bileşik faiz uygulayarak tehdit ile dava konusu bonoyu aldığını, yapılan sözleşmenin bononun karşılığı varmış gibi göstermek amacıyla düzenlendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ...; davalı ... ile 02.03.2006’da boşandıklarını ve nafaka alacağının ödenmemesi sebebiyle cebri icra yoluna dahi başvurduğunu, aralarında husumet bulunan şahsa kefil olmasının da mümkün olmadığını, sözleşme ve senet ile ilgisi bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

3. Davalı ...; davalı ...’nin davalı ...’ten çeşitli dönemlerde faiz karşılığında borç para aldığını, borçların vadesinde ödenemediğini, söz konusu borca %50 oranında bileşik faiz uygulanması üzerine en son uyuşmazlık konusu bononun düzenlendiğini, tefecilere yönelik operasyonlardan korkan davacı ...’in ilişkisini gizlemek amacıyla daire satış sözleşmesi imzalanmasını istemesi üzerine protokolün düzenlendiğini, senedin üçüncü kişiye ciro edilmek suretiyle tahsil edilmeye çalışıldığını, ceza dosyalarında yapılan incelemelerde senet üzerindeki hiçbir yazı ve imzanın kendisine ait olduğunun tespit edilmediğini, iddia konusu zarar ve sahtecilik arasında illiyet bağı bulunmadığını, davacı ...’ın iyiniyetli olmayıp diğer davacılarla danışıklı işlem yaptığını ve diğer davacılara tahsilat için başvurmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 2014/210 E., 2014/477 K. sayılı kararı ile davaya bakmaya ... Ticaret Mahkemesi görevli olduğu anlaşıldığından davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 24.05.2017 tarihli ve 2015/23385 E., 2017/6290 K.

sayılı kararı ile; davada asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı ... ile davalı ... arasında davalı ...'nin müteahhitliğini yapmış olduğu inşaata ilişkin olarak harici satış sözleşmesi yapıldığı, tarafların davalının müteahhitliğini yapmış olduğu inşaattaki bazı bağımsız bölümlerin teslimi hususunda anlaşmaya vardıkları, davalı müteahhit ... tarafından dava konusu edilen bononun teslimi yapılmayan bağımsız bölümlere yönelik teminat amacı ile davacıya teslim edildiği, söz konusu bonoya davalı ... kefil sıfatı ile imzaladığı, senedin diğer davalı ... tarafından hazırlandığı, söz konusu senedin sahteliği sebebiyle davalılar ..., ... ve ... aleyhine ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/329 E. sayılı dosyası ile resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından dava açıldığı yapılan yargılama neticesinde davalılar ... ve ... yönünden resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından beraat, davalı ... yönünden dolandırıcılık suçundan beraat, resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet kararı verildiği, verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, dava konusu edilen senedin davacı ... tarafından diğer davacı ...'a ciro edildiği, söz konusu senet nedeniyle davacı ... tarafından davalılar ... ve ... aleyhine başlatılan icra takibinde davalı ... yönünden takibin devam ettiği, söz konusu senedin davalı ... ile davacı ... arasındaki harici satış sözleşmesi sebebiyle verilen teminat senedi olması sebebiyle her ne kadar davalı ... yönünden ... bu dava ile tazminat davası açılmış ise de davalı ...'in tarafların arasındaki harici satış sözleşmesinde taraf olmaması sebebiyle söz konusu bono nedeniyle sorumlu tutulamayacağı ve yine her ne kadar davalı ... yönünden ... bu dava ile davalı aleyhine tazminat davası açılmış ise de davalı ... hakkında dava konusu edilen bonodaki kefil sıfatı ile imzalanan imzanın kendisine ait olmaması sebebiyle aleyhine başlatılan icra takibinin iptaline karar verilmiş olması sebebiyle husumet yöneltilemeyeceğinden, her iki davalı aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine; diğer yandan dava konusu edilen bononun davacılardan ... tarafından diğer davacı ...'a ciro edildiği ve davacı ...'ın davalı ... ve ... aleyhine başlatmış olduğu ... 1. İcra Dairesinin 2008/7071 E. sayılı icra takip dosyasında icra takibinin davalı ... yönünden halen derdest olduğu, icra takibinin işbu davanın açılmasından önceki bir tarihte başlatılmış olduğu, aynı bonoya ilişkin hem icra takibi yapılmasının hem de bono nedeniyle alacak davası açılmasının hukuka aykırı olduğu ve davacıların dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle, davalı ... yönünden açılan davanın da reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar ve davalılardan ... ve ...'in vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 20.09.2021 tarihli ve 2020/6544 E. 2021/8652 K. sayılı kararıyla, davacı ...’ın davacı ... aleyhine dava açmakta hukuki yararı bulunduğu, davalı ...’in ise hakkındaki kesinleşmiş mahkumiyet hükmü dolayısıyla haksız fiilinden sorumlu olduğu gözetilerek, işin esasına girilmek suretiyle taraf delilleri değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuş olup, ayrıca davacılar ..., Şenol ve davalıların tüm, davacı ...’ın sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

VI. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacılar ve davalı ... karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

