"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalının Adli Yargı Hakim Adayı iken 29.09.2005 tarihinde ... Cumhuriyet Savcılığına atandığını, 28.03.2006 tarihinde meslekten çekilmesi kabul edilerek 30.03.2006 tarihinde görevinden ayrılmış olması nedeniyle, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun (2802 sayılı Kanun) 10 uncu maddesi uyarınca meslek öncesi eğitimi ile ilgili her türlü ödemelerin iki katını ödemesi gerektiğini, davalının hakim adayı olarak görev yaptığı 2003 Haziran ayından 2005 Ekim ayına (dahil) kadar aldığı yolluk ve maaş parasının 26.767,38 TL olduğunu, bu nedenle bu tutarın 2 katı olan 53.534,76 TL'yi ödemesi gerektiğini belirterek, 53.534,76 TL'nin, aylık ödeme tarihlerinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkilinin tazminat yükümlülüğünün meslek öncesi eğitimini tamamlayarak mesleğe atıldığı tarihten sonra yürürlüğe giren 2802 sayılı Kanun'a göre iki kat olarak değil, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 225/1-c hükmüne göre %50 fazlası olarak hesap edilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Davanın açıldığı ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.11.2008 tarihli ve 2007/145 E., 2008/308 K. sayılı kararıyla; alınan bilirkişi raporlarında, davalının 2003 yılı Haziran ile 2005 yılı Ekim arasında staj ve eğitim yaptığı, 29.09.2005 tarihli kur'a kararnamesi ile ... Cumhuriyet Savcılığına atandığı, meslekten çekilme talebinin kabulü üzerine 30.03.2006 tarihinde görevinden ayrıldığı, kendisine 26.560,93 TL gerçek ödeme yapıldığı, 2802 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca mecburi hizmetin eksik kalan kısmı ile orantılı miktarın iki katının 43.962,92 TL olduğunun belirtildiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 43.962,92 TL'nin 30.03.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 06.07.2011 tarihli ve 2011/6126 E., 2011/8312 K. sayılı ilamıyla; tarafların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmediği belirtilerek, Mahkemece, davalıya çıkartılan dava dilekçesi tebligatı usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediği halde bu tebligat geçerli sayılarak yargılamaya devam edilip hüküm kurulduğu gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 28.03.2013 tarihli ve 2011/327 E., 2013/75 K. sayılı kararla; alınan bilirkişi raporunda, 24.10.2005 atama emrinin tebliğ tarihinin esas alındığı ve kanunların geriye yürümeyeceği ilkesine nazaran anılan tarihteki mevzuat kapsamında mecburi hizmet süresinin 6 ayla sınırlı olduğu, davalının şahsi sicil dosyası birlikte değerlendirildiğinde, davalının mecburi hizmetini ifa ettiği tarihlere anılan tarihte cari olan yükümlülük süresine nazaran, eksik kalan devre kapsamında daha evvelki raporlarla ilişkilendirilen mevzuat dikkate alınarak tazmin borcunun 5.312,89 TL olarak hesaplandığının bildirildiğinin görüldüğü, toplanan delillerden, davalının Adli Yargı Hakim Adayı iken 29.09.2005 tarihli kur'a kararnamesiyle ... Cumhuriyet Savcılığına atandığı, 28.03.2006 tarihli olurla meslekten çekilmesi kabul edilerek 30.03.2006 tarihinde görevinden ayrıldığı, bu nedenle meslek öncesi eğitim süresi kadar çalışmadan görevden ayrıldığı, meslek öncesi ödenen aylık ödenek ve tazminatların, mecburi hizmetin eksik kalan kısmı ile orantılı miktarın iki katını ödemek zorunda olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 5.312,89TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın reddine karar verilmiş; karara karşı, taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 08.12.2014 tarihli ve 2014/12223 E., 2014/17811 K. sayılı ilamıyla; tarafların sair temyiz itirazlarının reddedildikten sonra; 26.02.1983 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 2802 sayılı Kanun'un 42 nci maddesinde; "İlk defa veya yeniden veya yer değiştirme suretiyle, başka yerdeki görevlere atananlar, atama emirlerinin kendilerine tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içerisinde o yere hareket ederek belli yol süresini izleyen işgünü içinde işe başlamak zorundadırlar...İlgilinin izinli veya raporlu olması tebligata engel olmamakla beraber (a) ve (b) bentlerindeki süreler izin ve rapor müddetinin bitmesinde başlar." denildiği, söz konusu Kanun'un 43 üncü maddesinin birinci fıkrasında ise; "Hakimlik ve savcılık mesleğine ilk defa veya yeniden atanmalarda, belge ile ispat edilen zorlayıcı bir sebep olmaksızın 42 nci maddede gösterilen süre sonunda görevlerine başlamayanların atama işlemleri iptal edilir." hükmünün yer aldığı, somut olayda; dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davalının 29.09.2005 tarihli kur'a kararnamesi ile ... Cumhuriyet Savcılığına atandığı, 03.10.2005 tarihinde 20 günlük sağlık raporu alıp rapor bitimi olan 24.10.2005 tarihinde görevine dönerek atama yazısını tebellüğ ettiği, 17.11.2005 tarihinde ise ... Cumhuriyet Savcısı olarak görevine başlayış yaptığı, 28.03.2006 tarihli olurla istifası kabul edilerek 30.06.2006 