Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4063 E. 2024/2189 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İfa imkansızlığı nedeniyle feshedilen kira sözleşmesi sebebiyle, kiracı tarafından yapılan masrafların tazmini ve verilen teminat mektubunun iadesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, kira sözleşmesinin sona ermesinde kiracının kiralanandaki olağan kullanım dışında oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olduğu, depozito bedelinin iadesi konusunda ise, kiralananın ilk teslim anındaki eksikliklere ilişkin bilirkişi incelemesi ile kiracının sorumluluğunu gerektiren zararın tespiti ve yıpranma payının da dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/475 E., 2022/284 K.

Taraflar arasındaki alacak ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında, mesire yerinin işletmeciliği konusunda 04.04.2008 tarihinde imzalanan sözleşme gereğince tesisleşme ve gelişme planı yapma hazırlıklarına başlanıldığını, ancak yerin 1. derece sit alanı olduğu ve Kültür ve Turizm Bakanlığının onayı olmaksızın kiraya verilemeyeceğinin öğrenildiğini, sözleşmenin hukuka aykırı olarak yapılması nedeniyle baştan itibaren geçersiz olduğunu belirterek; sözleşmenin feshine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile kira bedeli ve diğer masraflara (kira-ağaçlandırma-devir bedeli, personel maaş ödemeleri, SSK ödemeleri, tapu kadastral inceleme masrafı, güvenlik şirketi ödemeleri, sahanın sigorta masrafları, gelişme planı proje çizim bedeli ve rölove, tapu masrafları) mahsuben şimdilik 100.000,00 TL tazminatın yapılan en eski ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalıya depozito olarak verilen 65.000,00 TL bedelli banka teminat mektubunun iadesine karar verilmesini talep etmiş; 01.06.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle tazminat talebini 256.200,87 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; ihale ile 2004 yılında başka bir şirkete kiraya verilen taşınmaza ilişkin sözleşmenin davacı şirketçe devralındığını, davacının yeni tesis yapma hakkının idari izinlerin alınması şartına bağlı olduğunu, 15.02.2010 tarihinde tesislerin davacıdan teslim alındığını, eksiklikler için davacıya 15 gün süre verildiğini, davacı tarafından eksiklikler tamamlanmadığı için elemanlarınca keşif yapılarak gerekli bakım onarım ve eksikliklerin giderilmesi hazırlıklarına başladığını, bunların sözleşme hükümleri gereği depozitodan karşılanacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece verilen 11.04.2013 tarihli ve 2010/163 E., 2013/194 K. sayılı kararla; objektif imkansızlık yüzünden akdin batıl olduğu hallerde tarafların ancak menfi zararı talep edebileceği gerekçesiyle, davanın ıslah dilekçesi doğrultusunda kabulüne, 100.000,00 TL'nin dava tarihinden, 156.200,87 TL' nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, teminat mektubunun talep halinde davacı vekiline iadesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 6. Hukuk Dairesinin 20.05.2014 tarihli ve 2013/14351 E., 2014/6408 K. sayılı ilamıyla; davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra "(1) Kira sözleşmesinin feshinden sonra kira bedelinin indirilmesi talep edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekir.

(2) Davalı idare ile davacı şirket yetkilileri arasında düzenlenen 15.02.2010 tarihli kiralananın teslimine ilişkin protokolde, taşınmazdaki eksikler belirlendikten sonra, bu eksiklerin tamamlanması için davacı şirkete 15 günlük süre verildiği, bunların tamamlanması durumunda depozito bedelinden karşılanacağının belirtildiği görülmektedir. Bu durumda yapılan bu protokol dikkate alınarak depozito bedelinin iade edilip edilemeyeceği tartışılmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. " gerekçesiyle, hüküm bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 06.06.2017 tarihli ve 2015/167 E., 2017/356 K. sayılı kararla; davacı yanın davalı aleyhine açtığı kira bedelinin indirilmesi ve alacak talebini içerir davasının reddine, davacı yanın teminatın iadesi talebini içerir davasının kabulü ile davaya konu 65.000,00 TL'lik teminat mektubunun davacıya iadesine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairece verilen 17.10.2019 tarihli ve 2018/5326 E., 2019/8064 K. sayılı ilamla; tarafların sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, "(1) Mahkemece bozma kararına uyulmakla birlikte bozma sonrasında davacının usuli kazanılmış hakkı ihlal edilerek, gerekçe de açıklanmadan kesinleşen 39.160,66 TL masraf yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

