"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi (Hakem Sıfatı İle)
Taraflar arasında, İlk Derece Mahkemesinde hakem sıfatıyla görülen menfi tespit davasında davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; Türkiye ... Kurumu Genel Müdürlüğü ... Çalışma ve ... Kurumu İl Müdürlüğünden (İŞKUR) gelen 30.03.2022 tarih ve 00011163478 sayılı yazı ile Toplum Yararına Proje kapsamında çalıştırılan dava dışı ... Karataş'a yersiz olarak ödenen 7.596,22 TL'nin tahsiline talep edildiğini ancak katılımcının ise alınırken mevzuat ve sözleşme hükümlerine uygun şartları taşıdığını ayrıca Türkiye ... Kurumu arasında imzalanan sözleşmenin müvekkili idareye hep sorumluluklar ve görevler yükleyecek şekilde tek taraflı olarak hazırlanmış olduğunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 20 nci maddesinin birinci fıkrasında genel işlem koşullarını, “bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleri” şeklinde tanımlandığını, aynı Kanun'un 25 inci maddesindeki "Genel işlem koşullarına, dürüstlük kurallarına aykırı olarak, karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler konulamaz." hükmü gereğince Türkiye ... Kurumu ile imzalanan sözleşmede müvekkili aleyhine ve durumunu ağırlaştırıcı nitelikte genel işlem koşuluna yer verilmiş olduğunu, müvekkili aleyhine olan sözleşme maddelerinin hukuken geçersiz sayılması gerektiğini, hizmet almak isteyen müvekkili idarenin bu hizmeti başka türlü karşılama olanağı olmadığından ve hizmetleri görülmesi için personel istihdamı yapabilecek ayrılmış ödeneği de bulunmadığından dayatılan sözleşmeyi ve sözleşmede bulunan durumunu ağırlaştıran tüm koşulları kabul etmek zorunda kaldığını belirterek davalıya borcu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, Asliye Hukuk Mahkemesinde hakem sıfatı ile davanın görülmesi gerektiğini, müvekkili kurum ile ... İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında yapılan 293719 no.lu protokol çerçevesinde düzenlenen ...'de katılımcı olarak çalışan ... ... söz konusu programda çalışırken 05.05.2021 tarihinden itibaren başka işyerinde sigortalı olduğu tespit edilmiş olduğunu, bu sebeple program katılımcı şartlarını taşımadığı ve programdan yersiz faydalandığı anlaşıldığını, ... Genelgesi'nin ilgili maddesine göre oluşan 7.596,22 TL fazla ödemenin ödenmesi için davacı tarafa E-69387634-309-00011163478 sayılı yazı gönderildiğini, müvekkili kurum işleminin hukuk ve mevzuata uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı idarenin Yönetmelik ve Genelge kapsamında ... katılımcısı işe başlamadan önce katılım şartlarına ilişkin bilgi ve belge kontrol yükümlülüğünü yerine getirdiği, katılımcı işe başladıktan sonra başka bir işyerinde sigortalı çalışması ve katılım şartlarını yitirmesi nedeniyle gerçekleşen yersiz ödemeden davacı idarenin sorumlu tutulmasının hakkaniyete aykırı olduğu, gerek yüklenici sözleşmesinde, gerek yönetmelikte, gerekse genelgede bilgi ve belge kontrolünün hangi periyodlarda tekrar edileceği ya da tekrar edilip edilmeyeceği hususunun hükme bağlanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı Türkiye ... Kurumu Genel Müdürlüğünün alt birimi olan ... Çalışma ve ... Kurumu İl Müdürlüğünün 30.03.2022 tarihli E-69387634-309-00011163478 sayılı işlemine konu 7.596,22 TL borçtan dolayı davacı ... Valiliğinin ( İl Milli Eğitim Müdürlüğünün ) sorumlu olmadığının tespitine kesin olarak karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesince 13.06.2022 tarihli ek kararla; kararın kesin olarak verildiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
3. ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 15.09.2022 tarihli ve 2022/1097 E., 2022/1099 K. sayılı ilamıyla; hüküm tarihine göre istinafa konu edilen miktar itibarı ile kesin olan karara ilişkin istinaf başvurusunda bulunan davalı vekilinin istinaf dilekçesinin ek karar ile reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. KANUN YARARINA TEMYİZ
A. Kanun Yararına Temyiz Yoluna Başvuran
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiştir.