tarihinde görevinden ayrıldığının anlaşıldığı, yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında, mesleğe atanma işleminin iptal edilmemesi için fiilen göreve başlamak gerekmekte olup, başka bir deyişle mehil müddeti sonunda göreve başlayış yapmanın mesleğe atanma işleminin tamamlayıcı unsuru olarak kabul edildiği, bu durum karşısında davalının yükümlü bulunduğu mecburi hizmet süresinin fiilen çalıştığı kısmının tespitinde, mecburi hizmet ifasının başladığı tarih olarak hakimlik-savcılık statüsünü kazandığı tarih olan göreve başlama (17.11.2005) tarihinin esas alınması gerekirken, Mahkemece davalının atama yazısını tebellüğ ettiği 24.10.2005 tarihini esas alan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmasının doğru olmadığı, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 388 ve 389 uncu maddeleri uyarınca; hükmün sonuç kısmında istek sonuçlarından her biri hakkında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüde yol açmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, somut olayda davacı vekili dava dilekçesinde, davalının mecburi hizmetinin eksik kalan kısmının karşılığı olan 53.534,76 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle beraber davalıdan tahsilini istemiş olduğuna göre, Mahkemece davalının sorumlu olduğu asıl borç miktarı ile birlikte bunların ödenme tarihinden itibaren dava tarihine kadar işlemiş olan faiz miktarı da bilirkişiye hesaplatılarak hüküm altına alınması, ayrıca asıl alacağa dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, Mahkemece infazda şüphe ve tereddüt oluşturacak şekilde hükmedilen miktarın ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamı gereğince bilirkişiden 06.03.2017 tarihli ek rapor alındığı, her ne kadar bozma ilamında davalının göre başlama tarihinin 17.11.2005 olarak zikredilmiş ise de dosya kapsamındaki belgelerden davalının mesleğe başlama tarihinin 07.11.2005 tarihi olduğu, bu tarih dikkate alındığında eksik kalan yükümlülük süresine isabet eden tazmin borcunun 8.189,62 TL, dava tarihine kadar işlemiş faiz borcunun da 2.421,22 TL olduğunun beyan edildiği, dosya içerisinde bulunan T.C. ... Personel Genel Müdürlüğünün 14.04.2006 tarihli ve 026000 sayılı cevabi yazısında davalının ... Cumhuriyet Savcısı olarak görev yaptığı 07.11.2005-30.03.2006 tarihleri arasındaki süreler düşülerek, kendisine ödenen her türlü ödemelerin tazmin edilmesi talebini içeren yazıya göre davalının mesleğe 07.11.2005 tarihinde başladığı anlaşılmış olmakla, bilirkişinin davalının 07.11.2005 tarihinde mesleğe başlaması dikkate alarak tespit etmiş olduğu tazmin borcu ve faiz borcu alacak miktarına itibar edilmesi gerektiği kanaatine varıldığı, davalının Adli Yargı Hakim Adayı iken 29.09.2005 tarihli kur'a kararnamesiyle ... Cumhuriyet Savcılığına atandığı, 28.03.2006 tarihli olurla meslekten çekilmesi kabul edilerek 30.03.2006 tarihinde görevinden ayrıldığı, bu sebeple meslek öncesi eğitim süresi kadar çalışmadan görevden ayrıldığı, meslek öncesi ödenen aylık ödenek ve tazminatların, mecburi hizmetin eksik kalan kısmı ile orantılı miktarın iki katını ödemek zorunda olduğunun anlaşıldığı, bilirkişi hesaplamalarına göre de tazmin borcunun 8.189,62 TL, ödeme tarihinden dava tarihine kadar işlemiş faiz borcunun ise 2.421,22 TL olmak üzere davalının davacı Bakanlığa toplam 10.610,84 TL borcu olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 8.189,62 TL asıl alacak ile ödeme tarihinden dava tarihine kadar işlemiş 2.421,22 TL faiz borcu olmak üzere toplam 10.610,84 TL alacağın, asıl alacak olan 8.189,62 TL'sine dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; 2802 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin, 5435 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesi ile değiştirildiğini, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrasında; ''...Meslek öncesi eğitimini tamamlamadan görevden ayrılanlar ile meslek öncesi eğitimlerini tamamlayıp, mesleğe kabul edildikten sonra meslek öncesi eğitim süresi kadar çalışmadan görevden ayrılanlar, meslek öncesi eğitimleri sırasında kendilerine ödenen aylık, ödenek, tazminatlar ile her türlü ödemelerin, mecburi hizmetin eksik kalan kısmı ile orantılı miktarını iki kat olarak ödemek zorundadır..." denildiğini, davalının ilgili Kanun yürürlüğe girdiği tarihte görevde olduğuna dair itirazlarının nazara alınmadan düzenlenen ek bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, davanın tam kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, meslek öncesi yapılan ödemelerin mecburi hizmetin eksik yapılması nedeniyle tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı ve 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararın; bozma ilamında belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince verildiği, bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yapılamayacak olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
20.12.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.