"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/624 E., 2022/706 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulüne
Taraflar arasındaki istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; 1985 yılından bu yana büyükbaş hayvan yetiştiriciliği yaptığını, davalı şirketin elektrik abonesi olduğunu, arazisinde bulunan elektrik trafosunun yıldırım düşmesi sonucu yandığını, acil sulama ihtiyacı nedeniyle trafoyu aynı gün tamir ettirerek elektriği kullanmaya devam ettiğini, başvurusu üzerine davalı şirket çalışanları tarafından yapılan kontrol sırasında sayacının yandığı, bu sebeple kullanılan elektrik miktarının tespit edilemediğinden bahisle, davaya konu 24.618,60 TL bedelli faturanın haksız ve hukuka aykırı olarak tahakkuk ettirildiğini, önceki dönem tüketimleri dikkate alındığında faturanın fahiş olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, ödediği fatura bedelinden şimdilik 20.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; davacı aboneye ait sayacın arızalı olduğunu tespit etmesi üzerine, sayacı 30.06.2011 tarihinde değiştirdiğini, sayaçtaki arıza nedeniyle 30.04.2011 ile 30.06.2011 tarihleri arası elektrik tüketim miktarını tespit edemediğini, bu nedenle davacının geçmiş dönem tüketimlerini dikkate alarak, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin 19 uncu maddesi gereği davaya konu faturayı tahakkuk ettirdiğini, tahakkuk işleminin hukuka ve mevzuata uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 01.07.2014 tarihli ve 2012/356 E., 2014/254 K. sayılı kararıyla; davaya konu sayacın müşterinin kusuru dışında tüketim kaydetmemesi nedeniyle, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin 19 uncu maddesi uyarınca, tahakkuk ettirilmesi gereken fatura bedelinin 7.089,20 TL olduğu, fazladan tahakkuk nedeniyle davacının davalıdan 17.402,14 TL alacaklı olduğu, işbu bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilinin gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 17.402,14 TL'nin 08.08.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 01.06.2016 tarihli ve 2015/11648 E., 2016/8749 K. sayılı ilamla; davalı vekilinin sair temyiz itirazları reddedildikten sonra,
"...Somut olayda; davalı şirket görevlileri tarafından 30.06.2011 tarihli sayaç değiştirme tutanağıyla, sökülen 6253 seri numaralı sayacın görüntüsünün olmadığı tespit edilmiştir. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise; davalı ... tarafından 27.05.2011 tarihinde son endeks okumasının yapılması nedeniyle bu tarihten sayacın değiştirildiği 30.06.2011 tarihi arası 34 gün için, davacı abonenin aynı döneme ilişkin 2010 yılı tüketim değerleri kıyas alınarak usulsüz elektrik tüketim bedelinin 7.089,20TL olduğununun bildirildiği; ancak raporda TRT payı, enerji fonu, Belediye Tüketim Vergisi ve bu bedeller üzerinden hesaplanacak KDV'nin hesaplamaya dahil edilip edilmediği raporda gösterilmemiştir.
Davalı vekilinin, bilirkişi raporunda, hesaplamanın fon ve vergiler dahil edilmeden çıplak enerji bedeli üzerinden yapıldığına dair itirazları, mahkemece değerlendirilmemiştir.
Hâl böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan ilke ve esaslar doğrultusunda kayıp-kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmet, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedellerinin elektrik abonelerinden tahsil edilemeyeceği, ancak Kanunlarla belirlenmiş olan vergi (Belediye Tüketim Vergisi, Katma Değer Vergisi ve bunun gibi) resim ve harcın, davalı ... tarafından ayrıca faturalara ilave edilerek tahsil edileceği gözönünde bulundurularak, davalı vekilinin rapora itirazları doğrultusunda, bilirkişi heyetinden denetime elverişli ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır..." gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan mahkemenin 01.03.2019 tarihli ve 2016/583 E., 2019/179 K. sayılı kararıyla; fazladan tahakkuk nedeniyle davacıya iade edilmesi gereken tutarın 14.461,63 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 14.461,63 TL'nin 08.08.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; karara karşı, taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 23.12.2019 tarihli ve 2019/3456 E., 2019/10422 K. sayılı ilamla; "...Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporuna ve önceki rapora taraf vekillerince gerekçeleri de gösterilmek suretiyle itiraz edilmiş ve yeniden bilirkişi raporu alınması istenmiş ancak mahkemece söz konusu itirazlar karşılanmadan çelişkili raporlardan sonuncusu doğrultusunda karar verilmiştir.
