Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4324 E. 2024/2570 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Rekabet Kurulu kararıyla tespit edilen faiz karteli nedeniyle bankadan kullanılan tüketici kredisi sebebiyle zarar görüldüğü iddiasıyla açılan tazminat davasının reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davaya dayanak teşkil eden Rekabet Kurulu kararının idari yargı kararıyla iptal edilmesi ve davacının zararını ispatlayamaması nedeniyle, ilk derece ve istinaf mahkemesi kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2080 E., 2023/1276 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 3. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2017/73 E., 2022/187 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurusunun reddine, davalı vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin davalı bankadan tüketici kredisi kullandığını, davalı bankanın da içinde bulunduğu on iki bankanın, aralarında kartel oluşturarak kredi kartı ve krediler için yüksek faiz oranı belirlediklerinin tespitine dair Rekabet Kurulu kararı bulunduğunu, bankalar tarafından uygulanan haksız ve yüksek faiz sebebiyle müşterilerinin zarara uğradığını, davalı bankanın haksız eylemi olmasaydı daha az faiz ödeyeceğini ileri sürerek, davalı bankanın faiz karteli uygulamak suretiyle verdiği zararın üç katının şimdilik 2.000,00 TL'lik kısmının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; görev, yetki ve zamanaşımı itirazında bulunarak Rekabet Kurulu kararının iptaline yönelik Danıştay kararının kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğini, Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 57 ve 58 inci maddelerinde öngörülen tazminat şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya dayanak olan Rekabet Kurulunun 08.03.2013 tarihli kararın iptali isteminin reddine dair açılan davada Ankara 2. İdare Mahkemesinin 19.07.2019 tarihli ve 2019/1105 E., 2019/1461 K. sayılı kararı ile istemin reddedildiği, karar düzeltme aşamasında Danıştay 13. Daire Başkanlığının 2016/4614 E., 2019/1786 K. sayılı kararı ile ilgili bankalar hakkında ihlâle dâhil oldukları her bir hizmet yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılması gerektiğinden bahisle hükmün bozulduğu, İlk Derece Mahkemesince ısrar kararı verilmesi üzerine bu kez Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 2019/2391 E., 2021/1106 K. sayılı ilamı ile ısrar kararının kaldırılmasına karar verildiği böylece davacının talebinin dayanağının ortadan kalktığı, Danıştay İDDK kararı çerçevesinde rekabet kurulu tarafından yeniden bir inceleme yapılıp, banka aleyhine karar verildiği taktirde davacının yeniden talepte bulunabileceği, ancak eldeki dava yönünden davanın temelinin ortadan kalktığı, rekabet kurulu kararının dava tarihinde yürürlükte bulunduğu gerekçesiyle; davanın reddine ve dava açıldığı tarihte rekabet kurulu kararı yürürlükte bulunduğu ve davacının dava tarihinde dava açmakta haklı olduğundan davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına ve yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; davalı banka tarafından uygulanan faiz oranları sebebiyle zarara uğradığını ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili; dava tarihinde davacının haklı olduğundan söz edilemeyeceğini, yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden davacının sorumlu tutulması ve müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Yargıtayca aynı yöndeki uyuşmazlıklardan kaynaklı davalar ile ilgili olarak davanın reddi kararlarında isabetsizlik bulunmadığının değerlendirildiği, kaldı ki davanın dayanağı olan Rekabet Kurulunun 08.03.2013 tarih ve 13-13/198-100 sayılı kararında; davacının kullanmış olduğu tüketici kredisi yönünden davalı bankanın rekabeti bozan ve ihlal eden herhangi bir eyleminin tespit edilmemiş olması nedeniyle kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının sorumluluğu açısında ise Rekabet Kurulu tarafından verilen kararın kesinleşmiş olması gerekmekte olup, dava tarihinde kesinleşmiş ve geçerli bir Rekabet Kurulu kararı söz konusu olmadığından dava tarihinde davanın haklı nedene dayandığından söz edilemeyeceği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine, davalının kendisini vekille temsil ettirdiği dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir edilen 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf nedenlerini tekrar ederek, henüz ortada davalı banka hakkında verilen kesin hüküm bulunmadığını, İlk Derece Mahkemesince kararın bozulması gerekçe gösterilmek suretiyle davanın haksız olarak reddedildiğini, ayrıca davanın, davalı bankanın eylemi ve zamanaşımına tabi olması sebebiyle açıldığını bu nedenle hükmedilen vekalet ücretinin de hatalı olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'a (4054 sayılı Kanun) aykırılıktan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4054 sayılı Kanun'un "Tazminat Hakkı" başlıklı 57 ve 58 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Rekabet Kurulunun 08.03.2013 tarihli ve 13-13/198-100 sayılı kararının iptaline ilişkin Ankara 2. İdare Mahkemesince açılan davada davanın reddine karar verilmiş, karar düzeltme aşamasında Danıştay 13. Dairesinin 21.05.2019 tarihli ve 2016/4614 E., 2019/1786 K. sayılı kararı ile bozulması üzerine Ankara 2. İdare Mahkemesinin 19.07.2019 tarihli ve 2019/1105 E., 2019/1461 K. sayılı "Israr-Ret" kararı Danıştay İdari Dava Daireleri 31.05.2021 tarihli ve 2019/2391 E., 2021/1106 K. sayılı kararı ile bozulmuş ve yeniden yapılan yargılama neticesinde Ankara 2. İdare Mahkemesinin 29.04.2022 tarihli ve 2022/917 E., 2022/966 K. sayılı kararıyla idari işlemin iptaline karar verilmiştir.

2. Davacının dayanak yaptığı Rekabet Kurulu Kararının yukarıda belirtildiği üzere İdare Mahkemesince iptaline karar verildiği böylece Kurul kararının hukuka aykırı olduğunun idari yargı kararı ile tesbit edilmiş olduğu ve davacı ile yapılan kredi sözleşmesi kapsamında rekabetin ihlal edilmediğinin anlaşıldığı gibi davacının uğradığını ileri sürdüğü zararı ve zarar miktarınıda ispatlayamadığı görülmüştür.

3. Böylece, temyiz olunan kararda; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna uygun olup, kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.09.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.