1. Davacılar karar düzeltme dilekçesinde, davalı ... yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmemesinin yerinde olmadığını, her ne kadar ceza yargılaması neticesinde, davalı ... yönünden, dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beraat kararı verilmişse de ve bu karar Hukuk Mahkemesi Hakimini bağlamayacaksa da, ceza dosyasındaki bir kısım maddi vakıların tespitinin, işbu tazminat davasında delil niteliğinde olduğunu, ... 5. Ağır Ceza Mahkemesi kararının gerekçesinin şüpheden sanık yaralanır ilkesi gereği olduğunu, davalıların eylem ve fikir birliği içinde aldıkları 468.610 Euro karşılığında sahte bono düzenleyerek teslim ettiklerine dair maddi olgunun hukuk hakimini bağlayacağını, sonuç olarak davalı ...'ın da ortak iradesi ve iştiraki bulunduğundan davalı ... açısından davanın reddinin usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... karar düzeltme dilekçesinde, ceza yargılamasında tüm delillerin toplandığını, davacının sözde iddia ettiği zarar ile sahte olduğu iddia edilen bono senedi arasında illiyet bağı bulunmadığını, hukuk yargılamasında ceza yargılamasındaki delillerle yetinilip başkaca delil toplanmadığını, dosyadaki bilgi ve belgeler ile ceza yargılamasındaki toplanan kanıtlardan da anlaşıldığı üzere davalı ...'ın baştan itibaren davacılara imza verme, kefil olma gibi hiçbir iradesi ve rızası olmadığını, bu sebeple davacının iddia ettiği gibi bir zararın olmadığını, davacıların doğduğunu iddia ettikleri zarar ile resmi belgede sahtecilik fiili arasında da illiyet bağı olmadığını, sözleşmede imzasının olmayışının ilave edildiğini, zaten atfen atılmış bir imza da olmadığını, illiyet bağı ve zarar yönünden tazminat şartları eksik olarak açılan bu davanın esastan red edilmesi gerekirken, husumetten redde karar verilmesinin hukuken yanlış olduğunu, haksız fiil tazminatı sorumluluğu bulunduğu gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, aslında haksız fiil sorumluluğu bulunmadığı gerekçesi ile davanın esastan reddine karar verilmesi gerektiğini, zira davacıların iddiası gibi uğramış oldukları zarardan sorumluluk ceza yargılamasına konu edilen haksız fiil nedeniyle gerçekleşmediğini, diğer davacılar yönünden temyiz taleplerinin değerlendirilmediğini, bu davacılar yönünden esastan red kararı verilerek nisbi vekalet ücret verilmesi gerekliliğine dair temyiz sebebinin incelenmediğini ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, bononun sahte olarak düzenlenmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun dava şartlarını düzenleyen 114 üncü maddesinin h fıkrası uyarınca; "Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması" şeklindedir.

2.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 74 üncü maddesine göre; "Hakim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hakimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hakimini bağlamaz."

3. Değerlendirme

1. ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/329 E. sayılı dosyasının incelenmesinde; sanıklarının dosya davalıları ..., ... ve ... olduğu, katılanının ... olduğu, suçun dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçu olup, mahkeme tarafından 11.07.2017 tarihinde sanık ..., ... ve ... yönünden nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatine sanıklar ... ve ... yönünden resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların beraatine, sanık ... yönünden resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine karar verildiği, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 29.03.2018 tarihli ve 2018/303 E., 2018/2178 K. sayılı ilamı ile onanmasına karar verildiği, verilen kararın 29.03.2018 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.

2. ... 1. İcra Dairesinin 2008/7071 E. sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının ..., borçlularının ... ve ... olduğu, alacaklı tarafından borçlu aleyhine 468.610,00 Euro miktarlı 06.09.2006 tanzim ve 28.02.2008 vade tarihli bonoya ilişkin 973.631,00 TL asıl alacak ve ferilerinden oluşmak suretiyle 984.074,19 TL alacak nedeniyle icra takibi yapıldığı, borçlu ... yönünden icra takibinin iptaline karar verildiği borçlu ... yönünden icra dosyasının derdest olduğu görülmüştür.

3. Dava, senette yapılan sahtecilik sebebiyle doğan zararın tazmini hukuki sebebine dayalı olup, icra takibi ise senedin bedeline ilişkindir. Dolayısıyla konuları farklı olan takip ve davaya ilişkin olarak, davalı ... aleyhine davacı ...'ın dava açmakta hukuki yararı hukuki yararı bulunduğunda şüphe yoktur. Ayrıca maddi vakıanın tespitine ilişkin ceza mahkemesi kararı hukuk hakimini bağlayıcı olup, ceza mahkemesince bir maddi vakıanın varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen, aynı konunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışılması olanaklı değildir.

4. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile yukarıda açıklanan nedenlerle kararda belirtilen gerekçelere göre davacılar ile davalı ...'in karar düzeltme taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar ile davalı ...'ın karar düzeltme taleplerinin REDDİNE,

Aşağıda yazılı para cezaları ile bakiye karar düzeltme harçlarının karar düzeltme isteyenlere yükletilmesine,

12.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.