"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/487 E., 2023/241 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/66 E., 2021/38 K.
Taraflar arasındaki adi ortaklığın tespiti ve tasfiyesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili; davacı ile davalılardan ... arasında 2005 yılında %50 ortaklık payı ile kat karşılığı inşaat yapmak amacıyla adi ortaklık kurulduğunu, 09.08.2005 tarihli inşaat sözleşmesi ile bir kat karşılığı sözleşme yaptıklarını, inşaata başlanıldığını, daha sonra davalı ...'ın vergi yükü problemi olacağını bahane ederek inşaattaki adi ortaklık payının devir ve ibranamesini müvekkilinden noter vasıtasıyla aldığını, davalı ...'a ortaklıktan kaynaklanan maddi edimlerini yerine getirmesine rağmen davalının yapılan inşaattan hissesini ödemediğini, tapu kayıtlarını incelediklerinde, davalı ...'ın 30.12.2015 tarihinde diğer davalı adi ortakları ikna ederek 2,4,8 ve 12 nolu daireleri 121.000,00 TL bedellerle satın aldığını, dairelerin halen davalı ... adına kayıtlı olduğunu, diğer davalı arsa sahipleri üzerinde 3 ve 5 nolu dairelerin kaldığını, yapılan kat karşılığı inşaatlardan dava tarihine kadar hiçbir kar payının davacıya ödenmediğini, 2005-2008 yılları arasında bu ortaklık için davacının 159.500,00 TL ödeme yaptığını belirterek; adi ortaklığın tespiti ile tasfiyesine, satış bedellerindeki muvazaanın tespiti ile gerçek bedeller üzerinden ortaklık payının satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine, davalılar üzerinde kalan dairelerin satılarak davacının payının ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı arsa sahipleri vekili; davacı ve davalı ... ile bir kısım davalıların murisi Mustafa Şeref arasında 09.08.2005 tarihinde gayrımenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, Mustafa Şeref'in vefatından sonra murislerin şehir dışında yaşamaları sebebiyle yapılması gereken denetim ve bilgilendirme işlemlerini davalı ...'ın yaptığını, davalının diğer davalılara aktardığı bilgilere göre sözleşmenin imzalanmasından sonra inşaat ile ilgilenenin ... isimli müteahhit olduğunu, ibraz edilen resmi devir sözleşmesi çerçevesinde, davacının kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki müteahhitlik haklarının tamamını ...'a noterlik kanalı ile devrettiğini, böylece davacının arsa sahiplerinden alacaklı olduğunu iddia etmesinin hukuki bir dayanağının olmadığını, bu nedenle davalıların kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince hak edilmiş bağımsız bölümleri yasal olarak yalnızca davalı ...'ın devredebileceğini, davalıların eldeki davada hasım gösterilmesinin hukuki dayanağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... vekili; davacının kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki müteahhitlik hakkını Alanya 1. Noterliğinin 24.02.2006 tarihli ve 1939 yevmiye numaralı resmi devir sözleşmesi ile müvekkiline devrettiğini, davacının resmi olarak düzenlenen belgeye karşı olan iddiasını resmi bir belge ile ispat etmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki müteahhitlik hakkını .... Noterliğinin 24.02.2006 tarihli ve 1939 yevmiye numaralı resmi devir sözleşmesi ile davalı ...'a 10.000,00 TL bedelle devrettiği, davacının resmi olarak düzenlenen belgeye karşı olan iddiasını resmi bir belge ile ispat etmesi gerektiği, davacının aksini ispatlar yazılı belge sunmadığı, taraflar arasındaki devir ile ortaklığın sona erdiği ve tasfiye edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili; ibraname tarihinden sonra davalı ...'a 159.000,00 TL ortaklık payı ödendiğinin sabit olduğu, inşaatın her aşamasında müvekkilinin çalıştığını, ibranamenin iki ayrı KDV ödenmemesi amacıyla düzenlendiğini, davalı ...'a hileli hareket ettiğini, taraflar arasında adi ortaklık bulunduğu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı ... vekili; davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücreti ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, istinaf talebinde bulunmuştur.
3. Diğer davalılar vekili; davalılar arasında mecburi veya ihtari dava arkadaşlığı olmaması nedeniyle ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemenin vardığı sonuçta istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, gerekçesiyle, taraf vekillerinin istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Taraf vekilleri; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, adi ortaklığın tespiti ile tasfiyesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 620 ve devamı maddeleri,
3. Değerlendirme
Toplanan deliller ile davacı ile davalı ... arasında inşaat yapımı hususunda bir adi ortaklık kurulduğu, davacının kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu ortaklık payını Alanya 1. Noterliğinin 24.02.2006 tarihli ve 1939 yevmiye numaralı resmi devir sözleşmesi ile davalı ...'a 10.000,00 TL bedel karşılığında devrettiği, davacı ile davalı ... arasındaki adi ortaklığın bu şekilde sonlandırıldığı, davalılar yararına hükmedilen vekalet ücretinin hukuka uygun olduğu anlaşılmakla, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine, fazla alınan temyiz harcının istek halinde davalı ...'a iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.