"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/96 E., 2022/3 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; dava dışı ... Tuz Madencilik İnş. Gıda Orman Ürünleri Nak. Tic. Ltd. Şirketine verilen kredinin teminatını teşkil etmek üzere beş adet aracın kaydına rehin şerhi işlendiğini, borcun ödenmemesi nedeniyle rehinli araçların paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine geçildiğini, bahse konu araçların Yunak Jandarma Komutanlığı tarafından İmamoğlu Köyü muhtarı olan davalıya tam ve sağlam olarak teslim edildiğini, ancak daha sonra Yunak İcra Müdürlüğü tarafından yaptırılan değer tespit tutanağında araçların hareket edemeyecek durumda olduğunun belirtildiğini, yediemin teslim tutanağı ile davalıya tam ve sağlam şekilde teslim edilen araçların, davalının elinde hasara uğradığını ve değer kaybettiğini ileri sürerek; şimdilik 200.000,00 TL maddi zararının işleyecek yıllık %39 temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; bahse konu araçların köyde babasının avlusunda bulunmakta iken yediemin olduğunu, araçları hiç görmediğini, ancak daha önce araçların sahibi tarafından zaman zaman araçların parçalarının söküldüğünü öğrendiğini, buna ilişkin yetkili yerlere yapılmış şikayetler bulunduğunu, bahse konu borçtan kendisinin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 30.03.2015 tarihli ve 2014/225 E., 2015/98 K. sayılı kararıyla; usulüne uygun değer ve durum tespitini içerir bilirkişi incelemesi yapılmadan yedieminlik tesisi kurulduğu, keza jandarma vasıtasıyla davalıya teslim edilen araçlardaki zararın, teslim tarihinden sonra ve davalı tarafın kusuruyla oluştuğu hususunun ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV.BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A.Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 12.06.2017 tarihli ve 2015/10973 E., 2017/3932 K. sayılı ilamıyla; 12.07.2012 tarihinde yediemin teslim tutanağı düzenlendiği, davalının araçları tam ve sağlam bir şekilde yediemin olarak teslim aldığına dair imzasının tutanakta bulunduğu, bu haliyle 12.07.2012 tarihli yediemin teslim tutanağının aksi kanıtlanamadığına göre, Mahkemece zararın kapsamı belirlenerek davalının sorumluluğunun belirlenmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiş, karara karşı davalı vekili kararın düzeltilmesini istemiştir.
3. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 23.01.2018 tarihli ve 2015/10973 E., 2017/3932 K. sayılı ilamıyla; davalı hakkında davaya konu olay nedeniyle ceza davası açıldığı, Yunak Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/403 E., 2015/67 K. sayılı ilamıyla davalının üzerine atılı muhafaza görevini kötüye kullanmak suçundan beraatine karar verildiği, dosyanın halen Yargıtayda temyiz incelemesinde olduğu, kesinleşmediği ve bu haliyle ceza yargılamasının henüz sonuçlanmadığı, somut olayın özelliği itibariyle maddi olgunun ve davalının sorumluluğunun tespiti açısından ceza dava dosyasının sonucunun önem arz ettiği, bu nedenle ceza dava dosyasının kesinleşmesi beklenilerek ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle, davalı vekilinin karar düzeltme dilekçesi kabul edilerek, 12.06.2017 tarihli bozma ilamının kaldırılmasına, açıklanan gerekçe ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hacizli mallara zarar verilmesine ilişkin olarak Yunak Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/403 E. sayılı dosyasında, alacaklıyı zarara uğratmak amacıyla mevcudu eksiltmek ve muhafaza görevini kötüye kullanmak suçlarından davalı hakkında dava açıldığı, kesinleşen işbu Mahkeme kararıyla; davalının köy muhtarı olması sebebiyle yedieminlik görevini kabul ettiği, yer sıkıntısı nedeniyle yaklaşık 10-15 yıldır konuşmadığı babasının bahçesine dava konusu araçları yerleştirdiği, ancak babası ile aralarındaki husumet nedeniyle araçları gidip kontrol etmesinin hayatın olağan akışına uygun düşmediği kanaatiyle atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak somut kesin inandırıcı delil elde edilemediğinden beraat kararı verildiği, bu durumda Yargıtay bozma ilamında belirtildiği şekilde, davalının yediemin teslim tutanağı ile malları teslim aldığı, tutanağın aksini ispatlayamadığı şeklindeki eksikliğin giderilmesine gerek kalmadığı, zira somut zarara yol açan kişilerin ceza mahkemesince belirlenmesi ve bunlar arasında davalının yer almaması, davalı hakkında suç işlediği hususunda kesin kanaat edinilemeyerek beraat kararı verilmesi karşısında, davaya konu maddi zarara davalının yol açtığı hususu da ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; Yunak İcra Müdürlüğünün 2012/321 Talimat sayılı dosyasından yaptırılan değer tespiti tutanağında, yediemin sıfatıyla davalıya teslim edilen araçların; motor üst gövde silindir kapaklarının, radyatörünün, motor fanının, turbosunun, şanzımanının, vebistosunun, defransiyelinin, mazot pompasının, ana kumanda beyninin, gögüs panelinin olmadığı, ön altı lastiğin bitmiş ve yürümeyecek halde bulunduğunun tespit edildiğini, yediemin teslim tutanağından anlaşıldığı üzere araçların davalıya tam ve sağlam olarak teslim edildiğini, davalı sorumluluğunda iken araçlar hasara uğrayarak değer kaybına neden olacak şekilde parçaların söküldüğünü, yedieminlik görevini gereği gibi ifa etmeyerek gerekli dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalının oluşan zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yedieminlik görevinin gereği gibi yapılmaması nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 88 ve 358 inci maddeleri,
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 74 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Ceza mahkemesi kararlarının hukuk mahkemesindeki davaya etkisini düzenleyen 6098 sayılı Kanun'un 74 üncü maddesi gereğince, ceza mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esasların hukuk hakimini bağlamayacağı konusunda duraksama bulunmamaktadır.
2. Somut olayda; davalı aleyhinde, muhafaza görevini kötüye kullanma suçunu işlediğinden bahisle açılan kamu davası neticesinde ceza mahkemesince, davalının kabul zorunluluğu olmamasına rağmen yedieminlik görevini kabul ettiği, yer sıkıntısı nedeniyle yaklaşık 10-15 yıldır konuşmadığı babasının bahçesine dava konusu araçları yerleştirmiş olduğu ancak babası ile aralarındaki husumet nedeniyle araçları gidip kontrol etmesinin hayatın olağan akışına uygun düşmediği gerekçesiyle atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak somut kesin inandırıcı delil elde edilemediğinden davalı hakkında beraat kararı verilmiş ise de, ceza dosyasındaki delil yetersizliğine yönelik beraat kararının hukuk mahkemesini bağlayıcı olmadığı, hacizli mallara somut olarak zarar veren şahısların cezalandırılmış olmasının davalının yediemin olarak sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, 12.07.2012 tarihli yediemin teslim tutanağı ile davalının araçları tam ve sağlam olarak teslim aldığının yazılı olduğu, kaldı ki ilgili ceza dosyasında; dava konusu araçlara yönelik zarar verici eylemlerin bahsi geçen yediemin teslim tutanağı tutulduktan sonra gerçekleştiği, buna ilişkin ihbarın da yine 02.11.2013 tarihinde yapılmış olduğunun anlaşılmasına göre, muhafaza görevini yerine getirmeyen davalının oluşan zarardan sorumluluğu bulunduğunun kabulü ile bu kapsamda Mahkemece zararın kapsamı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi uyarınca usulden BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince tebliğden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
23.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.