Mahkemece, önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak konusunda uzman üç kişilik bilirkişi kurulundan, tahakkuk tarihi itibariyle yürürlükte olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği hükümleri esas alınarak talep edilebilecek elektrik bedelinin tarafların itirazlarını da karşılayacak şekilde, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli şekilde hesaplattırılması ve sonucu dairesinde karar verilmesi gerekirken tarafların raporlara itirazları karşılanmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır..." gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
C. Üçüncü Bozma Kararı
1. Mahkemenin 21.04.2022 tarihli ve 2020/128 E., 2022/294 K. sayılı kararıyla; davaya konu 27.07.2011 tarihli 24.618,60 TL bedelli faturanın, 30.04.2011 ile 30.06.2011 tarihleri arası süre için kıyas yolu ile tespit edilen tüketimi ve 30.06.2011 ile 27.07.2011 tarihleri arası dönem tüketimini kapsadığı, fatura bedelinin 17.946,77 TL olarak tahakkuk ettirilmesi gerektiği, davacı tarafça 6.671,83 TL tutarında fazladan ödeme yapıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 6.671,83 TL'nin 08.08.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 27.06.2022 tarihli ve 2022/4409 E., 2022/6218 K. sayılı ilamıyla; (1) numaralı bentle davacı vekilinin sair temyiz itirazları reddedildikten sonra,
"...2-...Somut olayda; mahkemece verilen 01/07/2014 tarihli ilk karar, davalı tarafça temyizi üzerine, Dairece davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek sadece kayıp-kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmet, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedellerinin elektrik abonelerinden tahsil edilemeyeceği, ancak Kanunlarla belirlenmiş olan vergi (Belediye Tüketim Vergisi, Katma Değer Vergisi ve bunun gibi) resim ve harcın, davalı ... tarafından ayrıca faturalara ilave edilerek tahsil edileceği gözönünde bulundurularak, davalı vekilinin rapora itirazları doğrultusunda, bilirkişi heyetinden denetime elverişli ek rapor alınarak karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu, söz konusu ilk karara dayanak bilirkişi raporu incelendiğinde ise, sadece 27/05/2011 ile 30/06/2011 tarihleri arasındaki 34 gün için hesaplama yapıldığı açık olmakla, hesaplamaya esas alınacak süre yönünden davacı lehine usuli müktesep hak doğduğu kuşkusuzdur.