B. Temyiz Sebepleri
Adalet Bakanlığınca, 3533 sayılı Umumi Mülhak ve Hususi Bütçelerle İdare Edilen Daireler ve Belediyelerle Sermayesinin Tamamı Devlete veya Belediye Veya Hususi İdarelere Aid Daire ve Müesseseler Arasındaki İhtilafların Tahkim Yolile Halli Hakkında Kanun'un 4 üncü maddesinde katma bütçe ile idare edilen daireler, belediyeler, özel bütçe ile idare olunan veya sermayesinin tamamı Devlet, belediye veya özel idarelere ait olan daire ve müesseselerin veya bu daire ve müesseselerden biriyle ikinci maddede yazılı dairelerden biri arasında çıkan uyuşmazlıkların, bulunduğu yerin ve taşınmaza ilişkin uyuşmazlıklarda, taşınmazın aynına yönelik olanlar hariç olmak üzere o taşınmazın bulunduğu yerin ve taraflar değişik yerlerde bulunuyorlarsa davalı durumunda olan daire veya müessesenin ve davalılar birden çok olduğu takdirde bunlardan birinin bulunduğu yerin yüksek dereceli hukuk Mahkemesi başkanı veya hakimi tarafından hakem sıfatıyla çözümleneceği düzenlendiği, Mahkemece görev sorununun kamu düzenine ilişkin olduğu, yargılamanın her aşamasında doğrudan gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak görevsizlik kararı yerine işin esası hakkında karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu ileri sürülerek, kararın kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusunda hakem sıfatıyla karar veren Mahkemenin görevli olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.
2. Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca karar kanun yararına bozulur ve bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz.
3. 3533 sayılı Umumi Mülhak ve Hususi Bütçelerle İdare Edilen Daireler ve Belediyelerle Sermayesinin Tamamı Devlete veya Belediye veya Hususi İdarelere Aid Daire ve Müesseseler Arasındaki İhtilafların Tahkim Yolile Halli Hakkında Kanun'un 1 inci maddesi; "Umumi, mülhak ve hususi bütçelerle idare edilen daireler ve belediyelerle sermayesinin tamamı Devlete veya belediye veya hususi idarelere aid olan daire ve müesseseler arasında çıkan ihtilaflardan adliye mahkemelerinin vazifesi dahilinde bulunanlar bu kanunda yazılı tahkim usulüne göre halledilirler." ve yine aynı Kanun'un 4 üncü maddesi; "Katma bütçe ile idare edilen daireler, belediyeler, özel bütçe ile idare olunan veya sermayesinin tamamı Devlet, belediye veya özel idarelere ait olan daire ve müesseselerin veya bu daire ve müesseselerden biriyle ikinci maddede yazılı dairelerden biri arasında çıkan uyuşmazlıklar, bulunduğu yerin ve taşınmaza ilişkin uyuşmazlıklarda, taşınmazın aynına yönelik olanlar hariç olmak üzere o taşınmazın bulunduğu yerin ve taraflar değişik yerlerde bulunuyorlarsa davalı durumunda olan daire veya müessesenin ve davalılar birden çok olduğu takdirde bunlardan birinin bulunduğu yerin Yüksek Dereceli Hukuk Mahkemesi başkanı veya hakimi tarafından hakem sıfatıyla çözümlenir." şeklindedir.
4. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevi başlıklı 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında "Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir." düzenlemesi yer almaktadır.
5. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 13.09.2022 tarihli ve 2020/5985 E., 2022/6461 K. sayılı ilamı ile 23.06.2021 tarihli ve 2020/9228 E., 2021/7075 K. sayılı ilamı.
3.Değerlendirme
Dava dosyasının incelenmesinde; dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasında imzalanan Toplum Yararına Proje kapsamında başka bir işte sigortalı olarak çalışmayan dava dışı ... 25.09.2020 tarihinde istihdam edilmesinden sonra, 05.05.2021 tarihinden itibaren sigortalı başka bir işte çalışması nedeniyle yersiz olarak ödeme yapılan 7.596,22 TL'nin iadesine ilişkin talep bakımından borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, 3533 sayılı Kanun kapsamında kaldığı, uyuşmazlığın aynı Kanun'un 4 üncü maddesi gereğince Asliye Hukuk Mahkemesince (hakem sıfatıyla) Hukuk Mahkemelerinde görevli en Yüksek Dereceli Hakim ya da Mahkeme başkanı tarafından çözülmesi gerektiği, görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca Mahkemece, görev sorununun kamu düzenine ilişkin olduğu, yargılamanın her aşamasında doğrudan gözetilmesi gerektiği, görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi (hakem sıfatıyla) olduğu dikkate alınarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken ... Mahkemesince (hakem sıfatıyla) işin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
O halde, Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin birinci fıkrasına dayalı kanun yararına temyiz istemlerinin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına gönderilmesine,
06.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.