(2) Dava dilekçesi ekinde bulunan 15.02.2010 tarihli kiralananın teslimine ilişkin protokolde, taşınmazdaki eksiklerin belirlendiği, bu protokolün davacı kiracı tarafından da imzalandığı, eksiklilerin/yapması gereken iş ve işlemlerin bu protokol ile davacının bilgisi ve kabulünde olduğu anlaşılmaktadır.

O halde Mahkemece; gerektiğinde yerinde keşif yapılıp, 15.02.2010 tarihli protokolde belirlenen eksiklikler yönünden, konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması, kullanım süresi ile orantılı olarak yıpranma payının hesap edilip alacaktan düşülmesi, gerçek zararın belirtilen şekilde tespit edilerek varılacak uygun sonuç çerçevesinde depozito bedelinin iade edilip edilemeyeceğine karar verilmesi gerekçesiyle, hüküm bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kira bedelinin indirilmesi talebinin reddine, 39.160,66 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı tarafça 65.000,00 TL depozito olarak verilen teminat mektubunun iadesi talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; yargılama boyunca davaya ilişkin taleplerinin anlaşılamadığını, talebin kira bedelinin indirilmesine ilişkin olmayıp kira sözleşmesi nedeniyle yapılan masraf ve uğranılan zarara ilişkin olduğunu, dosya kapsamındaki bilirkişi raporlarının da taleplerini destekler nitelikte olduğunu, son alınan raporda herhangi bir zarar tespit edilememiş ise de bozmadan önce dosyaya kazandırılan bilirkişi raporları ile kira bedelinin indirilmesi ve teminat mektubunun iadesi gerektiğinin belirtildiğini, mahallinde yapılan keşif ile tanzim edilecek raporun hukuki imkânsızlıklar barındırması nedeniyle dosya muhteviyatında mevcut alınan raporlar doğrultusunda teminatın iade edilmesi ve zararın tazmini gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; ifa imkansızlığına dayalı kira sözleşmesinin feshi ile alacak, tazminat ve teminat mektubunun iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı ile 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme kararları.

2. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (818 sayılı Kanun) 256 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Mahkeme kararının; bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gözetilerek verildiği, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 818 sayılı Kanun'un 256 ncı maddesi uyarınca; kiracı, kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı Kanun'un 216 ncı maddesi uyarınca da, kira sözleşmesinin sonunda kiralananı aldığı hali ile kiraya verene teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur. Bu doğrultuda kiracı, kiralananda sözleşmeye uygun, olağan kullanma dolayısıyla oluşan eskimelerden ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur.

3. Depozito bedelinin iadesi talebinin reddi kararına ilişkin yapılan değerlendirmede; Mahkemece bozmaya uyulduğu halde gereğinin tam olarak yerine getirilmemiştir. Bu itibarla Mahkemece; kiralananın ilk teslim anında düzenlenen 15.02.2010 tarihli protokolde belirtilen eksikliklere ilişkin eskime/hasar/yıpranma olguları üzerinden hareket edilerek yapılacak bir bilirkişi incelemesiyle, bunlardan hangilerinin olağan kullanımın dışında hor kullanıma bağlı ortaya çıktığının denetime elverişli şekilde tespit edilmesi, davacının sorumluluğunu gerektiren zararın, yıpranma payı da göz önünde bulundurularak belirlenmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar tartışılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olduğundan hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacının diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.