Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4057 E. 2024/2915 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının, davacıya ait unlu mamüller reyonunun elektrik sarfiyatı için düzenlediği yansıtma faturalarında, tarifeden daha yüksek bedel talep ederek haksız tahsilat yaptığı iddiasına dayalı alacak davasında görevli mahkemenin tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden sonra açılmış olması ve uyuşmazlığın stant kira ilişkisinden kaynaklanması sebebiyle görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu gözetilerek, asliye ticaret mahkemesinin görevsizliği nedeniyle ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1895 E., 2021/2360 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2021/204 E., 2021/497 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin, davalının işlettiği "... Group" olarak bilinen marketlerin içinde 02.12.2008 başlangıç 07.07.2012 bitiş tarihli dönemde, Unlu mamüller imalatı, pazarlaması ve satış işletmeciliği hizmetini yazılı/sözlü çeşitli tip kontratlarla olmak üzere işletmecilik hizmeti yürüttüğünü, kullanım süresince elektrik sarfiyatı karşılığında süzme sayaç endeks değerleri üzerinden davalı tarafından düzenlenen yansıtma faturalarında, elektrik üretici/dağıtıcı firmalarca söz konusu sarfiyat dönemi için geçerli elektrik kullanım birim fiyatından farklı fiyatlandırma yapıldığı, bu farklı birim fiyatlandırmalarının aydan aya değişiklik gösterdiği, bu şekilde hatalı olarak 300.000,00 TL'den fazla paranın haksız olarak tahsil edildiği hususu 19.04.2013 tarihli ihtar ile davalıya bildirildiği halde ödeme yapılmadığını, 18 mağaza kapsamında zarar oluştuğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 300.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 03.10.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 406.419,59 TL'ye artırmıştır.

II. CEVAP

Davalı vekili; yansıtma faturalarına dayalı alacak isteminin zamanaşımına uğradığını, tüketilen elekrik bedelinin kurum fiyatları ile aynı oranda davacıya yansıtılacağına ilişkin sözleşme hükmü bulunmadığını, davacının mağazalardaki unlu mamül reyonlarını işlettiğini, reyonlardaki alet, edevat, makine ve ekipmanların davalıya ait olduğunu, mağazanın konumu, büyüklüğü, genel kira bedeli, personel gideri ve sair hususlar çerçevesinde bilgisi dahilinde düzenlenen faturaların davacı tarafça ticari defterlerine kaydedildiğini ve itiraz edilmediğini, fatura tarihlerinde uygulanan dava dışı kurumun birim fiyatlarının bilinmediğinin iddia edilemeyeceğini, aradan geçen zaman dikkate alındığında yapılan itirazlarının dinlenme kabiliyeti bulunmadığını, cari hesap mutabakatlarında da ihtirazı kayıt bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından bildirilen bir kabul beyanı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 27.09.2017 tarihli ek rapora göre davalı tarafça davacıya fazladan kesilen fatura bedelleri toplamının 406.419,59 TL olduğu, her ne kadar davacı taraf kendisi adına düzenlenen faturalara itiraz etmemiş ise de, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 39/son maddesi gereğince tahakkuk yapıldığı tarihteki mevzuat hükümlerine uymayan bir ödeme yapıldığı iddia edildiği takdirde, ödeme sırasında ihtirazı kayıt ileri sürülmese bile yapılan ödemenin istirdatının istenebileceği gerekçesiyle; davanın kabulüne, 406.419,59 TL alacağın 300.000,00 TL'sinin dava tarihinden, bakiye 106.419,59 TL'sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; zamanaşımı itirazının reddi kararının doğru olmadığını, talebin dayanağının sebepsiz zenginleşme olduğunu, sözleşmeden kaynaklı talepte bulunulmadığını, taleple bağlılık ilkesine göre karar verilmediğini, hükme esas alınan 27.09.2017 tarihli bilirkişi raporunun eksik inceleme ile hazırlandığını ve doğru olmadığını davacı tarafça sunulan tablo kopyalanmak suretiyle rapor hazırlandığını, sağlıklı bir rapor istihsali için gerekli bilgi ve belgelerin dosyada bulunmadığının belirtildiğini, ilgili kurumlardan faturaların celbedilmesi ve bu faturalar esas alınarak inceleme ve hesaplama yapılması gerektiğini, taraflar arasında tüketilen enerji bedelinin kurum birim fiyatları ile bire bir davacı yana yansıtılacağına ilişkin bir sözleşme bulunmadığını, davacı tarafça da dosyaya bir delil sunulmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasındaki "Sözleşme" başlıklı sözleşmede belirtilen unlu mamüller reyonuna ilişkin elektrik aboneliği üzerinden süzme sayaç vasıtasıyla kullanılan elektrik bedelinin yansıtma faturalarına göre davalıya ödendiği, ancak davalının tarifeden daha yüksek fiyat uygulayarak fazladan tahsilat yaptığı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 4/1-a maddesi.

3. Değerlendirme

1. Somut olayda; uyuşmazlık taraflar arasındaki adi kira mahiyetinde stant kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Dava, 6100 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra 08.07.2013 tarihinde açıldığına göre görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir.

2. Hal böyle olunca, İlk Derece Mahkemesince; uyuşmazlıkta sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, 6100 sayılı Kanun'un 114/1-c ve 115/2 nci maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar vermesi gerekirken; görevli olmamasına rağmen davanın esastan incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

3. Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davalılar yararına BOZULMASINA,

3. Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.