Bu itibarla, mahkemece; 27/05/2011 ile 30/06/2011 tarihleri arasındaki 34 gün için belirlenen miktar üzerinden davacının ödemekle yükümlü olduğu tutarın belirlenmesi sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davacı lehine oluşan usuli müktesep hak ilkesini zedeler şekilde, 27/05/2011 ile 30/06/2011 tarihleri arasındaki 34 gün haricinde, 30/06/2011 ile 27/07/2011 tarihleri arasındaki dönem tüketimi de hesaplamaya dahil edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir..." gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 18.09.2020 tarihli bilirkişi heyeti raporu hükme esas alınarak, sayacın bozuk olduğu 27.05.2011 ile 30.06.2011 tarihleri arası kıyas tüketim miktarının 39.283,447 kwh olup, bu döneme ilişkin kıyas tüketim bedelinin ise 8.535,99 TL olacağı, bu nedenle davacıdan fazladan tahsil edilen tutarın 16.082,61 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 16.082,61 TL'nin 08.08.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı vekili; davaya konu 27.07.2011 okuma ve 08.08.2011 son ödeme tarihli faturanın, hem ihtilaflı olan 30.04.2011 ile 30.06.2011 tarihleri arası sayacın tüketim kaydetmediği döneme ait tüketim miktarını, hem de ihtilafsız dönem olan 30.06.2011 ile 27.07.2011 tarihleri arası yeni sayacın kaydettiği tüketim miktarını kapsadığını, kısacası 34 gün üzerinden kıyas hesabı, 24 gün üzerinden ise dönem hesabı yapıldığını, ilk bozma kararında yalnıza kıyas hesabına dair değerlendirmelerde bulunulduğunu, bu nedenle davacı lehine usuli müktesep hak oluştuğundan bahsedilemeyeceğini, dönem tüketiminin de dikkate alınarak sonuca gidilmesi gerektiğini ileri sürerek; kararının bozulmasını talep etmiştir.
2. Davacı vekili; davalı şirketin sayacın çalışır durumda olup olmadığını kontrol yükümlülüğü bulunmasına rağmen yerine getirmediğini, sayaçtaki arızanın geç fark edilmiş olması nedeniyle hayli yüksek miktarda fatura tahakkuk ettirildiğini, davalının kendi kusurundan faydalanamayacağını, ilgili dönemde elektrik tüketiminin 72 saatlik süre ile sınırlı olduğunu, hesaplamanın hatalı yapıldığını, davanın tümden kabulünün gerektiğini ileri sürerek; kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı ... abonesine ait sayacın, kusuru dışında herhangi bir nedenle tüketim kaydetmediğinin tespit edilmesi üzerine davalı tarafından tahakkuk ettirilen tüketim bedelinin fazla olarak belirlendiği iddiasıyla, yapılan ödemenin istirdadı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin "Sayacın tüketim kaydetmemesi" başlıklı 19 uncu maddesinde; "Sayacın, müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle tüketim kaydetmediğinin tespiti halinde varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa, sayaç çalışır duruma getirildikten sonraki müşterinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması alınarak geçmiş dönem tüketimleri hesaplanır ve tahakkuk ettirilir. Tahakkuka esas süre; doğru bulgu ve belgenin bulunması halinde 12 ayı, bulunmaması halinde ise 90 günü aşamaz. Perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından yapılan tahakkuk işleminde sayacın tüketim kaydetmediği dönem birim fiyatları kullanılır ve gecikme zammı uygulanmaz. Müşterinin talep etmesi durumunda söz konusu miktar tahakkuk süresi kadar eşit taksitler halinde ödenir. İkili anlaşmalar kapsamında elektrik enerjisi tüketen bir müşterinin sayacının tüketim kaydetmemesi durumunda dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bu madde kapsamında geçmiş dönem tüketimleri hesaplanarak TEİAŞ’a bildirilir." hükmü düzenlenmiştir.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararın bozulması, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı kanun) 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Somut uyuşmazlıkta; davalı şirketin elektrik abonesi olan davacıya ait sayacın, 27.05.2011 ile 30.06.2011 tarihleri arası abonenin kusuru dışında herhangi bir sebeple arızalı olması nedeniyle tüketim kaydetmediği sabit olup, belirtilen dönemde kıyas yolu ile tespit edilen tüketim miktarı üzerinden, davalının davacıdan isteyebileceği tüketim bedelini tespit eden bilirkişi raporunun, yukarıda yer verilen Yönetmelik hükmüne uygun ve denetime elverişli olduğu, bozmaya uymakla kesinleşmiş olan yönlerin ise yeniden incelenmesinin artık mümkün olmadığı, dolayısıyla taraflarca temyiz dilekçelerinde ileri sürülen sebeplerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı anlaşılmıştır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Kanun'un 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine,
6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.